ANKARA- DYP Van Milletvekili Doç. Dr. Hüseyin Çelik, partisi ve merkez sağda yaşanan oy kaybının nedenlerini bir raporda toplayarak DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'e sundu. Merkez sağ partilerin devletin kurumu gibi muamele görmesi nedeniyle oy kaybı yaşandığı belirtilen raporda, DYP'nin devlete karşı 'duruşunun' net olmaması nedeniyle 2. Demokrasi Programı'nın da itibar görmediği ifade edildi. Çelik, merkez sağda yaşanan küçülmenin nedenlerini, "İdeolojik Çatışmaların Ortasında Merkez Sağın Yeri" başlıklı bir raporda topladı. Siyasi partilerin devlete karşı 'duruşu', DYP'nin 2. Demokrasi Programı'nın halk tarafından kuşkulu karşılanması gibi konulara raporunda yer veren Çelik, buna karşın Türkiye'nin çıkışının merkez sağda olduğunu savundu. Çelik, merkez sağın toparlanmasını ise "toplumsal merkezin siyasal merkezle örtüştürülmesine" bağlıyor. DYP'li Çelik'in raporunda dikkat çeken noktalar şunlar:

'Devlet kurumu muamelesi'

"Batı'daki merkez sağ partilerin hakim vasfı 'devletçi' olmamalarıdır. Ancak bizdeki merkez sağ veya sol partiler sistemin yapısı gereği devletçi, çoğu zaman statükocu olmak zorundadırlar. Merkez sağ, halkın taleplerini devlete taşıma yerine devletin taleplerini halka taşımak gibi tabiatına uymayan bir görev üstlenmiştir. Türkiye'de daima siyasi partiler, sivil örgütler gibi değil, kamu kurumları gibi muamele görmüşlerdir. İster sağda ister solda halka baskı uygulayan, halkı ekonomik olarak sömüren, ona karşı müşfik olmayan devletin kucağında oturan, onunla özdeşleşen partiler, halk tarafından affedilmemiştir. Merkez sağın devletle toplum arasındaki bocalayışı gerileme sürecini hızlandırmıştır.

'DYP'nin devlete karşı duruşu'

1995 milletvekili seçimlerinde terörle mücadelede emeği geçmiş olağanüstü hal bölge valilerini, bazı askerleri ve polis şeflerini, Doğu'da iyi hizmet ettiğine inanılan valileri aday gösteren DYP, bu vesile ile devlete bağlılığını, terör karşısındaki net tavrını ortaya koymaya çalışmıştır. Ne var ki bu duruş, zaten Mesut Yılmaz yönetiminde bir devlet partisi hüviyetine bürünen ANAP'ın yanında, DYP'nin de yer alır görünmesine yol açmıştır. Nitekim bu tercih sonraki yıllarda DYP'ye ciddi zararlar vermiştir.

'Genelkurmay'ı MSB'ye bağlama'

2. Demokrasi Programı'nın halktan beklenen desteği bulamamasının bir sebebi de geçmişte devletle çok içli dışlı olan merkez sağın devlete rağmen bu denli radikal değişimleri gerçekleştiremeyeceği kuşkusudur. Programda yer alan Genelkurmay'ın Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanması, jandarma teşkilatının kır polisine dönüştürülmesi gibi meseleler bu konjonktür içinde vatandaşa inandırıcı gelmemiştir. DYP'nin 2. Demokrasi Programı'nı ısrarla geniş halk kitlelerine anlatması ve seçim öncesi tavrında ısrarcı olması gerekmektedir."