YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Kültür

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama


Yusuf Masalı'nın seslendirdikleri

'Celladıma Gülümserken' adlı şiir kitabının üzerinden onbeş yıl geçtikten sonra yayınladığı "Bir Yusuf Masalı"yla İsmet Özel, bugünlerde şiir çevrelerinde adından çok sözedilen bir şair. "Bir Yusuf Masalı" hakkındaki görüşlerini sorduğumuz şairler; İsmet Özel'in şiirde 'yeni bir mecra aramakta olduğu' ve 'kendi şiir çizgisinde geriye düştüğü' konusunda ikiye ayrılıyor.

İsmet Özel. Şair. 56 yaşında. "Celladıma Gülümserken"i yayınladığı 1984 yılından bu yana (Dergâh dergisinde yayınladığı şiirleri dışında) bir suskunluk içindeydi. Tâ ki, 28 Aralık 1999 akşamına kadar.

O akşam İsmet Özel, Muammer Karaca Tiyatro Salonu'na elinde "Bir Yusuf Masalı"yla yani, son şiir kitabıyla geldi. Salon şiirseverlerle hınca hınç dolmuştu, insanlar ayakta ama şikayetçi değildi. Ve şair, şiirlerini okudu. O akşam, özel olarak basılan ve numaralandırılan bin adet kitap satıldı. Şu an üçüncü baskının da tükenmesiyle Bir Yusuf Masalı, beş binleri ulaşan bir satışa ulaşmış durumda. Kitabı basan Şule Yayınları yeni baskıya hazırlanıyor.

Bir şiir kitabının bir buçuk aylık bir süre içinde bu kadar satılmış olması bile, şiirin ölüp ölmediği, toplumdan kopup kopmadığına dair söylenenleri boşa çıkarmaya yetiyor. Ancak peki ya şiir çevreleri? Şairler, "Bir Yusuf Masalı" hakkında ne düşünüyor? Görüşüne başvurduğumuz şairlerin (isimleri bizde saklı) bir kısmı, usta bir şairden 'böyle' bir şiir kitabı beklemedikleri için şaşkınlığa düştüklerini ve görüş vermek istemediklerini söyledi. Görüş bildirenler ise, 15 yıl aradan sonra çıkan Bir Yusuf Masalı'nı, şairin "şiir çizgisinde geriye düştüğünün" ya da, "şiirde yeni bir mecra" arayışının göstergesi olarak yorumladı.

ENİS BATUR

Mehteradım İsmet Özel şiiri

Onbeş yılı aşkın bir süredir İsmet Özel şiirinin etrafında, geniş çapta suskunun, sessizliğin beslediği efsunlu bir bekleyiş sözkonusuydu. Gelgelelim, bu uzun bekleyişi doğrulayan, İsmet Özel'in çizgisinde bir açılma, olgunlaşmaya işaret eden bir kitap, bir yapıt değil "Bir Yusuf Masalı." Stilistik özellikleri, imge anlayışı ve düzenlemeleri açısından hem aşınmış, hem aşılmış bir eda getiriyor metin; öyle ki, şairin kendisi tarafından geliştirilmiş şiir yazısının gerisine düştüğü, bunun da ötesinde, II. Yeni'nin ilk öne çıktığı dönemde (1955-65 arası) geniş çapta tüketildiği, kimi anlatım olanaklarının silik bir değişkenini ortaya koymakla yetindiği hemen göze çarpıyor.

Bir Yusuf Masalı'nın ikinci bir zaafı, ilk okuma da kendini ele veriyor: İsmet Özel, "Amentü" gibi başarılı, sağlam çatılı bir iki ortaboy parça bir yana, genelde kısa şiirin ekonomisine alışkın bir şair. "Bir Yusuf Masalı'nda uzun, anlatı ekseni üzerine de kurulu, dramatik yapı özellikleri gerektiren bir metin oluşturmaya girişmiş, bu tasarımın ne yazık ki altında kalmış. Kopuk dokulu, gevşek örülü şiir yazısı bu soy metinleri kırıp döken karakteristikler barındırıyor.

