YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Politika

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

 


Çiller: Elimi uzattım bekliyorum

DYP lideri Çiller, Yeniyol projesinin Yeni Şafak'a anlattı. Çiller, "Aşırı uçları dışarıda tutan ortak bir çatı öneriyorum' dedi.

DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, sağda birlik önerisini tekrarladı. Genel Yayın Koordinötürümüz Mehmet Ocaktan ve yazarımız Mustafa Karaalioğlu'na açıklama yapan Çiller, "Elimi uzattım bekliyorum. Kim tutarsa onunla birlikte devam ederiz" dedi. Çiller, Yeniyol önerisini yinelerken, "DYP'nin hükümete girmek gibi bir hesabı yoktur. Amacımız, seçmenlere bir seçenek oluşturmak ve ülkenin alternatifsiz olmadığını göstermektir" dedi. Çiller, hükümetin ekonomik istikrar programını da eleştirerek, "Eylül'de ortaya çıkacak tablo beni ürkütüyor" şeklinde konuştu.

Çiller'in, gündemdeki konulara ilişkin görüşleri şöyle:

Sağda birçok parti var. Hepsinin temelinde de Demokrat Parti bulunuyor. Bu kökün gerçek temsilcisi DYP'dir. Ancak, sağ partilerin tabanları birbirine çok yakın olduğu için vatandaşın tercih şansı kısıtlanıyor. Bu yüzden, "Yeniyol" adıyla yeni bir seçenek öneriyorum. Bunun tamal mantığı, "Çatıda Anayol" ya da daha daha doğru bir deyişle partilerin köklerini dikkate alarak "Çatıda Demokrat Parti"dir. Yeniyol millet için lazımdır. Siyasetçiye güven yok, sivil toplum örgütlere güven yok, daha da önemlisi milletin kendine güveni yok. Bu büyük bir heyecandır.

Herkesin kendisine çeki düzen vermesi ve aldatmacalardan kaçınması lazım. Kimisi "demokratım" diyor cumhuriyeti kabullenmiyor. Kimisi de "ben laikim" diyor demokrasiyi reddediyor. Demokrat laik olacak ama "laikçi" olmayacak orta bir noktada bu samimiyetsizlik ve aşırı uçlardan uzak işbirliği öneriyoruz. Önümüzdeki günlerde bir manifesto ortaya koyacağız. Bunun adı "Yeniyol"dur. Bu bizi ileride seçim yasasında ittifaka izin veren bir değişikliğe götürür mü bilmiyorum. Biz elimizi uzatıyoruz sıkmazlarsa kendileri bilir. Fırsatlar kaçmış olur, DYP de yoluna devam eder. Bizim bu yaklaşımımızı bazıları hükümete talip olmakla değerlendiriyor. Oysa biz bir konsensüs olsun istiyoruz. Bu seçimde bir platform oluşturmaktır. Hükümete girme talebimiz yok ama seçime giden yolda bir alternatif oluşturabiliriz. Herkes bilmeli ki, bu hükümet alternatifsiz değildir.

Demokrat Parti gibi bir parti ile geniş açılım sağlanabilir. Bu oluşumun başbakanına da halk karar verir. Seçime gidilirken ortak programımız belli olur. Seçmen de bu partilerin tabanlarının, programlarının ne olduğunu bilir. İşte bu bir alternatiftir.

Burada sağın merkezini tanımlıyorum. Aşırı uçları dışarda bırakarak asgari bir uzlaşma sağlanabilir mi? Liberal demokrasiye inanıyoruz. Milliyetçiliğimiz de MHP'nin söylediğinden farklıdır. DYP için kültürel mensubiyet, Türkiye sevdası çok önemlidir. Laikiz ama asla laikçi değiliz. Milliyetçiliği de ırkçılığa kadar götürmüyoruz. Bizim yaptığımız MHP' ye karşı bir hareket değildir. MHP'ye karşı bir kutuplaşma istemiyoruz. Bu arada, seçimlerde MHP'ye kaptırdığımız oyları geri aldığımızı görüyorum.

Ben, siyaseten en çok bedel ödeyen liderlerden birisiyim. Demokraside ısrar etmenin bedelini de ödedim. Bu nedenle, ikinci demokrasi paketinden vazgeçebileceğimiz asla düşünülemez. Tek başına iktidara geldiğimiz gün uygulayacağımız proje budur. Elbette, 18 Nisan seçimlerinin önümüze koyduğu bir gerçek var. Kavgayla siyaset yapmak söylediğiniz doğruları da götürüyor. O günün şartlarında herkek üzerimize gelirken kendimizi savunmamız bile aleyhimize oldu. Şimdi, kendimizi ifade etmek için bazı ilişkileri restore etmek zorundayız...

