YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

 

 

Medya kartelinin sonu yoktur!..

Rekabet Kurulu'nun, bazı gazetelere ve bu gazetelerin sahip olduğu dağıtım şirketlerine verdiği 2.3 trilyonluk ceza, sanırız "medya karteli" kavramını yine tartışmaların odağına getirecek..

Gerçi bu tartışmayı, söz konusu medya organlarında göremeyeceğiz.. Dünkü sayılarında Rekabet Kurulu'nun verdiği cezalarla ilgili tek satır haber yoktu..

Ama isteyen, istediği konuyu sansür etsin.. Alternatif medyalar sayesinde, herkes herşeyi biliyor artık..

Hep vurguladığımız ve bizim mesleğin gerilemesine sebep olan "medya karteli", sade basının değil, demokrasinin ve istikrarın da ciddi bir tehdididir..

Kartelin varlığı, anayasal bir hüküm olan "haber alma hakkı"nın da, hiçe sayılması ve yok edilmesidir.

"Serbest rekabet" ortamı da, kartellerin varlığı ile bozulur.. Eğer kartel medyada ise "okuyucu", sanayi ve ticarette ise "tüketici" aldatılır..

Basın organlarının birbirleri ile kıyasıya rekabet etmesine ve tiraj kavgalarının sürekli devamına alışık olan Türkiye'de, medya nasıl kartelleşti?

Bunun başlangıcı "28 Şubat"ın hemen öncesine dayanıyor..

"Hürriyet", "Sabah" ve "Milliyet" gazeteleri arasında süren ve "ansiklopedi savaşları" ile zirveye çıkan kavgalı-rekabet, birtakım gelişmelerle kesildi..

Bu gelişmelerden biri, "Milliyet"in sahibi olan Aydın Doğan'ın "Hürriyet"i de alması ve bir anda "Sabah" karşısında çok güçlenmesiydi..

Kendini kuşatılmış gibi gören "Sabah"ın sahibi Dinç Bilgin için, izlenecek en akılcı yol, uzlaşmak ve kavgadan kaçınmaktı..

Ama "uzlaşma" kavramı, galiba abartıldı.. "Uygar diyalog" yerine, her alanda tek vücut gibi hareket etmek yolu seçildi.. Önce dağıtımda, sonra ilanlarda, ortak şirketler oluşturuldu.. İki grup, "fast-food gazete"lerle, çevre tirajlarını da artırdılar..

Bu şekilde, piyasadaki bağımsız gazetelerin büyümesi (Akşam olayı), ortak tutumla engellendi.. Anlaşmalı gazetelerdeki çalışanların, iş değiştirmesi fiilen önlendi..

"28 Şubat"a, bu tür bir fiili ortaklıkla giren medya, geçiş döneminde, tek ses olarak, "brifing gazeteciliği"nin amplifikatörü gibi davrandı.. Ortak manşetler alışılmış olgular arasına girdi..

Mesut Yılmaz'ın başbakanlığında ise, medya sermayesi, teşviklerle, özelleştirme pastaları ile iyice devlete ve iktidara bağımlı kılındı..

Ve sonunda, kendi arasında rekabeti bırakmış, devlete bağımlı kılınmış medya, muhalefete muhalefet ederek varlığını sürdürür oldu.. Eleştiren yazarlar susturuldu..

Şu anda, kartel gazetelerinde yazılması yasak olan konular, yazılması serbest olanlardan daha fazla..

İşte bir örnek, medya ve dağıtım şirketlerine Rekabet Kurulu tarafından verilen 2,3 trilyonluk cezanın, haber bile yapılamaması..

Aynı şekilde, bankalarla ilgili haber yapmak tehlikeli konular arasında.. Çünkü her medya kuruluşunun bir de bankası var.. Bankası olan bir sermayenin, özgür, özerk ve bağımsız olması mümkün değildir.. Gazetenin gerçek patronu okuyucudur.. Ama bankanın patronu, devlettir, iktidardır..

Birbirleri ile anlaşmalı medya grupları, ayrıca devletle çok haşır-neşir oldukları halde birbirleri hakkında haber de yapamamaktadır.. Koç gibi, Sabancı gibi, Doğuş gibi büyük holdingler de, devlet ihalelerine ve özelleştirme imtiyazı ihalelerine girerken, "medyatik sigorta" sahibi olmak için, yanlarına mutlaka bir medya sermayesini ortak olarak almaktadırlar..

Bu oto-sansürlü basın ortamı, gazete tirajlarına ve okurun güvenine de, negatif biçimde yansımıştır.. Tiraj rakamlarının önemli bölümü, bedava dağıtılan gazetelerden oluşmaktadır.

Çözüm belli..

Aydın Doğan ve Dinç Bilgin, eski günlere dönmelidirler.. Kavga etmeden, rekabet edebilmelidirler.. Gazete yazı işleri yöneticileri, bankacılığı, iş takipçiliğini, kartelciliği bırakıp, gazeteciliğe dönmelidir.. Medya iktidardan korkmamalı, iktidarlar medyaya saygı duymalıdır..

Bu söylediklerimiz herhalde yanlış değil.

Doğru ise, herhalde gereği yapılmalıdır.

ŞAKA

Doğru bir karar!..

"Hürriyet-İstanbul"un haberine göre, "inter-net cafe"lere müdahale edilmiş.. Okul ve dersanelere 200 metreden daha yakın, inter-net cafe açılması bile yasaklanmış.. Ayrıca, "tehlikeli siteler"e girmek de yasak edilmiş..

İnter-net cafelerine müdahale eden İçişleri Bakanlığı'na, helal olsun!..

"Bilgi ve iletişim çağı"nda, inter-net cafe açmak, tabiî ki yanlıştı. Doğru olan kahvehanede, tavla ve pişpirik oynamaktır..

TOPLUM SAĞLIĞI

"Cep telefonu"nu kötüye kullanmak

Şu GSM telefonları için yerleşme merkezlerine kurulan "Baz İstasyonları"nın, sağlığa uygun olup olmadığını, tüm kamuoyu odakları tartışıyor..

Aslında, baz istasyonlarından önce, cep telefonlarının kendisini tartışmamız şart.. Bütün gelişmiş dünya, mikro-dalgalarla yayın yapan bu aygıtların, sağlığa ne ölçüde zarar verdiğini inceleyip, tartışıyor.

Hepimiz artık bu telefonların, uçaklardaki iletişimi tehlikeye soktuğunu ve hatta benzin istasyonlarında yangına bile sebep olabileceğini biliyoruz..

İngiliz yayın kurumu BBC'nin "Panaroma" programında, GSM cep telefonlarının, beyinde kansere sebep olup olmadığı sorgulandı geçenlerde. Çok uzun süre cep telefonu ile konuşanlarda meydana gelen, sağlık sorunları incelendi.. Ve hangi marka telefonların, en sağlıklı olduğu bile tartışıldı.

Demek ki bu cep telefonlarını sürekli kulaklarına yapıştırarak yaşayanların önünde, bazı sağlık riskleri var..

Bir başka mesele de, trafikte araç kullanırken, bir yandan da telefonla konuşmanın yarattığı tehlike.. Hele düz vitesli araçlarda, bir eli de telefona tahsis etmek, inanılmaz tehlikeler doğuruyor. Cep telefonları, trafik canavarları yaratıyor..

Bu modern aygıtı, tabiî kullanalım..

Ama toplumu tehdit eder hale getirmeyelim..


21 TEMMUZ 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Mehmet BARLAS

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...