"İtiraf edeyim, 'Akdeniz Akşamları' şarkısının sözlerini yazmak isterdim. Fantezimi söyleyeyim: İbrahim Tatlıses bana telefon etsin. 'Ya Orhan, gel bi yerde yemek yiyelim, sen beş dakkada yazarsın, bir şarkı sözü yaz' desin. Ben biraz sıkılayım, 'Modernist, Batılı arkadaşlar ne der' diye düşüneyim. Korkayım, sonra onun ısrarı da hoşuma gitsin. Oturayım bir tane çakayım ve çok başarılı olsun. Söyleyen: İbrahim Tatlıses, güfte: Orhan Pamuk. Fantezim bu."

Evet, bu sözler Orhan Pamuk'a ait. Öteki Renkler adlı kitabının piyasaya çıkmasının ardından aylık müzik dergisi "Roll"e verdiği mülâkkatta bunları söylüyor Orhan Pamuk. Hatırlaması için çalınan 'Akdeniz Akşamları'nı, daha ilk notalarını duyar duymaz tanıyarak İbrahim Tatlıses'le aralarında önümüzdeki günlerde olası bir işbirliğine dönüşebilecek olan yakınlaşmanın ilk adımını atıyor. İkinci adım karşı taraftan geliyor, Pamuk'un mesajını alan Tatlıses "O'nun yazdığı sözleri okumaktan gurur duyarım" diyor ve ekliyor: "Orhan Pamuk'un Türkiye'deki ve yurtdışındaki başarılarını biliyorum ve bir yurttaşı olarak gurur duyuyorum. Televizyonlardaki konuşmalarından da ne kadar kültürlü bir insan olduğunu görüyorum. Orhan Pamuk gibi bir insanın, bir yazarın, benim ismimden bahsetmesi bana gurur verir, huzur verir." Tatlıses'in kendisiyle tanışmaktan, yazdığı sözleri okumaktan gurur duyacağını ve yemeğe davet ettiğini duyan Orhan Pamuk ise, Tatlıses'e böyle bir teklifte bulunma amacının 'bir tavrı ortaya koymak' olduğunu söylüyor. "Ona dudak büken entellektüeller karşısında bende onu koruma isteği uyanıyor. Ayrıca, 'Akdeniz Akşamları' çok güzel bir şarkı ve Tatlıses'in entellektüellere verdiği bir cevap. Çünkü, entellektüellerin Akdeniz'e ilgisini biliyor ve 'deniz' şarkısı değil, 'Akdeniz' şarkısı söylüyor" diyor. Biri Türkiye'nin dünyaca ünlü bir kalemi, diğeri Türkiye'nin ünlü ve güçlü bir sesi. Ayrı dünyaların insanları olarak görülen ve beğenileri gibi yollarının da birleşmez olduğunu düşünenleri şaşkına çeviren bu yakınlaşma, önümüzdeki günlerin gündemini şimdiden belirleyecek gibi görünüyor. Yakınlaşma bu istikamette giderse, bundan böyle Opa yazacak, İbo söyleyecek....