'Bende de kurşunlanabilirdim'
Şemdin Sakık'ın ifadelerinin çarpıtılarak verilmesinden sonra İHD eski Genel Başkanı Akın Birdal'ın vücudundan 14 kurşun çıkartıldığını hatırlatan Cengiz Çandar, "Bizden daha fazlasının çıkmayacağını kim garanti edebilirdi?" diye sordu.
Fazilet Partisi İstanbul Milletvekili ve Yeni Şafak yazarı Nazlı Ilıcak'ın ortaya çıkardığı 'andıç' eylem programında adı geçen ve yazdığı yazıları gazetesi Sabah'ta yayınlanmayarak ikinci bir kez 'andıç' mağduru konumuna düşen gazeteci-yazar Cengiz Çandar, ilginç açıklmalarda bulundu. Şemdin Sakık'ın ifadelerinin çarpıtılarak verilmesinin ardından ifadelerde adı geçen İHD eski Genel Başkanı Akın Birdal'ın saldırıya uğradığını ve Birdal'ın vücudundan 14 kurşun çıkartıldığını hatırlatan Çandar, "Bizden daha fazlasının çıkmayacağını kim garanti edebilirdi?" diye sordu.
Araştırma ve Kültür Vakfı tarafından düzenlenen İstanbul Toplantıları'nda konuşan Çandar, 'andıç' eylem programı ve gazetesi ile arasındaki ilişkileri anlattı. Sakık'ın tahrif edilen ifadesi ve bunun gazetesinde yayınlanmasıyla ilgili bilgiler veren Çandar, şöyle konuştu:
'Uçurumun dibindesin'
"Şemdin Sakık ağzından basına isim sızdırıldığı zaman biz her şeyden habersiz olarak gelişmeleri izliyorduk. Genel Yayın Yönetmeni bana gelerek, 'Bugünlerde PKK'ya ilişkin yazı yazmamaya çalış. Uçurumun dibindesin' dedi. O liste yayınlanmadan önce ismimin bulunduğunu bu şekilde öğrendim. Ben de, 'Böyle bir şey varsa engel olun. Kendi içinizden biri var. Siz medyanın söz sahiplerinden birisiniz' dedim. Ancak, 'Yayınlamaya mecburuz' dediler ve emir yüksek yerden geldiği için yayınladılar. O isimlerden biri olan Akın Birdal'ın vücudundan 14 kurşun çıktı. Bizden daha fazlasının çıkmayacağını kim garanti edebilirdi?"
Dinç Bilgin vurgununun ardında 28 Şubat'ın olduğunu belirten Çandar, "Bu postmodern darbe tamamen basının ürünüdür" dedi. Kendisinin "darbe antrenmanlısı" olduğunu kaydeden Çandar, 28 Şubat'ın klasik darbelerden farkları olduğunu söyledi. Çandar,"Tanksız, topsuz, tüfeksiz olmasıyla post modern diye nitelenen darbenin müziği olan 10. Yıl Marşı darbeden önce hiçbir anlam ifade etmezken 28 Şubat'ta kendini bulanlar tarafından bir anda sahiplenildi. Her darbede alıştığımız Hasan Mutlucan bu kez yoktu. Ancak 10. Yıl Marşı ile 28 Şubat'tan ne kadar memnun olduklarını haykırmaya devam ettiler" dedi.
'Genelkurmay'a adak'
Çandar, "Sabah'ta kalacak mısınız?" şeklindeki bir soruya, "Şu an için ne durumda olduğumu bilmiyorum. Sadece biz zeki değiliz. Sabah yöneticileri de zekiler. Çünkü 960 milyon dolar borç akılsızca yapılamaz" karşılığını verdi. Maaşının da henüz yatırılmadını belirten Çandar, "Sabah'ta hukuk bürosu olduğunu 9.5 yıldır ilk defa öğrendim. Mehmet Altan'ın aynı günkü yazısı benimkinden ağırdı. Ancak mesele TSK'ya hakaret değil, mesele oynanan oyunda" dedi.
Çandar, milletin başı belada olduğu zaman sıkıntıyı defetmek için Eyüpsultan'a gittiğini belirterek, "Milletimiz gider, orada adak kurbanını keser. Bunların Eyüp Sultan'ı da Genel Kurmay. Başları sıkıştığı zaman gidiyorlar, adaklarını veriyorlar ve 'Bizi muhafaza et' diyorlar. Adakları bu kez ben oldum" dedi. Çandar, bundan sonra Sabah'da yazıyor olmasının da, "Tuhaf bir rüya olacağını" belirtti.
'Ilıcak 100 erkeğe bedel'
Andıçlar'ın Nazlı Ilıcak'ın mail adresine gönderildiğini anlatan Çandar, niçin Ilıcak'ın seçildiği şeklindeki bir soruya ise "Ilıcak'ta bir çok erkekte bulunmayan bir şeyin farkına vardılar. Bin erkek Nazıl Ilıcak etmiyor" dedi. "Andıç Cumhuriyet tarihinin en büyük skandalıdır" diyen Çandar, "Niçin bu zamanda açıklanmış olduğunun düşünülmesi gerekir" dedi. Çandar, 28 Şubat'ın aktörlerinden Çevik Bir olduğunu hatırlatarak hedefte onun olabileceğini ifade etti.
|