"Bir Yusuf Masalı" bir şairin ölümüyle yarıda kalmış, kimi bütünleşmiş parçaları biraraya getirip peşpeşe dizilerek yayımlanmış "posthume" kitap derlemelerini çağrıştırdı. Birkaç yıl önce, Türkiye'de şiir okurunun genel gustosunun 1985 dolaylarında, İsmet Özel'in o günkü evresiyle sınırlı kaldığını, donduğunu ileri sürmüştüm. Korkarım, şairin kendisi de, ulaşmış olduğu çizginin gerisine düşerek bu gözlemimi doğrulamış oldu. Bana öyle geliyor ki, İsmet Özel'in şiirine daha fazla vakit ayırmaya, kendisini eni-konu açmaya, aşmaya gereksinmesi var.

İBRAHİM KİRAS

"İlk Karşılaşma"nın izlenimleri

Bir Yusuf Masalı, tabii ki usta işi bir çalışma. Teknik ya da yapısal bir eksik gedik bulmak mümkün değil bence. Ancak, Türk şiirinin yaşayan en önemli temsilcilerinden birinin bunca aradan sonra yayımladığı şiir kitabının her bakımdan ortalığı allak bullak etmesini bekliyor insan. "Bir Yusuf Masalı", İsmet Özel şiirine bir şey ilave ediyor mu? Olumlu cevap vermekte zorlanıyorum. Ben şimdilik şu kadarını söylemek istiyorum: Bu alanda iki farklı örnek var. Turgut Uyar ve Sezai Karakoç. İsmet Özel'in girişimi bu iki deneyimin üstüne yeni bir şey getirmiyor. Mesele geleneksel formlarda ustalığın ispatı ise, o zaman Yahya Kemal'in "Eski Şiirin Rüzgariyle"de yaptığı gibisini yapmak daha "şık" olurdu bence. Ama İsmet Özel'in meselesinin bu olmadığı kanısındayım. Onun için kitabı bu yönüyle eleştirmek saçma olur. Dolayısıyla benim eleştirim kitaba değil, kitabı böyle görenlere. Bir Yusuf Masalı'nı klasik zevkiyle söylenmiş modern bir şiir olarak gördüm. İsteyen buna neo-klasik falan diyebilir. Ben öyle demiyorum. Ayrıca klasik derken Türk Şiir geleneğini kastetmiyorum. Örneğin kitapta Şeyh Galip'ten çok Shakespeare kokusu ve esintisi sezdim. Bütün bu söylediklerim bir "ilk karşılaşma"nın izlenimleri.

METİN CELAL

İsmet Özel, Türk şiiri açısından önemli bir şair. Onun için de, her yazdığı dikkatle okunmaya değer. Bir Yusuf Masalı'nı bu yüzden merakla okudum. Önemli bir şairin önemli bir eserini okuyacağımı bildiğim için. Gördüğüm kadarıyla, yani kendi bakışı açıma göre, onun titiz dize işçiliğine, imge kurmadaki ustalığına ne yazıkki bu kitapta rastalayamadım. Belki de uzun bir şiir olmasından kaynaklanan eksiklikler var. Öyküye çok dayanıyor, narasyonun ağırlığı çok büyük. O yüzden birçok yerde anlatım şiirin, dizenin önüne geçmiş. Pırıltılı imgeler, dizeler bulmakta okuyucu zorlanıyor. O açıdan Bir Yusuf Masalı'nı, İsmet Özel şiir çizgisinde farklı bir yere koymak gerektiğini düşünüyorum. Belki de şair, bu yoldan başka bir mecraya, yere ulaşacak diye düşünüyorum. Yani şiire iyimser bakmak istiyorum. Bu anlamda da bu kitabı, İsmet Özel şiirinde yeni bir aşamaya geçmenin işareti olarak görüyorum.

