YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Tam da bu zamanların çocuğu: Mazlum-Der

 
Mazlum-Der'in siyasal ya da sosyal 'pratikler'e ilişkin bütün değerlendirmeleri, 'insan hakları öğretisi'nin sadece atardamarlarıyla değil, kılcal damarlarıyla da gerekçelendirilmiş metinler ve tutumlar içeriyor

 

Bir toplumda, 'vatandaşlık anlayışı' gibi toplumun gündelik hayatında 'işleyen' ve bütün toplumu kuşatan bir 'insan hakları öğretisi' yoksa, bu çağın koşullarında hiçkimsenin kendini güvende hissetmesine de imkan yok. Vatandaşlık anlayışının ruhunu, 'insan hakları öğretisi' oluşturmuyorsa, hiçbir iktidar ve hiçbir muhalefet 'meşru zeminde' varlık bulamaz. Bu 'meşru zemini' gözetmeyen, Türkiye, içerde ve dışarda bir sürü sıkıntıyla boğuşuyor.

İşte bu hayatı noktada 'kim olursa olsun zalime karşı, mazlumdan yana' diyerek kendi kimliğini sloganlaştıran Mazlum-Der gibi önemli bir örgütün varlığı ve işlevi çok daha önemli ve hayati hale geliyor. Mazlum-Der gerek yöneticilerinin gerekse muhataplarının ideolojik kimlikleri altında ezilmeksizin, ideolojik bağlılıkları, insan hakları mücadelesi için bagaj haline getirmeksizin sağlıklı bir insan hakları mücadelesi vermenin ve bunu herkes için ve herkesle beraber yapmanın en 'haklı zemin'ini oluşturuyor.

Bu noktada Mazlum-Der'in şu anki Genel Başkanı Yılmaz Ensaroğlu'nun insan hakları mücadelesine özel katkılarını da hesaba katmak ve kaydetmek gerekiyor. Ensaroğlu, uzun bir zamandır, hangi konuda olursa olsun insan hakları pratiğine dair herhangi bir şey söyleyeceği zaman, bunu mutlaka 'insan hakları öğretisi'nin en detay konularını bile atlamaksızın çok ustaca değinilerle gerçekleştiriyor. Böylece Mazlum-Der Genel Başkanı Ensaroğlu, insan hakları açısından başta devlet olmak üzere çeşitli kesimlerin pratiğinin ne durumda olduğunu resmederken, her seferinde, 'insan hakları öğretisi' adına yeni bir aşamayı da gündeme getiriyor. Mazlum-Der'in siyasal ya da sosyal 'pratikler'e ilişkin bütün değerlendirmeleri, 'insan hakları öğretisi'nin sadece atardamarlarıyla değil, kılcal damarlarıyla da gerekçelendirilmiş metinler ve tutumlar içeriyor bu nedenle. Kendi hesabıma Ensaroğlu'nu, şu anda en iyi ve en dikkatle izlenmesi gereken sivil toplum örgütü yöneticisi olarak görüyorum ve Mazlum-Der'i izlemenin 'öğreticiliğinden' sonuna kadar faydalanıyorum.

Son derece titiz bir çalışma yürütmesine ve insan hakları temelinde hakkaniyete çok uygun davranmasına rağmen, Mazlum-Der de çok eleştiriliyor. Eleştirilmek doğaldır tabii. Her sivil örgütün işleyişine dönük kimi kabûllerin olması kadar itirazların olması da gereklidir de aynı zamanda. Fakat Mazlum-Der'in 'iki tür eleştiriyi' göğüslemekteki başarısını çok önemsemek gerekiyor. İnsan hakları mücadelesi sırasında Mazlum-Der bir yandan devletin insan haklarını ihlal eden pratiklerine karşı mücadelesini sürdürürken, aynı anda İslami kesim içinden gelen kimi otoriteryen eleştirilere ve taleplere de aynı hassasiyetle direnebiliyor. Bu nokta, insan hakları mücadelesini bir 'mevzi mücadelesi' olmaktan çıkararak 'kural mücadelesi' haline getirmenin kalbini oluşturuyor zaten. Mazlum-Der'in bu çift yönlü ve anlamlı mücadelesi, bu topraklar için başlı başına bir kazanımdır.

Son dönemlerde birkaç tane 'olumlu' insan haklarından sorumlu bakanın iş başına gelmesiyle, Mazlum-Der'in büyük birikiminden devlet de yararlanma fırsatı buldu. Fakat buna rağmen Mazlum-Der üzerindeki baskılar azalmıyor. Hatta insan haklarından sorumlu bir bakanın Mazlum-Der genel başkanıyla görüşerek fikir alışverişinde bulunduğu günlerde bile dernek baskıya maruz kalabiliyor. Bu da insan hakları hassasiyeti kalmamış, illegaliteye kaymış ve teröre bulaşmış gruplardan şikayetçi 'görünen' devletin, aslında terörün tek çaresi olan insan hakları mücadelesini nasıl algıladığını gösteriyor. Birkaç kez Mazlum-Der Genel Başkanı Ensaroğlu Türkiye Cumhuriyet'i aleyhine başka ülkelerin raporlarına giren yanlış ve haksız ifadeleri kişisel ilişkileri ve çabaları ile çıkarttırmasına rağmen, devlet olumsuz tutumunu sürdürmeye devam ediyor. Mazlum-Der yöneticilerinin ise bundan bir 'şikayetleri' yok ve herşeye rağmen insan hakları mücadelesine ilkeli bir biçimde devam ediyorlar. Biz de öğrenmek ve bilgilenmek için Mazlum-Der'i daha dikkatle ve titizlikle izlemeye devam edeceğiz.


19 ŞUBAT 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Ömer Çelik

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...