![]() |
![]() |
![]() |
| Türkiye'nin birikimi... |
|
|
|
|
Hoca'yı kurtaracak müthiş formül!!!Her yıl en az bir kere gündeme gelip sonra, tozlu raflara geri dönen "anayasa değişikliği" paketinin bu yılki sırası geliyor. Yeni paketimiz, muhtevası itibariyle 5+5 kampanyasından tanıdık ama, bu kez reklamı, "Erbakan Hoca'yı kurtarma paketi" adıyla yapılacak görünüyor. Önce, neyi konuştuğumuzu bir kez daha hatırlamakta yarar var. Bir süredir kulislere taşan pazarlık ve söylentilere göre, Anayasa Mahkemesi'nden dönen basın affının bütün mahkumları kapsayacak şekilde genişletilmesiyle Erbakan da cezaevine girmekten kurtulacak. Ama, bu Erbakan'ın mahkum olduğu 312. Madde'nin asıl sonucu olan, siyasi yasağın kaldırılması ya da tehir edilmesi gibi bir avantaj getirmiyor. Affın düşünce suçlarına yönelik tesiri, Erbakan'ın 5 aylık hapis cezasının tehir edilmesiyle sınırlıdır. Yani, af ve Türkiye'nin demokratikleşme sorunu Erbakan'ın hapis cezasına indirgenirse, bu kanun Meclis'ten geçirilmekle gerçekten de çok önemli bir adım atılmış olacaktır. Türk siyaseti böylelikle, büyük bir beceri göstererek ürettiği Hoca'yı kurtarma formülüyle övünebilir. Oysa, gerçekte bu bir, "Hoca'yı kurtarma, düşünceyi ve demokratik siyaseti boğma formülü"dür. Çünkü, Türkiye'nin 312. Madde ayıbından kurtulabilmek için yakalamış olduğu en büyük fırsat, 5 aylık hapis cezası karşılığında heba edilmiş olacaktır. Neden 5+5?
Affı şimdilik bir yana bırakalım. Hükümetin Meclis'e getirmeye hazırlandığı Anayasa değişikliği paketinde 5+5 ve 69. Maddenin 6. fıkrasının değiştirilmesi konuları da bulunuyor. Yani Başbakan Ecevit, 9. Cumhurbaşkanı Demirel'i Çankaya'da bir dönemi daha tutmak için geliştirdiği ama Meclis'in izin vermediği 5+5 formülünden vazgeçmiş değil. Bir kez daha deneyecek... Bu noktada, cumhurbaşkanlarının görev süresinin 7 yıldan 5 yıla düşürülmesi sonucunu doğuracak bu değişikliğe neden ihtiyaç olduğunu sorgulamak gerekiyor. Zaten, çoğu kez süresi beklenmeden yapılan genel ve yerel seçimler, koalisyon hükümetlerinin temelinde yatan hassas dengeler ve bir Meclis Başkanlığı seçiminde bile sistemi sarsacak pazarlıklar yaşayan bir ülkede, Cumhurbaşkanlığı seçimi süresinin kısaltılması siyasal istikrarsızlığın artırılmasından başka ne sonuç doğurabilir? Eğer, Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili bir anayasal düzenleme yapılacaksa bu en azından, Çankaya'ya çıkacak kişinin halk tarafından seçilmesini sağlayacak bir değişlik olmalıdır. Parti kapatmanın zorlaştırılması
Demirel'in görev süresinin uzatılabilmesi için FP desteğini almak amacıyla 5+5'le birlikte pakete konan 69. Madde değişikliği de yeniden gündeme geliyor. Hükümetin, özellikle de Ecevit ve Yılmaz'ın FP'nin kapatılmasına karşı oldukları ve bunu AB üyeliğine indirilecek bir darbe olarak gördükleri biliniyor. Bu nedenle, 5+5 paketi içinde de yer alan, 69. Maddenin 6. fıkrasını değiştirilerek Anayasa Mahkemesi FP hakkında karar vermeden parti kapatmayı zorlaştıracak bir adım atmak istiyorlar. Fıkraya eklenecek "...fiillerin işlendiğinin yetkili makamlarca kesin hükme bağlanması ... ve bu hususun Anayasa Mahkemesi'nce tesbiti halinde" ibareleriyle kapatılma bir anlamda objektif ve kanuni şarta bağlanmış olacak, yani güçleşecek. Bu tekliflerin, 5+5 ve 69. Madde değişikliliğin altında Ecevit, Bahçeli ve Yılmaz'la birlikte 251 iktidar milletvekilinin imzası bulunuyor. Şartlar müsait... Demokratikleşme ve düşünce özgürlüğünü geliştirme yönünde atılacak hiçbir adımın önünde ciddi bir engel bulunmuyor. Parti kapatma da, 312. Madde de tarihe karışabilir. İçerisi de dışarısı da buna hazır. Öyle, zannedildiği gibi müthiş formüllere de gerek yoktur. Türkiye'nin bir hukuk devleti olabilmesini sağlamak için dört işlem yeterlidir.
mkaraalioglu@yenisafak.com
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|