İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Başkanı Osman Birsen, yatırımcıların borsaya uzun vadeli bakması ve belli ölçüde bilgi sahibi olması gerektiğini söyledi. Birsen, sermaye piyasasında yatırım yapmanın, uzun vadeli düşünmeyi gerektirdiğini belirterek, "Kısa vadeli düşüncelerle girilmemeli. Sermaye piyasasındaki hisse senetlerinin değerleri ile ilgili olarak belli bir bilgi sahibi olunması lazım" dedi.

Yatırımcıların bilgi sahibi olmamaları durumunda güvenilir kurumları bulup, o kurumların önerileri ile hisse senetlerini ama tercihen fonlar gibi riski daha az yapıda oluşan yatırım araçlarına yönlendirilmelerini tavsiye ettiğini kaydeden Birsen, şöyle konuştu:"İMKB'nın geçmişine baktığımızda, rakamlar gösteriyor ki, uzun vadeli olursa borsanın verimi diğerlerine göre yüksek olmuştur. Olaya uzun vadeli bir perspektiften bakılmalı. Tercihler ve yatırımlar açısından elbette diyeceğimiz bir şey olamaz. Yatırımcılar 2-3 veya daha fazla yılı düşünmeli. Bugün alıp 15-20 gün sonra (şöyle oldu, böyle oldu), düştüğü zaman (zarar ettik) diyerek satma anlayışı yanlış olabiliyor. Yatırımcının, yatırımı yapmadan önce doğru bir karara varması çok önemlidir.

Eğer, başlangıçta yanlış bir karar verilirse, uzun vadeli bir yapı içinde dahi olunsa kazanç belki az olur, belki de kısmi olarak zarar edilebilir. Yatırımcı, yatırımları yönlendirme açısından, yatırım konusunda ihtisas sahibi kurum ve kuruluşların eksperlerinin önerileri ile hareket etmeli."

Dolar bazında yüzde 240 getiri

İMKB'nın gelişen borsalar arasında geçen yıl dünyada 6. sırada yer aldığını vurgulayan Birsen, şöyle devam etti: "İlk 2 aylık sonuçlara baktığımızda, hisse senetlerinde günlük ortalama işlem hacmi 1.2 milyar dolar. Bu hacmimizi yıl sonuna kadar taşıyabilirsek, 2. duruma gelmemiz kesinleşiyor. Halen bu sırada sayılırız. İMKB geçen yıl endeks verimliliği açısından dünya birincisi oldu. Dolar bazında yüzde 240 getiri sağladı. 2'nci olan Moskova Borsası yüzde 140-150 dolayında getiriye ulaştı.

Borsamız, potansiyelimizin yüzde 10'unu kullanarak geçen yıl dünyada 6. oldu. Potansiyelin tamamı kullanıldığında, gelişen piyasalar içinde değil, gelişmiş piyasalarda rekabet edecek duruma gelmemiz mümkün olabilir. Halka açık şirketlerin hisse değerleri itibarıyla büyüklüğümüz geçen yıl 114 milyar dolar düzeyindeydi. Bu, bir anlamda GSMH'nin yüzde 50'sinin üzerindeki bir değeri ifade eder. Bu, önemli nokta. Ama bunun yüzde 80-90'lara çıkmaması için hiçbir neden yok. Önümüzdeki dönemde bu büyüme içinde böyle oranları hedef olarak seçmemiz, bana göre çok fazla hayalperestlik olmaz."