İnternet sanal bir dünya, bu dünyada dergicilik yapmak nereden aklınıza geldi?

Yayıncılık bir kez olsun gazete veya dergi çıkaran herkesin içinde durmaksızın yanan bir ateştir. Bir kere bulaşmışsa, atlatmanız mümkün değildir. Gazete çıkarmış ve batırmış biri olarak, benim de yayıncılık yapma isteğim sürekli içimde yanan bir ateşti. Ekonomik durum, matbu bir dergiye müsaade etmeyince, internet imdadıma yetişti. Kağıt, baskı, dağıtım gibi problemleri olmadığı için internette başladık yayıncılığa. Bir yılı aşkın süredir de yoldayız.

İnternetteki bir derginin matbu dergiye oranla artıları ve eksileri neler?

Kağıt, baskı, dağıtım gibi bir gideri yok, bu belli. Ayrıca tüm dünyaya ulaşabiliyorsunuz. Sınırları kaldırıyor internet. Bugün Dergibi'nin 12 binden fazla ziyaretçisi var. Matbu dergilerin asla ulaşamayacağı kitlelere ve farklı düşünce sahiplerine ulaşmanız çok kolay. Varsın mürekkep kokmasın sayfalarımız.

İnternette dergicilik, çoğu çevreler tarafından kabûl görmüyor. Ne diyorsunuz buna?

Maalesef yeniliklere açık olmayan ve birçoğu da internetin "İ"sinden haberdar olmayan bir takım insanlar, "İnternette edebiyat mı olur" diye kestirip atıyorlar. İnsan bilmediğine düşmandır. Bence asıl sorun, yeniliklere açık olmama ve kabûllenmemedir. Kağıt ve mürekkep kokusu unutulur bir şey değil çünkü. Kağıdın tarihe karışması da yakın zamanda mümkün değil. Bu bir geçiş süreci. Biz bu sürece katkıda bulunduk. Şimdi şöyle düşünün; matbaa Osmanlı'ya ilk geldiğinde, dönemin edebiyatçıları da, şimdikilere benzer bir tavırla, "Matbaa ile edebiyat mı olur" demişler midir? Ya da "El yazması olmayana ben edebiyat demem mi" demişlerdir. Şu an bize "İnternette edebiyat mı olur" diyenler, yarın çalıştığımız gazeteler tamamen elektronik ortamda yayınlanmaya başladığında, "İnternette gazetecilik mi olur? Ben oyuncaklarımı alıp gidiyorum arkadaş" mı diyecekler. Sanmıyorum. Özetle söylemek istediğim; edebiyat dünyasında internet yayıncılığının hâlâ farkına varılmamış ve gözardı ediliyor olduğudur.

Biraz da dergiyi konuşalım. Neden Dergibi?

Dergibi adını Mehmet Şeker önerdi. İnternette dergi çıkarmak bundan bir yıl öncesine kadar (en azından benim içinde bulunduğum çevrede) yeni bir şeydi. Dergi denince insanların aklına matbu bir yayın geliyordu. Buna "dergi" yerine "dergi gibi" anlamına gelen "Dergibi" denmesinin uygun olacağını söyledi Mehmet Şeker. Güzel de oldu.

Dergibi'nin her sayısında yaklaşık 10 imza yer alıyor. Bu isimlerle, diyaloğu nasıl sağladınız?

Dergibi'nin çekirdek kadrosunu Yeni Şafak gazetesindeki mesai arkadaşlarımız oluşturuyor. Yazar kadromuz, ilerleyen sayılarda sanal dünyadan bize ulaşan katılımlarla daha da genişledi. Şu an yüzyüze gelmeye fırsat bulamadığımız ancak, internet sayesinde çok iyi dost olduğumuz okur ve yazarlarımız var. En büyük kazanç da bu olsa gerek.