T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

P O L İ T İ K A

Vatandaş haklı olarak çok öfkeli

ANAP lideri ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, vatandaşın "çok öfkeli" olduğunu, bunun muhatabının da siyasetçiler ve özellikle hükümet olduğunu söyledi. Öfkenin "haklı nedenleri" olduğunu da belirten Yılmaz, bunları, "ekonomik sorunlar, geleceğe ilişkin umutların azalması, mevcut olumsuz durumdan nasıl çıkılacağının bilinememesi, artan güvensizlik, vatandaş devlet ilişkilerindeki uyumsuzluk" olarak sıraladı.

TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu'nda bir konuşma yapan Yılmaz, Türkiye-AB ilişkilerinde gelinen son noktayı değerlendirdi. İnsanların zihnine "AB'nin Türkiye'yi bölmek istediği" kanaati yerleştirmeye ve AB yolunda atılması gereken her adımı "taviz" olarak sunmaya çalışanlar bulunduğunu anlatan Yılmaz, Türkiye için başka projeleri olanlar varsa bunların, AB'ye uyum çalışmalarını engellemek yerine, ortaya çıkarak, kendi projelerini savunmaları gerektiğini söyledi. Yılmaz, "Görevimiz, AB için yapılması gerekenleri bıkmadan hatırlatmaktır. Eğer eleştirilerden çekinirsek, bizler de mızıkçılar korosuna katılırız ve AB ile ipler o gün kopar" dedi.

'Bedel' tartışması

Başbakan Yardımcısı Yılmaz, "bedel" tartışmasına da değinerek, şunları söyledi: "İnsanımız AB için ödenecek hiçbir bedelin Türkiye'nin onurunu kıracak, ufkunu daraltacak ve tarihi geçmişimizin hesabını verecek boyutta olmasını asla kabul etmemektedir. AB nedeniyle milli çıkarlarımızdan taviz verilmesi düşünülemez. Bu bilhassa Yunanistan'la ilişkilerimiz ve Kıbrıs sorunu için geçerlidir."

2002'de Türkiye'nin AB'ye yönelik kısa vadeli taahhütlerinin tamamını yerine getirmesi gerektiğini anlatan Yılmaz, bunun olumlu bir hava yaratacağını, yabancı sermaye girişinin artacağını bildirdi. Yılmaz, siyasi partiler yasası ve seçim konununda yapılacak değişikliklerin krizden çıkış için psikolojik destek noktası olarak kullanılabileceğini bildirdi.

Öfkeye 'itidal' çağrısı

"Türk toplumu bugün öfkelidir, hem de çok öfkelidir" diyen Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Öfkenin muhatabı siyasetçilerdir. Bu öfkeden en fazla payı da hükümeti oluşturan partiler almaktadır. Siyasetteki yeni bazı oluşumlara cesaret veren de toplumdaki bu öfkedir. Ama unutulmamalı ki Türk siyasi tarihi, siyasi öfke dalgasının iktidar yaptığı bir partiyi bugüne kadar hiç görmemiştir."

Yılmaz, toplumdaki bu öfkenin haklı nedenleri olduğunu söyleyerek, öfkeli kitlelere şu çağrıyı yaptı: "Öfkeyle gidilecek bir yer, alınacak olumlu hiçbir sonuç yoktur. Gün öfke günü değil, sağduyu günüdür. Karanlığa yöneltilen milyonlarca kızgınlıktansa, tek bir lamba yakmak daha yararlıdır."

Öte yandan, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan ve TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Muharrem Kayhan ile beraberindeki heyeti kabul etti.



22 Aralık 2001
Cumartesi
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED