ANKARA- Yargıtay Başkanı Sami Selçuk'un, 6 Eylül günü 1999-2000 Adli Yılı açış konuşması ve konuşmayla iligili yazılı basında yer alan tepkilerin derlendiği "O Konuştu, Türkiye Tartıştı" adlı kitap, ikinci baskıya hazırlanıyor.

Yazar Mehmet Emin Kaya'nın yayına hazırladığı ve Aktim Dağıtım tarafından satışa sunulan 600 sayfalık kitabın, yurtdışından de gelen talepler üzerine, İngilizce ve Fransızca'ya da tercüme edilerek yurtdışındaki tepkilerle birlikte yeniden basılacağı bildirildi. Toplam 5 ayrı bölümden oluşan kitabın 1. bölümünde Sami Selçuk'un konuşması yer alıyor. Kitabın 2. bölümünde dernek, sendika ve parti yetkililerinin açıklamaları bulunurken, 3 ve 4. bölümler konuşmaya ilişkin tepkilere ayrılmış. Kitabın, son bölümünde ise yazılı basında çıkan olumlu ve olumsuz yöndeki yansımalar derlenmiş.

Yazar Kaya, kitabın "Sunuş" kısmında, Selçuk'a yöneltilen olumsuz eleştirilerin genel özelliğinin, özgürlük kriteri açısından genellikle daha ileriden değil geri bir noktadan yapılmış olduğunu, hatta kimi zaman eleştiri bile sayılmayacak rahatsızlık beyanlarından öteye geçmediğini belirtiyor. Selçuk'un, herşeyden önce, ülkesinin içinde bulunduğu durumdan kaygı duyan bir insan olduğunu belirten Kaya, "Konuşmanın en önemli yanlarından birisi ise, bugün artık çok az akademisyen ve gazetecinin bir şeyleri kaybetmeyi göze alarak ısrarla sürecin tersi yönde konuşup yazdıkları bir ortamda, üst düzey bir yargı organının başı olarak onlarla aynı yönde konuşmayı göze alabilmiş olmasıdır" dedi. Bu açıdan konuşmanın öneminin, içeriğinin yanısıra yapıldığı kürsüden de geldiğine dikkat çeken Kaya, zeten "resmi ulema"dan aldığı olumsuz tepkilerin de asıl nedeninin bu olduğunu vurguladı.

Ülke geleceğine ilişkin karar...

Kaya, Sami Selçuk'un, bu konuşmasıyla yaşadığı ülkenin geleceğine ilişkin bir karar vermenin zamanının geldiğini ve izlenecek yolun da hukukun üstünlüğüne dayalı özgürlükçü bir siyasal sisteme, demokrasiye doğru çevrilmesi gerektiğinin altını çizdiğini belirtti. Kaya, sunuş yazısında şöyle dedi: "Resmi zevatın sürekli kavgadan söz etmesine tam alışmak üzereyken, Yunus Emre'nin 'Söz ola kese savaşı' dediği türden bir barış çağrısını duymak bizleri heyecanlandırdı. Demokrasiyi ve hukuk devleti ilkesini çevremizin ikinci cumhuriyetçiler, şeriatçılar, mandacılar, bölücüler ve daha başka öcüler tarafından kuşatılmış olduğu paranoyasına kurban edenler, daha çok baskı talep edenler hiç kuşkusuz unutulacaklardır. Tarihe not düşenler onlar değil, Sayın Sami Selçuk gibi özgürlükçü hukuk adamları olacaktır."