YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

İrticaya karşı Türk holiganizmi

Kartel gazeteleri "irtica" mazmununu bırakalı, "öncelikli tehdit" önemini yitirdi... MGK toplantıları artık renksiz, sönük, heyecansız geçiyor.

28 Şubat sürecinde "Paşa, Başkanı hizaya soktu" diye manşet atmış, atabilmiş gazete ise, inadına sessizliğini koruyor.

Ne oldu?

BÇG'nin "yakın tehlike" kapsamına aldığı bunca cami, bunca din adamı, bunca okul, bunca mağaza, bunca "kebapçı-lahmacuncu" nereye gitti? Nerede Türkiye'nin geleceğini kararttığı ileri sürülen kurumlar? Yer yarıldı da, içine mi girdi?

Geçenlerde baktım, Fatih, Aksaray, Eminönü semalarında laik dimağlara "lahmacun" zerkeden onlarca yeni "Hacı" tabelası yükseliyor. Beyoğlu'nda da "gözlemeci"ler açılmış. Başı kapalı hatunlar hamur yoğuruyor, yufka açıyor, gözleme pişiriyor.

Ertuğrul Özkök, Mehmet Yakup Yılmaz uyuyor mu?

Yoksa, TEDAŞ ve POAŞ ihaleleri işe yaradı da, "irtica" kaşla göz arasında "tehdit" olmaktan çıktı mı?

Ya da böyle bir tehdit yoktu, irticadan sorumlu "üstdüzey komutan"ın da itiraf etmek zorunda kaldığı gibi, "yolsuzluklarına meşruiyet kazandırmak isteyenler"in tezgahladığı bir tür "danışıklı dövüş"tü...

Hangisi?

"İrtica" tehlikesine abananlar, daha ziyade, "çevre"nin yükselmesiyle çıkarları zedelenen komprador sermayesi...

"Komprador sermayesi" deyince, akla ister istemez, çağdaşlık ihtiyacını "batılılaşmak" kulvarında arayan "aydın-bürokrat-sanayici" sacayağı geliyor.

Kemal Tahir'in dediği gibi, "Esastan batılılaşmak" değil bu... Yozlaşmak.

"Çağdaşlık" hedefini körü körüne batılılaşmakta arayanlar, süreç içinde "komprador" karakterli bir sermaye grubunun oluştuğunu çözemediler.

Bununla birlikte, yerli ve geleneksel olana düşman "komprador" tıynetli bir "aydın" zümre türedi. Bu zümrenin bir diğer önemli özelliği, Osmanlı mülkündeki misyoner faaliyetini temellük etmiş olmasıydı.

Türkiye'de siyaseti manüple eden, "tehdit" sıralamasını ve önceliğini belirleyen işbu zümredir. Biraz deşelediğinizde, "28 Şubat darbesi"nin altından, millî burjuvazinin oluşmasıyla çıkarları zedelenen tahsisli burjuvaziyi göreceksiniz.

Yerli ve "geleneksel olan"a tavır alan, halkın değer tercihlerine karşı "batılı beyaz adam"ın gündelik alışkanlıklarını dayatan bu zümre, doğal olarak Anadolu'nun ruhunu temsil eden "sermaye"ye ve oradan türeyen kültüre düşman olacaktır.

Bu "düşman oluş"u yakın zamana kadar "irtica" söylemiyle ifade ediyorlardı. Yarın şartlar değiştiğinde daha "elverişli" araçlar bulacaklardır.

Antiemperyalizm, Sevr, İngiliz holiganizmine karşı Türk holiganizmi gibi...


25 Nisan 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Ahmet Kekeç

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...