O bir efsaneydi...

Çeçenistan-İçkeriya I. Cumhurbaşkanı Cahar Dudayev, şehadetinin dördüncü yılında İstanbul'da, Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nde anıldı. İstanbul Birleşik Kafkasya Derneği ile birlikte İstanbul'daki altı Kuzey Kafkas Kültür ve Dayanışma Derneği'nin organize ettiği anma toplantısına Kafkas Vakfı Başkanı Mehdi N. Çetinbaş, Kafkas-Çeçen Dayanışma Komitesi üyesi Muktedir İlhan ve Kafkasya Yazarlar Birliği Başkanı Mairbek Taramov konuşmacı olarak katıldı. Çeçenistan 2000 adlı sinevizyon gösteriminde duygulu anlar yaşandı. Yoğun ilgi gören toplantıda Kuzey Kafkasya Müslümanları'nın Ruslar'la olan mücadelesini kronolojik sıraya göre anlatan Mehdi Nüzhet Çetinbaş: "Kuzey Kafkas Müslümanları'nın Ruslar'la mücadelesi yaklaşık 400 yıldır devam etmekte. Bu sürenin yarıya yakın kısmı fiili savaş halinde geçmiştir. 1991'de Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra karşımıza karizmatık bir lider olan Cahar Dudayev çıkıyor. Dudayev şehit oldu ama onun mücadelesini devam ettirecek yeni Dudayevler çıkacaktır" dedi.

Rusya mı ABD mi?

Dudayev'in şehadetinin, Rusya'nın beceremeyeceği kadar teknik ve ince bir plan sonucu gerçekleştiğini ifade eden Kafkasya Yazarlar Birliği Başkanı gazeteci-yazar Mairbek Taramov, bu planın arkasında ABD ve İsrail'in parmağının olduğunu ve Dudayev'in hayattayken kendisine böyle bir suikast yapılabileceğini tahmin ettiği için telefonla gereğinden fazla konuşmadığını, Çeçenistan'da bir araştırma komisyonu kurduklarını belirtti. Taramov, Şehid Dudayev'le ilgili olarak şu bilgileri verdi: "Şehid edildiğinde, telefonda Moskavalı bir parlementerle çok önemli bir konuşma yapıyordu. Ruslar'la savaşan bir komutan olmanın ötesinde Ruslar'ın komünizm döneminde yaptığı birçok kirli işi ortaya çıkarmak üzereydi." Cahar Dudayev'le ilgili kişisel anılarını aktaran Muktedir İllhan: "Çeçenler Kazakistan'a sürgün edildikleri zaman Ruslar o halklara olumsuz propaganda yağdırmıştı. Kazak anneler çocuklarını korkutmak için: Sizi Çeçenler'e veririm diyordu. Okullarda Çeçen öğrenciler, öğretmenler tarafından bütün öğrencilerin önünde teşhir ediliyor, Rusya'nın düşmanı olarak gösteriliyordu. Dudayev böyle bir ortamda Rusya'da askeri okullarda okudu. Askeri okullarda birkaç Çeçen'in birarada okumasına bile izin vermeyen Ruslar'ın Dudayev'e en üst düzeyde askeri okullarda eğitim vermesi ve rütbelere getirmesi bence Allah'ın bir lütfudur. Ben bunu Firavun'un sarayına yetişen Musa olayına benzetiyorum" dedi.

ADAM PARAYLA SATILMAZ

Taramov: "Dudayev'e Ruslar çok cazip maddi tekliflerde bulundular ama o para için ben halkımı ve bağımsızlığını satamam diyerek bün teklifleri geri çevirdi. Rusya'nın yıllardır çık güvendiği bir politikası vardır: parayla adam satın almak. Ruslar aynı şekilde Şamil Baseyev' de teklif de bulundular ama başarılı olamadılar. Cahar Dudayev'in belirttiği gibi: Bir insan adam gibi adamsa parayla ideallerinden vaz geçmemeli. Ruslar Cahar Dudayev'i çok tehlikeli bir insan olarak gördüler çünkü baktılar ki o, devlet kurabilecek bir lider ve aynı zamanda kendilerini çok iyi tanıyor. Ve Dudayev, Rusların böyle bir suikastte bulunacağını gerçekten çok iyi biliyordu."