İLHAN BERK

Ben bir kitabı, bir şiiri bitirdiğimde, -dışardan-içerden- sevdiğim şairler için, 'acaba nasıl bulurlar' diye düşündüğüm olmuştur. Bugün bu şairlerin çoğu terkedip gittiler. Yaşayan şairlerin içinde İsmet Özel, bunlardan biridir. Hep şaşırttı beni İsmet Özel'in şiiri. Hiç yanıltmadı. Bir Yusuf Masalı da öyle. Yusuf, söylenini, mitosunu, çok yeni bir bakışı yansıtıyor. İlk anda beni çarpan dizeler: "Ölmedim, bir gençlik ölümü saklı kaldı bende/../Vakti vardıysa aşkın, onu beklemeliydi/../Dinleyin ey vakti duymak doruğuna varanlar/../Dinleyin bendeki kırgın ikindiyi/Kendi sorgusu yüzünden ayağa kalkar insan/.

AYHAN KURT

"Anlat / Bu bir Yusuf masalıdır de / Bunu söyle ve fakat / Şunu da sor / Yusuf'un masalı neden /Yusuf'la başlamıyor?" Bence bu dizeler Bir Yusuf Masalı'nın hatta bütün İsmet Özel şiirinin anahtarı sayılabilir. Yusuf'un masalı, Yusuf'la başlasaydı çürümeyle sonlanırdı. Özel'in şiirinin Geceleyin Bir Koşu'dan bu güne her daim zinde kalmasının sebebi, egonun dar sınırlarını aşma çabası içerisinde olmasıdır. Bir Yusuf Masalı da, ego hapishanesini yıkma teşebbüsü olarak okunabilir. Ve şöyle sorulabilir: "Kendinden yassılmış olanı hangi kuvvet yıkacak?"

İHSAN DENİZ

İsmet Özel, "Bir Yusuf Masalı"yla, şiirinin 'geçirgenlik' özelliklerini bir bakıma test ediyor. Yeni bir kapı aralama denemesi belki de, şiiri için. Şiirin esas harcı korunurken hem sentaks imkanları gözden geçiriliyor, hem sesleniş formatı yer yer dönüşüme tâbi tuluyor, hem de alttan alta sızan bir koyulukta 'kelâm'ın coğrafyasına ısınılıyor., Bu esnada, kimi 'doku zedelenmeleri'nin de önüne geçilemiyor. Örneğin, geleneksel bir tarz olan "Münacaat"ın "Münacat" şeklinde 'kırılıma' uğraması ve yerleşik beğeni düzeylerine sıklet vermesi gibi... Bu bağlamda, "Bir Yusuf Masalı"nın birbirini doğuran iki sorunsalından söz edebiliriz. İlki şu: Genel anlamada İsmet Özel şiirinin yapısal karakteri, 'narrativ şiir'e yönelebilecek, o tarz bir şiir 'ide'siyle açılım kazanabilecek özellikler taşımıyor. Dolayısıyla bence, kitabın 'masal' bölümü, kan uyuşmazlığının bariz belirtilerini içeriyor. İkincisi ise; İsmet Özel şiiri, dünden bugüne klasik tatların/beğenilerin hayli uzağında varolduğu için, şiir algısı, kendi içinde tenakuza uğruyor ve kendi poetik atmosferine yabancılışıyor.

ORHAN KAHYAOĞLU

Uzun bir aradan sonra İsmet Özel şiiriyle karşılaşmak bana heyecan verici geldi ve heyecanım boşa çıkmadı. Önemli bir kitapla karşılaştığıma inanıyorum. Bence İsmet Özel'in şiirinde bir evrim yaşandığı söylenebilir. Poetikasında aslında bir değişiklik yok ancak, kendi özel imgeleminin yanında öykü unsuru da fazlasıyla gündeme gelmiş. Bu yüzden kısa şiirlerinde olmayan biçimiyle bir takım iniş çıkışlar var. Yani güçlü imge sistemi sürerken birden anlatım, yani öykü belirginleşebiliyor. Aslında şiirle, şiir dışı arasında bilinçli bir yeni seçimle karşılaşıyoruz. Kullandığı sözcükler daha da zenginleşmiş. Değindiğim öykü olayı tabii ki, bildiğimiz bir öykü değil. Belki bir şiir kavramının ve bir poetikanın kaçınılmaz uzantısı.

