Türkiye'nin birikimi... | ||
|
İki adım öncesini de düşünelim
Ecevit'in "İki adım sonrasını düşünün" sözünden sonra, her kafadan bir ses çıkmaya başladı.
Bahar geldi bahar
Şubat bitti, Mart bitti... Kapıdan bakan baktı, kazma kürek yakan yaktı; ne olduysa oldu, kış geçti gitti. İşte Nisan geldi. Kuşların cıvıltısı arttı farkındaysanız. Çiçekler, ağaçlar birtakım mesajlar göndermeye başladı bize. Böcekler de...
DövPolis yetkililerinden biri, "Polis anne gibidir, sever de döver de" açıklamasını yaptı. Anadolu insanının "Devlet"i "Dövlet" şeklinde söylemesinde bu anlayışın bir etkisi var mıdır dersiniz?
Uzman, çok dar bir alanda yapılabilecek bütün hataları yapmış kimsedir. Niels Bohrs
Aldanış
Meğer, beş tane Hülya Avşar varmış. Televizyondaki reklamı gördünüz değil mi?.. Biri sporcu, biri şarkıcı, biri bilmem ne...
Telefon bahsine devam ediyoruzYabancı filmlerde, en alt gelir düzeyindeki insanların evlerinde bile telefon olduğunu görünce şaşırmalarımız geride kalmıştı. Bizde de artık herkesin evinde telefon bulunuyordu. Dengeden yoksun kişiler, telefon sapıklığını keşfetti. Hiç tanımadıkları insanları olur olmaz saatlerde rahatsız etmeye başladılar. Bu konuda herkesin en az bir tecrübesi vardır, uzun uzun anlatmaya gerek yok. Cep telefonlarının yaygınlaşmasıyla, sapıklıklar arttı sayılır. İlk zamanlarda, her yeni buluşta olduğu gibi, cep telefonu da bir gösteriş aracı olarak algılandı; o şekilde kullanıldı. Gösteriş aracı Vatandaşın biri, kulağında cep telefonu ile yolda yürürken konuşuyormuş gibi yapıyor. Tam o sırada telefonu çalmaz mı?.. Kiminin telefonu da en olmadık yerlerde çalar. Cami, umumi tuvalet, otobüs, tramvay... Mezarlıkta, bir cenaze törenindeydik. Hoca efendi dua ediyor, merhumun yakınları kederli... Herkes elini açmış, sadece imamın duası ve kuş cıvıltıları duyuluyor. Derken bir telefon çalmaya başladı. Uzun uzun... Bir türlü susmak bilmiyor. Telefonu çalan kişi, arayanın çaldırmaktan vazgeçeceği anı bekliyor ama ötekinin hiç öyle bir niyeti yok. On dakikaya yakın çaldı. Daha ilk çalışında susturmadığına pişman olan genç adam, sonunda duanın bitmesini bekleyemeden bir kenara çekilip cevap verdi.
mseker@yenisafak.com
|
|
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar |
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|