YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Kurtlar ve çakallar arasında

 
Hem vebadan, hem koleradan uzak durma tercihinde ısrar etme gücümü siyasi kariyer heveslisi olmayışıma borçluyum.

 

Gençliğim veba ile kolera arasında bir tercih yapmayacak düzeyde bir bilince ulaşabileceğim şartlarda yaşama talihini bana bahşetti. 1956 yılında henüz bir orta mektep talebesiyken Ruslara karşı ayaklanan Macarların kalp atışlarıyla ne kadar kolay ahenk içine girdiğimi fark etmiştim. Çok geçmedi kendimi Vietnamlıların Amerikalılara yaptıklarına iştirak eden işler içinde bulmakta gecikmedim. Domuzlar Körfezi'ne çıkartma teşebbüsünde bulunanlara karşı ben de "Venceremos!" diye bağırdım. Prag baharını sona erdirmeye gelen tanklara karşı (tam o sırada askerliğimi [Sivas, Konya, Elazığ, Muş] yapıyordum) yumruğumu ben de sıktım. Bütün bunları kozmopolit bir konumu benimsediğim, beynelmilelci bir halet-i ruhiye taşıdığım için değil, Türk olduğum için, Türk olmak bunları yapmayı gerektirdiği için yaptım. Zira muhalif olduğum tarafların biri Türkiye için veba taşıyor idiyse diğerinin getirdiği koleraydı.

Böyle olduğunu benden başka bilen yok muydu? Olmaz olur mu, elbette vardı. Ben sahip olduğum bilinç katmanına gaipten haber alarak ulaşmış değildim. Kendi siyasi çizgimi remil atarak belirlemiş olamazdım. Benim için bilgi, bilinç ve ahlâkın kesiştiği alan önem sahibiydi. Hem vebadan, hem koleradan uzak durma tercihinde ısrar etme gücümü siyasi kariyer heveslisi olmayışıma borçluyum. Yani şu günlerde olaylara şöyle bir tepki verirsem yükselişim engellenir, yoluma taş koyarlar diye düşünmek mecburiyetini hiç hissetmedim. Yalnızca yaşıtlarımdan çoğunun değil, aynı zamanda benden daha genç olanların çoğunun da hissiyatının bu minval üzere olmadığı yıllar ilerledikçe saklı kalamadı. Olayların mahiyetinden benim kadar haberdar olup da kendilerini yukarıda zikrettiğim mecburiyet altında hissedenler süreç içinde Türkiye'nin yeni kurtları ve yeni çakalları olma özelliği kazandılar.

Devran döndü. Vebanın da koleranın da aynı kaynaktan neşet ettiği aşikâr oldu. Ben orta yaşlarımı geride bıraktığımda artık gözde gençler yeni bir dünya talebiyle ortaya çıkanlardan değil "yupi" vasıfları taşıyanlardan müteşekkildi. Bu değişim meydanın kurtlara ve çakallara teslim edilmesini kolaylaştırdı. Sizin anlayacağınız, günümüzde mesele artık hem vebadan, hem de koleradan uzak durmak ve bunun için de temizliğine dikkat etmek meselesi olmaktan çıktı. Gereken şey bir yandan kendini kurt veya çakal şekline girmekten (onların sürüsüne dahil olmaktan) alıkoymak, bir yandan da kendini kurtların ve çakalların yemi haline getirmekten kaçınmaktır. Gençliğim her ikisine karşı da tedbir alabilecek tedarik sağladı bana. Çiğ yemedim; karnım ağrımaz.


15 ŞUBAT 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

İsmet Özel

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...