YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

"Öteki"ni anlamak gerçekten zor!


Şimdilerde moda olan bir ifade var, "ötekini anlamak" diye...
Öteki, yani bizden olmayanlar, yani yabancı, yani bize yabancı olanlar, yani bizim yabancı olduklarımız...
Acaba bu memleketin çocukları için "öteki" neyi temsil ediyor? Kim veya kimler öteki?!
Bizim gibi düşünmeyenler mi?
Bizim gibi hissetmeyenler mi?
Bizim gibi yaşamayanlar mı?
Kim bu "ötekiler"?!?
Hadi, ötekini geçelim... Peki ya "biz" kimiz? "Biz" zamirinin yerini tuttuklarını varsaydığımız kimler?
Türkler?!
Türkiyeliler?!
Müslümanlar?!
İslâmcılar?!
Dindarlar?!
Muhafazakârlar?!
Liberaller?!
Kemalistler?!
Devrimciler?!
Sağcılar?!
Solcular?!
Kimler bu "biz" zamirinin içine giriyor? Kimler biz, kimler öteki?
Açık-seçik bir "biz"den sözedilemiyorsa, açık-seçik "onlar"dan söz edilebilir mi?
Edilemez!
Peki hem biz'den, hem onlar'dan söz edilebilir mi?!?
Edilemez!
O halde ne biz'den, ne de onlar'dan söz edilebilir mi?!?
Edilemez!

Not: Hasta yatağımda uzanmış kitap okuyordum; küçük kızım yanıma geldi; "Baba! Dedem içeride hüngür hüngür ağlıyor. Ne olduğunu sordum, bana cevap vermedi. Kalkıp bir bakar mısın?" diye ricada bulundu. "Hayırdır inşaallah" deyip topallaya topallaya odasına gittim. Baktım, elinde bir kağıt, hıçkırıyor mu, gülüyor mu belli değil... "Hayrola baba, bu ne hal?" diye sordum. Başını kaldırmadan, elindeki kağıdı bana doğru uzattı. Kağıdı alıp baktım, yukarıda okumuş olduğunuz yazının müsvedde çıkışı... Şaşkın şaşkın, "Ne var bunda?" dedim. Başıyla kağıdı işaret ederek "Asıl sen söyle ne var bunda?!?" dedi. İşin içinde bir hinlik olduğunu tahmin ettiğimden, "Ne olacak, serbest ve düşündürücü bir yazı..." şeklinde ciddi bir cevap verdim. Beyaz sakalını sıvazlayıp, kızarmış gözleriyle, "Bir yazı hem serbest, hem düşündürücü olur mu?" diye sordu. "Niçin olmasın? Hem güldüren, hem düşündüren mizah var ya..." diye tam kendimi savunacaktım ki göbeğini hoplatan bir kahkaha patlattı, "Mizah mı?" dedi ve konuşmasını sürdüremedi.

Fakat ben yatağıma döndüğümde, "Bu yazı insanı ne güldürür, ne düşündürür; bu yazı insanı öldürür evlâdım öldürür..." diye odasından gelen o kahkalarla karışık sinir bozucu sesini duyuyordum.

Artık kanaatim kesinleşmişti: onu anlıyordum ama her defasında yanlış anlıyordum.


21 TEMMUZ 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Dücane Cündioğlu

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...