İstedikleri kadar bulabiliyorlar

Iraklı mültecilerin silahları Yeni Şafak'a bilgi veren bir istihbarat uzmanı, "PKK'nın, Hizbullah'ın rahatlıkla silah bulduğu bir bölgede, Batman'da ortaya çıkan kayıpları kimse şaşırtıcı bulmamalıdır" dedi. İstihbarat uzmanı, özellikle Güneydoğu'da gerçekleşen silah kaçakçılığının bazı JİTEM subayları tarafından yönetildiğini ve bu durumun 1990'lı yıllarda yoğunlaştığını ifade etti.

Iraklı mültecilerin silahları

1991 yılında Irak'tan Türkiye'ye gelen mültecilerden alınan silahların önemli ölçüde kayıt dışı tutulduğunu iddia eden istihbarat uzmanı, "O dönemde Işıkveren Altınyayla'ya yerleştirilen mültecilerden yaklaşık 200 bin silah teslim alındı. Bu silahlar o dönemde bölgede görev yapan bazı subaylar tarafından pazarlandı" diye konuştu.

Ankara- Batman'da ortaya çıkan skandalın ardından "kayıp silah"larla ilgili her gün yeni iddialar ortaya atılıyor. Yeni Şafak'a bilgi veren bir istihbarat uzmanı, "PKK'nın, Hizbullah'ın istediği rahatlıkla silah bulduğu bir bölgede, Batman'da ortaya çıkan kayıpları kimse şaşırtıcı bulmamalıdır" dedi. İstihbarat uzmanı, özellikle Güneydoğu'da gerçekleşen silah kaçakçılığının bazı JİTEM subayları tarafından yönetildiğini ve bu durumun 1990'lı yıllarda yoğunlaştığını ifade etti. Batman'da ortaya çıkan silah skandalının ardından gözler, bölgedeki silah akışına çevrildi. PKK'nın 15 yıldır, Hizbullah'ın da 10 yıldır çok büyük miktarlarda silah almasına dikkat çekilerek, "Bölgedeki silah akışı üzerinde çok daha geniş kapsamlı soruşturmalar yürütülmesi gerekiyor. Henüz PKK'nın silah kaynakları konusunda ciddi araştırmalar yok. Hizbullah'ın ortaya çıkan cephanelikleri için birden fazla kaynak olduğu ortada" değerlendirmesi yapılıyor.

Bildik bir adres, JİTEM

PKK'nın ortaya çıkmasıyla birlikte bölgede silah hareketliliğinin artmasına dikkat çeken istihbarat uzmanı, "Bu noktada PKK'ya kimlerin silah sattığı üzerinde durulmalıdır. Çünkü gerek PKK, gerekse de ortaya çıkan bilgilere bakılırsa Hizbullah, silah bulma konusunda hiçbir sıkıntı çekmemiş. Dolayısıyla bu akışın içinde mutlaka bazı resmî kanallar aranmalıdır. Bu adresler içinde en önemlisi JİTEM'dir" dedi. İstihbat uzmanı, JİTEM'in silah ticareti konusunda çok sayıda iddia bulunduğuna dikkat çekerek, "Ancak şu ana kadar JİTEM'in varlığı konusunda bile tartışma bitmediği için bu iddialar üzerinde durulmuyor. Oysa bu iddiaların önemli bir bölümü basında ve JİTEM'le ilgili kitaplarda yer aldı" diye konuştu. PKK'ya ait sığınıklardan ve özellikle Kuzey Irak'tan elde edilen silahların yeniden bu örgüte satıldığını, bu yolla büyük paralar kazanıldığını ifade eden istihbarat uzmanı, özellikle Irak'tan gelen mültecilerden alınan silahların tam bir "kara delik" olduğunu ifade etti.

Iraklı mültecilerin silahları

1991 yılında Irak'tan Türkiye'ye gelen mültecilerden alınan silahların önemli ölçüde kayıt dışı tutulduğunu iddia eden istihbarat uzmanı, "O dönemde Işıkveren Altınyayla'ya yerleştirilen mültecilerden yaklaşık 200 bin silah teslim alındı. Bunlardan kayıt altına alınan silah sayısı sadece 1600. O dönem gelen mültecilerden her bir ailede 8-10 kalaşnikof, MG-3 tüfekler ve çeşitli tabancalar bulunuyordu. Bu silahlar o dönemde bölgede görev yapan bazı subaylar tarafından pazarlandı" iddiasında bulundu. İstihbarat uzmanı, o dönem Şırnak'ta görev yapan Tugay Komutanı Tuğgeneral Atilla Özkan'ın bu yasa dışı işlere engel olmak için çaba gösterdiğini, ancak herhangi bir soruşturma açılmadığını da sözlerine ekledi.