YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Daha bir 'bayram'a benzedi

Dünyanın en laik toplumlarında bile en azından geleneksel ve kültürel düzeyde dinî günler dinî günler olarak kalır ve kutlayan bu anlamda kutlar, tatil bu anlamda yapılır.

 

Modern tüketim toplumlarına özgü alışkanlıkların toplumu gittikçe sardığı dönüşüm süreçlerinin en belirgin kilometre taşı herhalde bayramlarımızın karşı karşıya kaldığı içerik boşalması olsa gerek. Tüketim toplumlarının tatil anlayışının yerleşmesi için bayramlardan ödünç alınan günler iyi bir fırsat olarak değerlendirildi. Hafta sonu tatiliyle birleştirilen bayram tatilleri eğer havalar da iyi ise bazan bir haftalık bazan 10 günlük tatillere dönüşüyordu. Ramazan ve Kurban bayramlarının kimi günlere eklemlenerek tatile dönüştürülmesi Türk toplumunun "bayram"dan "tatil"e geçiş(tiriliş)inin fırsatı gibi değerlendirildi. Bir bakıma, bayramların kutsiyetini profanlaştıran bir tatil alışkanlığına dönüştürme projesi işletildi.

Her ne kadar artık büyük şehir hayatının getirdiği yeni şartlar, modern hayatın biçimlendirdiği kimi alışkanlıklar dünyanın her tarafında insanlara yeni alışkanlıklar kazandırsa da, bu durum Türkiye'de, özellikle kutsal olanın/alanın mahremiyetini pörsüten bir işleve dönüştürülmeye çalışıldı. Gerçi kutsal olanı profanlaştırma eğilimleri adlandırma düzeyinde çok daha erken dönemlerde başlatılmıştı. Ramazan Bayramı'na kimi/resmî çevrelerce ısrarla "Şeker Bayramı" denmesi ve bunun yaygınlaştırmaya çalışılması Türk toplumunu laikleştirme projesinin bir parçasıydı. Hiçbir kutsiyeti olmadığı gibi geleneği ve kültürel karşılığı olmayan bu gayrı meşru kavram, koca bir milletin tarihini/geleneğini/kültürünü bir şeker karşılığında çalmak isteyen Şark kurnazlığını çağrıştırmıştır bende hep. Sahip olduğumuz her kutsalı/değeri şekerlendirme hafifliği/köksüzlüğü.. Dünyanın en laik toplumlarında bile en azından geleneksel ve kültürel düzeyde dinî günler dinî günler olarak kalır ve kutlayan bu anlamda kutlar, tatil bu anlamda yapılır. Devlet laik anlamda kendi alanına çekilmiş, vatandaşının tatilini iğdiş etmeye, onun kutsal alanına tecavüz etmeye kalkışmaz.

Ancak "Şeker Bayramı" tabiri laik elitlerin kursağından aşağı pek inmese de özellikle Özal sonrası daha geniş kitleleri sarmalayıp içine çeken dönüşüm süreci bayramları tatile dönüştüren alışkanlıklar geliştirdi bu anlamda. Tüketim toplumlarına özgü alışkanlıkların kökleşmesi toplumun en azından alışkanlıklar düzeyinde de olsa laikleşmesine daha çok katkı sağladı. Muhafazakar Müslümanlar'ın rahmet, radikal laiklerin lanet yağdırdığı sürecin bu anlamda hangi toplumsal projeye katkı sağladığını kestirmek güç.

Bu bayramın soğuk günlere denk gelmesi ve bayram tatili süresinde olması bayram alışkanlıklarınızı hatırlattı. Tatile gidemeyenler hiç olmazsa eş dost ziyareti yapmaya fırsat buldular. Her ne kadar yazı yazmak zorunda olmamdan dolayı tatil yapmamış olsam da kendi adıma daha çok bayram havasını hissettim. Kimileri ısrarla ve inatla, bir tutam şeker karşılığı tüm tarihî hafızamızı değiş tokuş etmeye razı olarak 'Şeker Bayramı' demeyi sürdürse de, bu bayram Ramazan Bayramı gibi geçti. Depremzedelerin çadırlı bayramları, her bayramı zehir eden medyatik irtica yaygaralarının düşük profilli olması herkesi biraz daha bayrama yaklaştırdı.


11.OCAK.2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Akif Emre

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...