Siyasetçilerin yolsuzluklarını araştırma işi tamemen siyasileştirildi. Bunun acısını çekenlerden birisiyim.. Ne TEDAŞ'ı, ne TÜPRAŞ'ı, ne de örtülü ödeneği ve mal varlığı kaldı. Eğer bir hatamız olsa idi beni Taksim Meydanı'nda asarlardı.

Bazıları susmayı, istikrarı bozmamak için milli görev bir sayıyor. Oysa, bugün Türkiye'de kötü giden birçok iş var ve hepsinin konuşulması gerekiyor. Bu yüzden, DYP olarak muhalefet görevimizden vazgeçmemiz sözkonusu olamaz. Sonbahardan itibaren "Öteki Türkiye"nin sorunlarını daha çok dile getireceğiz.

AB ile ilişkilerdeki kişiliksizlik Türkiye'nin itibarını zedeliyor. Türkiye, nüfusuyla diniyle, kültürüyle üye olmayı hak etmiştir. Ancak, bütün aday ülkelerle müzakere başlanırken Türkiye ile daha masaya oturmadılar. Bazıları Boğaz'da sirtaki dinler "AB'ye girdik işte" derler. Oysa, Türkiye'nin boynuna halka takılmış sürükleniyor.

'Susmakla milliyetçilik olmaz'

DYP Genel Başkanı Prof. Dr.Tansu Çiller, hükümet ortağı MHP'yi sessiz kalmakla suçlayarak, "Susmakla milliyetçilik olmaz" dedi. "Halkın sorunlarını dinleme" gezilerini sürdüren Çiller, dün İstanbul'un Çatalca ilçesinde çiftçilere seslendi.

Çiller'i Çatalca'da, ekonomik sıkıntılardan dolayı traktörlerini satışa çıkaran çiftçiler karşıladı. Çatalca Meydanı'nda düzenlenen mitingte konuşan Tansu Çiller, hükümetin istikrar adı altında yanlışta ısrar ettiğini belirterek, "İnsanları ekonomik sıkıntı altında ezerek enflasyon düşürülmez" dedi.

Hükümetin tarım ürünlerine uyguladığı ekonomi politkasının çiftçiyi borç batağına düşürdüğünü de kaydeden Çiller, "Mafyayı, hırsızı, cezaevinden salıverenler, çiftçiyi borcundan dolayı hapse atıyorlar" şeklinde konuştu. Türkiye'nin demokrasi adına "sahte pehlivanlık" yapanlar ile dolu olduğunu belirten Çiller, "Demokrasi, bu halkın ana sütü gibi hakkıdır" dedi.




Kağıda basmak için tıklayın.

Kasım'da yeni kabine
Yılmaz'ın kabineye girmesinin ardından sonbaharda hükümette değişiklik bekleniyor. ANAP'ta Yalova ve Keçeciler, DSP'de Adalet Bakanı Türk ve MHP'de üç Bakan gidici
FP: 312 netleşsin yeter
"312'nin değiştirilmesine bile gerek yok" diyen FP'li Pamukçu, bu maddenin nasıl kullanılacağının açıklığa kavuşturulmasını istedi
'Sözümün arkasındayım'
FP Kayseri Milletvekili Abdullah Gül, 312. madde ile ilgili söylediği "Geçmişte bizim de ihmalimiz oldu" sözlerinin arkasında olduğunu söyledi. Gül, "Ben özeleştiri yaptım. Bunu yapmak zaafiyet değil güven kazandırır" dedi. Gül, kendisinin yaptığı bu özeleştiriye karşılık, FP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu'nun, "FP, her zaman 312 ile ilgili düzenleme yapılmasından yana olmuştur" demesi üzerine, "Öz eleştiri yapmak zaafiyet değildir. Demokrasi ve insan hakları gibi konulara gerektiği kadar önem vermedik. Önceliğimiz bunlar olmadı. O bakımdan bazı kişiler bu tip sıkıntılara maruz kaldığı zaman onlara yeterince sahip çıkmadık. Bu, bizim noksanlığımızdır. Bunu söylemekten de hiçbir zaman geri adım atmadım" diye konuştu.


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV


Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED
Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...