Ziraat'te akrabalık ilişkileri

6.2 katrilyon liralık 1999 yılı görev zararını 1993 yılında ödenen 4.5 trilyon liralık kütlü pamuk destekleme primiyle açıklamaya çalışan Ziraat Bankası'nda zaman zaman yaşanan atama skandallarına bir yenisinin daha eklendiğini öğrendik. Bankada dolaşan söylentiler daha önce "sahte avukat" ve "sahte yönetim kurulu kararları" ile gündeme gelen Hukuk Müşavirliği'ne yapılan atamayla ilgili. Özellikle "sahte avukat" skandalının ortaya çıkmasıyla birlikte görevden alınan bankanın Hukuk Müşaviri Hasan Kamil Canbolat'ın yerine gelen Şule Başcıl'ın getiriliş tarzı ve akrabalık ilişkileriyle ilgili bir çok iddia konuşuluyor bankada. Banka personelince yadırganan konuların başında, Şule Başçıl'ın Hukuk Müşavirlği'nde 6 Hukuk Müşaviri varken bir başka birimden gelerek diğerlerinin önüne geçip Birinci Hukuk Müşaviri olması. Herkes bu hızlı geçişin sırrını merak ederken, banka kulislerinde Sayın Başçıl'ın Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün yeğeni olduğu konuşuluyor.

Bankada üzerinde ençok konuşulan konulardan bir diğeri de; banka üst düzey yetkililerinin unvanlarıyla ilgili. Yönetim Kurulu aldığı kararla unvanlarını müdürlükten Daire Başkanlığı'na yükseltmişler. "Yükseltsinler ne olmuş?" demeyin. Bu uygulamayla personelin maaşlarında hiçbir değişiklik olmazken, alınan kararla Daire Başkanı olan müdürlerin maaşı neredeyse iki kat artmış oluyor.

TOBB'da seçim heyecanı yaklaşıyor

TOBB'da 27 Mayıs tarihinde yapılacak başkanlık seçimleri için çalışmalar hızlandı. 27 trilyon liralık bütçesi ve 1 milyon üyesiyle oldukça cazip olan TOBB başkanlık koltuğu için hangi adayların yarışacağı henüz tam bir netlik kazanmazken, bugünkü başkan Fuat Miras'ın karşısına çıkması muhtemel adaylar arasında en ciddi rakip olarak İTO Başkanı Mehmet Yıldırım gösteriliyor. Yıldırım, adaylık için henüz kesin bir karar vermediğini söylüyor ama arkadaşlarıyla görüştüğünü ve uygun ortam olursa aday olacağını gizlemiyor. TOBB içinde başkan Miras'a karşı en sert muhalefeti yapan kişi olarak tanınan Yıldırım, başkanlık yarışında TOBB eski Başkanı Yalım Erez'in etkisinin olacağı görüşünde. Yıldırım, Erez'in TOBB'da başkanlık yaptığını, tanıdıklarının ve eski dostlarının olduğunu ve bu nedenle "etkisi olmayacaktır" demenin yanlış olacağını belirtiyor. Bu arada, kulislerde de başkanlık yarışı ile ilgili söylentiler dolaşmaya başladı. Konuşulanlar arasında ençok destek toplayan görüş ise Fuat Miras'ın karşısına çıkacak adayların çekileceği ve Miras'ın tekrar başkanlığa seçileceği yolunda.

Polis tazminat haberi bekliyor

2000 yılının ilk altı aylık bölümü için memurlara verilecek zam oranı belirlenirken, polislere zamın yanısıra, derece ve kademeye göre ek bir tazminat verileceği vaadinde bulunulmuştu. Şu ana kadar bu vaatle ilgili herhangi bir gelişme olmayınca polis teşkilatından birçok telefon ve mektup almaya başladık. Polisler, bu tazminatın verilip verilmeyeceğini merak ediyorlar. Günde çoğu zaman 18 saat çalıştıklarını belirten polisler, verileceği vaadedilen tazminatları hakettiklerine inanıyorlar. Tazminatların yanısıra polis teşkilatının rahatsızlık duyduğu diğer bir konu da, yeşil pasaport konusu. Geçtiğimiz günlerde "yeşil pasaport" uygulamasının, istismar edildiği için, kaldırılacağı yönünde haberler yayınlanmıştı. Emekli olduklarında "yeşil pasaport" alma hakkı kazanan polisler, uygulamanın kaldırılmamasını, istismara neden olan olayların sıkı bir şekilde denetlenmesini istiyorlar.

Oyun üstüne oyun

Yaklaşık 10 milyon cep telefonu abonesi bulunan, önümüzdeki yıllar için bu rakamın çok daha büyümesi beklenen ve dev şirketlerin iştahını kabartan cep telefonu piyasasında gerçekten akıl almaz olaylar yaşanıyor. Geçtiğimiz hafta içinde birçok okuyucumuzdan Turkcell'in Mart ayı içinde gönderdiği faturalarla ilgili şikayetler aldık. Gelen bilgilere göre, Turkcell abonelerine gönderdiği faturalara yaklaşık üç ay öncesinin görüşme ücretlerini, daha önce ödendiği halde, eklemiş. Şöyle basit bir hesap yapıldığında her aboneden 1 milyon lira bile alınsa Turkcell'in aylık kazancı 8 trilyon lirayı buluyor. Bu yaşananlara bakıldığında, aylardır "sabit ücret" skandalının yaşandığı, üç ay öncesinin ödenmiş konuşma ücretlerinin tekrar faturalara eklenerek gönderildiği ve bütün bunların hiçbir denetime tabi olmadığı bir ortamda, dev şirketlerin yeni yapılacak GSM ihalelerine neden bu kadar ilgi gösterdiğini anlamak zor olmasa gerek.