YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Demirel'siz bir Türkiye düşleyin

 
Kim seçilirse seçilsin, Cumhurbaşkanlığı makamında oturacak zat, bugünkü ölçülerde tahripkâr ve "teamül dışı" davranmayacaktır.

 

"Başkanlık" istiyordu. 5+5'e razı oldu."Başkanlık Sistemi"ni tartışmaya açan Özal'a vaktiyle az çektirmemişti. Sonra ne olduysa oldu, bu sistemin biricik müdafii kesildi. Yegâne düşü, Başkanlık Sistemi yürürlüğe girdiğinde ilk "seçilmiş" Başkan olarak tarihe geçmekti.

Olmadı.

Şimdi, bir 5 yıl daha Çankaya'da oturmanın ince hesaplarını yapıyor.

Meclis'te "olumsuz" bir gelişme yaşanır korkusuyla, programdaki bütün yurtdışı gezilerini iptal etti. Daha önce "Af yasası"nı iade etmişti, ama kıyak emekliliği çarçabuk onayladı. Şirin görünmenin mücbir yollarını deniyor. Artık milletvekilleriyle oturup kalkıyor. Yurtiçi gezilerinde yanında gazeteci değil, milletvekili bulunduruyor.

İnşaallah olmayacak.

Bu ülkenin bir 5 yıl daha Demirel'in Cumhurbaşkanlığına tahammülü yok.

Mesut Yılmaz seçilsin.

Devlet Bahçeli bile olabilir.

Hatta, kokmaz bulaşmaz bir asker emeklisi...

En katı, en keskin "asker kökenli" Cumhurbaşkanı bile, Demirel'in 28 Şubat sürecinde oynadığı rolü kabullenmeyecek, kabullenmeyi zül addedecektir. Kaldı ki, "kurumsal" bir "disiplin"den geldikleri için, "Anayasa'ya sadakat" konusunda daha rakik davranacaklardır. Hiçbiri, "Verdimse ben verdim" ucuzluğuna sapmayacak, Çağlar'lı Çörtük'lü "aile pozları" vermeyecektir. "Devlet bazen rutin dışına çıkabilir" türünden gülünç ve acıklı hatalar yapmayacaktır.

Artık Demirel'siz bir Türkiye düşleyin.

Demirel'siz bir Türkiye, çünkü, daha müreffeh, daha bayındır, daha aydınlık, daha demokrat bir ülke olacaktır. Demirel'siz bir Türkiye'de, sorumluluğunu müdrik bir Cumhurbaşkanı, kendi halkını "darbe"yle korkutmayacaktır.

Hikmet Özdemir, "Türk Silahlı Kuvvetlerinin Olağandışı Rolü" adlı kitabında, bundan önceki askerî müdahalelerinin tümünün, "güçlü" ve "karizmatik" bir askerin Çankaya'ya çıkmasıyla sonuçlandığını yazıyordu.

28 Şubat darbesinde bu teamül değişebilir.

Çevik Bir'den akıllı-uslu bir Cumhurbaşkanı çıkmayacağı kanıtlandığına göre, köşke bu kez, 28 Şubat sürecinin güdümlü Başbakanı Mesut Yılmaz, ya da üzerinde tarafların ittifak ettiği Fahri Korutürk tıynetli bir sürpriz "sivil" seçilebilir.

Kim seçilirse seçilsin, Cumhurbaşkanlığı makamında oturacak zat, bugünkü ölçülerde tahripkâr ve "teamül dışı" davranmayacaktır. Bu nedenle, Meclis çoğunluğunun (mezkûr anayasa değişikliği gerçekleşse bile) Demirel dışındaki bir isim üzerinde ittifak edeceğini tahmin ediyorum.

Zatıdevletlilerine gelince...

Başkanlık hayalleri suya düştükten ve yetkilerle donatılmış Cumhurbaşkanı olma umudunu yitirdikten sonra, ömür boyu tabii senatörlük de kalktığına göre, yapacağı tek şey kalıyor:

Gerçeği kabullenmek ve İslamköy'e yerleşip emekliliğin keyfini sürmek.

İsterse anılarını yazabilir.

İsterse resim yapar...

DYP'ye dönmesi asla ve kat'a sözkonusu değil.

DTP'ye genel başkan olabilirdi.

Ama, Cindoruk DTP'yi muhafaza etmeyi başaramadı.

Başarsaydı da sonuç değişmeyecekti.

Demirel başkanlığındaki bir DTP'nin Turhan Feyzioğlu'nun CGP'sinden daha şanslı olacağını zannetmiyorum.


19 ŞUBAT 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Ahmet Kekeç

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...