MEHMET H. DOĞAN

Bir Yusuf Masalı'nda, benim 1990'da Adam-Sanat'ta "Evet İsyan'dan Sünni Şaire" başlığıyla yazdığım ve İsmet Özel'in kamp değiştirmesiyle şiirinin kötü etkilendiğini ileri sürdüğüm tezimin doğrulandığını, İsmet Özel'in artık iyi şiir yazamadığını gördüm. Kitap, bunun son kanıtı. Bunun sadece bir ideoloji, bir iddia olması değil, şiir tekniğinde, şairin politikasında da kendini tekrardan öte, 'bir düşme'ye neden olduğunu gördüm.

Fadime ÖZKAN


Kağıda basmak için tıklayın.

Altın Koza 'Şiir Dosyası' sonuçlandı

KİTAPLAR, DÜNYAMIZI YENİLEMEYE DEVAM EDİYOR

İkinci Ertaş kitabı Ülkesinde yıllarca devlet tarafından görülmeyen, TRT'de parçaları çalınmayan, sanatını ısrarla düğünlerde icra eden ve 'kırgın' bir şekilde Almanya'ya yerleşen türkünün ve bozlağın yaşayan efsanesi Neşet Ertaş'ın sanatını ve hayatını içeren bir kitap daha yayınlandı. Alevi-bektaşi geleneğine sahip olmasına rağmen diğer alevi-bektaşi sanatçıların yaptığı gibi kendini bu kimliğiyle ön plana çıkartma çabasına girmeyen, sanat ayatına profesyonel anlamda 1957 yılında çıkattığı "Neden Garip Garip Ötersin Bülbül" plağıyla başlayan Neşet Ertaş, 60 yıllık hayatının 43 yılını bu işe adadı. Hakkında yazılan kitaplar, sanatı ve kişiliğiyle Türk halkının gönlünde hakkettiği karşılığı bulduğunun bir göstergesi. Öner Özcan'ın hazırladığı "Neşet Ertaş Hayatı ve Eserleri" beş ayrı bölümden oluşuyor. Türk Halk Edebiyatı, Türk Saz Şiiri, Halk Türküleri gibi Türk Halk Müziği'ne dair genel bilgilerin verildiği kitapta, Neşet Ertaş'ın hayatı, sanatı, çıkardığı kasetler ve eserleri kapsamlı bir şekilde ele alınıyor.
(Tel: 0049 6359 810 894 .)

Din dilinin ilkeleri Yirminci yüzyılda, mantıkçı pozitivizmin yıldızı iyice parladı. Mantıkçı pozitivistler, geleneksel felsefeyi ve dini değerleri yok saymaya kalkıştılar. Her tabiatüstü görüş, düşünce arenasının dışına itildi; bilimcilik kendini tabu gibi öne çıkardı. Bilimin objesi, bilimsel bilginin objesiyle sınırlandırılmış oldu. Geleneksel teist inançlara sahip bilimadamları, bu duruma sessiz kalamazdı. Mantıkçı pozitivizmin tablo-diline karşılık, modern mantığın temel ilkelerinden ve lengüistik verilerden hareketle bir "din dili"nden bahsetmeye başladılar. Onlar, din fenomeninin diğer fenomenlerden ayrılan, kendine özgü varlık şartları taşıyan bir realite olduğunun altını çizdiler. Dinî hakikatler, maddi hakikatlerin ilkeleriyle bir ve aynı seride bulunamazdı. Din Dilinin Anlamı, geleneksel teizmin bütün savunma çabalarını ve detaylarıyla lengüistik felsefenin temel dayanaklarını uzun uzun anlatmakta, bu iki kutup arasında gerçekleşen tartışmalar ve yazarın kendi görüşleri ortaya konmaktadır. Zeki Özcan'ın dilimize kazandırdığı kitap, din, felsefe, dil tartışmalarına yeni boyut kazandıracak gibi.
(Yazan: F. Ferre, Alfa Bas. Yay., İst, Tel: 0212.5115303).

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV


Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED
Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...