YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Global günahlar içindeyiz!

Mâlûm, devir globalleşme devri ve biz hepimiz racon kesmeyi bırakıp, globalleşmenin beşiğini tıngır mıngır sallamakla görevliyiz.

Yani teorik olarak ortada böyle yerleşik bir durum var ve fakat ben, aşırı yerelleşmiş huysuz varlığımı bu devâsâ globalleşme alâmetine bindirmekte bir hayli güçlük çekmekteyim.

Aslını sorarsanız; her mahir nalıncı keserinin kendine doğru yonttuğu bu globalleşme hadisesinin gerçek 'ilm-i hâl'i hakkında doğru dürüst aydınlatılabildiğimi söyleyemem.

Umarım ki "aydınlatılabilmek" fiilinin içinde bulunduğu aşırı edilgenlik durumu dikkatinizden kaçmamıştır.

Orijinali daha "etkin" olan bu fiili, sırf sizin dikkatinizi bu aşırı edilgenlik durumuna çekmek için sulandırdım çünkü!

Neden mi?

Globalleşmenin birbirini tutmayan onlarca tanımı içinde, açıkça söylenmeyen ve fakat kendini kuvvetle hissettiren tek durumun bu edilgenlik durumu olduğunu farkettiğim için!..

Evet, başka ne olacağız bilmiyorum ama, ne kadar globalleşirsek o kadar edilgenleşmiş olacağız galiba biz bu kafayla!

Hiç çıtımızı çıkarmadan tiridine tiridine banarak globalleşmemizi bekleyenlerin, kendi bahçelerimizde mevsimlik itirazlar yetiştirmekle uğraşacağımıza, gidip global marketlerden turfanda önkabuller satın almamızı istedikleri şeklinde kuruntulu kanaatlerim var.

Hiç kuşkusuz ben de üzümlü keklerim ya da kakaolu dondurmalarım olmasını tercih ederim. Ama kaderin garip bir cilvesi olarak daima kuruntulu kanaatlerle idare etmek düşüyor payıma.

Neyse, kafamın konu dağıtma ünitelerine daha fazla yüz verecek değilim; en geç üç beş kelime sonra asıl soruya geleceğimden kendim bile eminim!

Ve sanırım asıl soru işte şöyle bir şey: Kendisine kısaca globalleşme denen bu esrarengiz hadise, bizden tam olarak ne yapmamızı istiyor?

Her sırtına dokunulduğunda ürküp bir boncuk tanesine dönüşen tespih böcekleri gibi yuvarlanıp yusyuvarlak tostoparlak olmamızı mı?

Eğer öyleyse, bütün dünyaya bizim öyle bir dokunmakla şıp diye globalleşebilecek cibilliyet ve karakterde adamlar olmadığımızı beyan etmek isterim!

Biz daha buna tam olarak hazır değiliz!

Globallik tarikatının azılı günah kabul ettiği şeylerden pekçoğunun, bizim için henüz havası kaçmış gazoz hükmünde olmadığı aşikar değil mi?

Hiç laftan anlamayız, karakter atarız, nam salarız, faça bozarız, okkalı-okkasız yamuk da yaparız biz icabında!

En azından ben, şöyle ıkınıp sıkınıp kendi çapımda bir manifesto attırabilirim yazının dip bölgesine ki aynen şöyle:

1. Ben bıyığımı kestirmem arkadaş!

2. Yedirir miyim lan ben devletin itibarını ite kopuğa!

3. Var mı ulan kokoreçin töresinde mayonez!

4. Bu memleketin sadece kuşları elektriksiz ötüyor amirim!

5. Türrrkiyyyeee kendiyleee gurrrurrr duyyyuuyyoorrr!!!

Yani anlayacağınız iki ucu paslı ustura bu globalleşme işi, ya traşsız bırakacak bizi ya da suratsız!..

Diz kırıp oturmalı ve en esaslı yerinden harbi harbi tartışmalıyız Ali Kırcalı-Coşkun Kırcasız bir Siyaset Meydanı'nda biz bu mayhoş hadiseyi:

Biz bu yoğurdu globalleştirsek de mi saklasak, globalleştirmesek de mi saklasak!..

Ve hayırlı işler Türkiye, nerede yaşanıyor ve yaşatılıyorsan!..


31 MAYIS 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...