DSP'ye karpuz kabuğu

 
Şu şartlarda ANAP veya Yılmaz aleyhtarlığı ile kafa bulmak, kişinin amacı ne olursa olsun, Köşk'ün parantezine düşmek değil de nedir? Hele bir de ANAP'ın hükümet dışına itildiğini düşünün!..

Demokratikleşme yolunda cansıkıcı süreçlerden geçen Türkiye'nin, varıp dayanmak zorunda kalacağı son limanın adresini işaret ediyor gazeteler: DSP-MHP hükümeti!..

Böylesine kolay ve ucuz formüllere fit olmaya hazır gözüküyor kayıkçı takımları. Sadece basın organları mı? Siyasette olup olası gıdaları, sırf ANAP ve Mesut Yılmaz düşmanlığına düşmüş bazı sınıflar da aynı minval üzre. Şu Mesut Yılmaz belâsını savuşturalım da, gerisi Allah kerim der gibiler. Peki Mesut Yılmaz gitsin de, yere göğe sığdıramadığımız demokratikleşme ne olacak? Demokratikleşmeyi DSP'ye mi ısmarlayacaksınız, MHP'ye mi? Yoksa iki ahbap çavuşun omuzlarına oturtacağımız sayın Demirel'e mi?

Siyaseti bitmez tükenmez bir kin ve adavet temeline oturttuğunuz zaman, şartlardaki en küçük değişmede bile bütün hesaplarınız alt-üst oluverir. Yani şaşırır kalırsınız. Öyleyse en iyisi gerçekçi olmak, elimizin altındaki argümanların herbirine lâyık oldukları bir gerçekçilik içinde yaklaşmaktır.

ANAP'la kafayı bozmak

Bizim bu husustaki düşüncemiz olabildiğine açık. Eğer Süleyman Demirel'in Cumhurbaşkanı olması istenmiyorsa, bu başarıda ANAP'ın payı büyük olacaktır.

Bunu inkâr etmek, bindiği dalı kesmektir. İkinci en büyük pay da, FP'deki yenilikçilere ait. Hele hele FP merkez takımından asgari 12-20 milletvekilinin Demirel'e olumlu oy verdiği düşünülürse!..

Ayrıca şu şartlarda ANAP veya Yılmaz aleyhtarlığı ile kafa bulmak, kişinin amacı ne olursa olsun, Köşk'ün parantezine düşmek değil de nedir? Hele bir de ANAP'ın hükümet dışına itildiğini düşünün!.. DSP-MHP hükümeti mi değiştirecek 312'yi, siyasî parti yasaklarını, Avrupa Topluluğu yolunda yapılması gereken düzenlemeleri? Onun için önümüzdeki tabloya, herkesin daha bir gerçekçi yaklaşması gerekiyor.

Peki bütün bunları niçin yazıyoruz? Tabiî ki, basına boca edilen Köşk merkezli spekülasyonları tercüme amacıyla.

Köşk merkezli spekülasyonlar

Hüsamettin Özkan Çiller'le mi görüştü? Hemen bazılarının etekleri zil çalmaya başlıyor. ANAP dışarı, DYP hükümete!.. Ya da DSP-MHP hükümeti oldu-bitti de, DYP dışarıdan destekleyecek!..

Bahçeli Başbakanvekili olarak Köşk'e mi çıktı? Bütün basına yağmur gibi haber yağmaya başlıyor. Dikkat edin, kaynak MHP değil, doğrudan Köşk'ün kendisi!.. Aman dikkat edin, bu sefer DYP faktörü nakavt. Ya ne olacakmış? ANAP ve DYP'deki Demirelciler istifa ederek yeni bir parti kuracaklarmış!.. Sonra? DSP-MHP azınlık hükümetine dışarıdan destek; ya da kaşla göz arasında onlar da hükümete dahil oluvereceklermiş. Bütün bu numaralar size, Refah-Yol hükümetinin son anında DYP'den salkım-sepet istifaları hatırlatmıyor mu? Türk siyasetinin yeni bir fitneye sürüklenmek istendiğini düşündürmüyor mu? Ya ne için bütün bunlar? Türkiye'nin menfaati için mi? Ne gezer?

Köşk'ün ikinci turu garanti edebilmek için, Ecevit'in Hindistan'da oluşunu da fırsat bilerek piyasaya boca ettiği spekülasyonlardan başkası değil. ANAP Demirel'e karşı ve Ecevit de buna bozuldu ya; Köşk'ün büyük stratejisi işte bu ifriti azdırmak noktasından hareket ediyor. Herşeyin özü, ANAP'ın dışlanması ve cezalandırılması mantığına oturtuluyor.

Maşallah bu oltaya takılandan da geçilmiyor. Mısır ve Dimyat'ın ucu gözüktü de; pirinç nerede, bulgur ne olacak onu düşünen hak getire!..

Ne çıkar bu tablodan? Bunca baskı, bunca kuşatma, ikinci turu garanti etmeye kâfi mi? Bize göre ufukta böyle bir müjdeden haber yok. MHP diyor, FP'ye taviz mi, asla!.. DYP diyor, FP'ye taviz verilse bile ikinci turdan sonuç çıkmaz. (Not: İkinci turda DYP'den daha fazla hayır oyu çıkacak. Hükümet içi ihtilâfı körükleyebilmek için.) FP ise ikiye bölünmüş: Yenilikçiler (50 civarında) hayır diyor. Merkezdekilerin 12 veya 20'si bedavaya kabul oyu verdiği için, 30-35 daha ilâve olsa ne çıkar? Bir de siz, FP ile DSP'nin anlaştığını düşünün!.. DSP'deki hayır oyları nasıl artıyormuş, o zaman anlarsınız.

DSP-MHP hayırlı olsun mu?

Öyleyse!.. Köşk kaynaklı, ANAP'a yönelik (DSP-MHP hükümeti) tehditlerine rağmen, bunca spekülâtif kuşatmaya rağmen; ortalıkta esen gizli ağıt da neyin nesi öyleyse?

Bize göre büyük ihtimal, ortada!.. Sayın Demirel'in siyasî hayatına son nokta konulacağa benziyor. Ya, "analarından doğduklarına pişman ederim" sözlerinin muhatabı ANAP'lılar ve Mesut Yılmaz ne olacak? Hadi Ecevit istifa etti de, ANAP hükümet dışına itildi diyelim.

Ne olur, iki testi birbirine vurulur, ikisi de çatlamış olur. Yani hem Demirel'in siyasî hayatı sona erer, hem de Yılmaz nakavt olmuş olur. Sen sağ, ben selâmet anlayacağınız.

Ondan sonra?.. Ondan sonra Türkiye'nin önü, öyle bir açılır ki sormayın!.. Hem AB yolunda hızla ilerlenir, hem de demokratikleşme son sürat!.. Balından yenmez olur. Tabiî FP'nin kapanma tehlikesi de böylece ortadan kalkar.

Dünkü yazıya sığmayacağı için, bu ihtimal bugüne bırakılmıştı. Unutmayın ki bu deneme ya DSP'yi, ya MHP'yi çatlatır.