T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

G Ü N D E M

MİT kendini anlattı

MİT'in kuruluşunun 75. yılında MİT tarafından yazdırılan kitapta, Teşkilat'ın tarihi anlatıldı. MİT ilk kez doğrudan doğruya bu kitap ile kamuoyunun karşısına çıktı.

MİT, kuruluşunun 75.yılında kendi tarihini anlatan bir kitap yayınladı. MİT tarihinde ilk kez doğrudan bir kitap yayımlayarak kamuoyunun önüne çıkıyor. Dr. Erdal İlter tarafından yazılan Milli İstihbarat Teşkilatı Tarihçesi isimli kitap iki ana bölümden oluşuyor.

Birinci bölümde başlangıcından 1926 yılına kadar Türklerde İstihbarat anlatılırken, ikinci bölümde Cumhuriyet döneminde kurulan MİT hakkında önemli bilgiler yer alıyor.

Birinci bölümde II. Abdulhamit tarafından 1880 yılında kurulan ve faaliyetlerini 1908 yılına kadar sürdüren Yıldız İstihbarat Teşkilatı'nın yanı sıra İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin liderlerinden Enver Paşa tarafından Harbiye Nezareti bünyesinde kurulan ve sonraki yıllarda CIA'ya esin kaynağı olduğu belirtilen Teşkilat-ı Mahsusa'ya ise üç sayfa ayrıldı.

Aynı bölümde Birinci Dünya Savaşını bitiren 1913 Mondros Mütarekesi dönemi ile Milli Mücadele döneminde kurulan ve faaliyet gösteren istihbarat örgütlerine de yer verildi.

1918 ile 1926 yılları arasında 17 kadar gizli örgüt kurulduğu, bu dönemde ilk kurulan örgütün ise Karakol olduğu kaydedildi. Kitabın ikinci bölümünde MİT'in Cumhuriyet dönemindeki ilk nüvesi olan Milli Emniyet Hizmeti'nden MİT'e kadar olan dönem genel hatlarıyla anlatılıyor.

Bu bölümde ayrıca MİT tarafından gerçekleştirilen bazı operasyonlara da yer veriliyor. Ticari işletmelerin devletleştirilmesi ve Hatay'ın Anavatan'a ilhakı bu operasyonlar arasında yer alırken, İkinci Dünya Savaşı döneminde MİT'in yabancı servislere karşı verdiği mücadeleye de önemli bir yer ayrılıyor.

İstihbarat çarkı nasıl işliyor?

MİT'in kitabında istihbarat faaliyetleri ve aşamaları şu şekilde anlatılıyor:

"İstihbarat faaliyeti kesintisiz süren bir çalışmadır ve bu faaliyet, bütün istahbarat kuruluşları tarafından bir çarka benzetilir. Çarkın birinci safhasında, devletin Milli Güvenlik Politikaları doğrultusunda istihbarat ihtiyaçları tespit edilir ve bu operasyon birimlerine iletilir. İkinci safhada, operasyon birimleri, belirli planlar doğrultusunda açık ve kapalı kaynaklardan haberleri toplar ve değerlendirme ünitesine aktarır."

Üçüncü safhada, operasyon birimlerinden ve servis dışı kurumlardan gelen haber, bilgi ve belgeler değerlendirme ünitesinde analize tabi tutularak işlenir ve istihbarat niteliği kazanan raporlar yayınlanır.

Yani, kullanılmak üzere, zamanında ve süratle ilgili kuruma ulaştırılır. Dördüncü safhada ise, ilgili kurumlar yalnız bu istihbaratı kullanmakla kalmazlar, sürekli olarak gözden geçirilen ve değerlendirilen öncelikler çerçevesinde yeni istihbarat ihtiyaçlarını tespit ederler. İşte birbirini takip eden dört safhada oluşan ve dördüncü safhasından sonra yeniden ilk safhaya dönülen bu faaliyete İstihbarat çarkı adı verilmektedir.

MİT nerden nereye?

MEH ilk olarak İstihbarat, Kontr Espiyonej, Propaganda ve Teknik Deste şuberlerinden ibaret olarak teşkil edildi.

İstihbarat, Genelkurmay'a bağlı subaylardan, Kontr Espiyonej Emniyet Genel Müdürlüğü ise Jandarma Genel Komutanlığı personelinden. Propaganda dışişleri personelinden, Teknik Destek birimi ise asker ve sivil personelden meydana getirildi. 1950'lerde soğuk savaş döneminin etkisiyle bu birimlere Kontr Komünizm de ekleniyordu.

MEH'in ilk binası Hacı Bayram civarında Şehit Keskin sokağındaki 11 numaralı binaydı. 1926 sonunda MEH'de çalışan personel sayısı 10 civarında idi. Kasım 1926'da MEH'in Viyana, Tahran ve Kahire'de temsilcilikleri açıldı. 1927'de MEH Işıklar Caddesi'nde Kemal Gedeleç Apartmanı'na taşındı. Süreç içinde birimlere yenileri eklendi. Personel ve kadro genişledikçe bina ihtiyacı doğdu.

MEH, 1934'de Gençlik Parkı'nın karşısındaki Vakıflar Binası'na taşındı. 1967'de Kavaklıdere'de muhtelif binalarda faaliyet gösteren MEH daha sonra Yenimahalle'ye taşındı.

Kitapta MAH'ın yanlış olarak Milli Amala Hizmet olarak anıldığı belirtilerek, MAH'ın açılımının Milli Emniyet Hizmeti Riyaseti olduğu kaydedildi. Ancak hem MAH hem de MEH olarak kullanıldığı vurgulandı.

22 Temmuz 1965'de MAH Riyaseti'nin yerine Milli İstihbarat Teşkilatı kuruldu.

Milli Emniyet Hizmetleri (MAH) Başkanlık halinde Haber Toplama Ünitesi olarak MİT bünyesinde bırakıldı. MAH Başkanlığı'nın 1984 yılında yeniden yapılanma döneminde kaldırılarak görevleri İç ve Dış İstihbarat başkanlıklarına devredildi.

Örtülü Ödenek devreye giriyor

Kitapta, teşkilatın kendine özgü bir kadrosu olmadığı, kuruluş ve intibak dönemlerinde Riyasetin kadrosu, Milli Savunma Bakanlığı kadrosundaki askerlerden, İçişleri ve Dışişleri bakanlıkları ile Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı'ndan gelen personelden oluştuğu belirtildi. 1935'den itibaren Teşkilat'ta ve Merkezlerde görevlerin yavaş yavaş sivil memurlar tarafından yürütülmeye başlandığı kaydedildi. Personelin terfi, tayin ve diğer özlük işlerinin Riyasetin göstereceği lüzum üzerine ait oldukları kurumlarca yürütüldüğü ifade edildi. Personelin maaşları ise işgal ettikleri kadronun ait olduğu kurumdan, diğer harcamaların da Başbakanlık örtülü ödeneğinden karşılandığı belirtilirken, sonraki yıllarda Teşkilat'ta bir Örtülü Ödenek Saymanlığı oluşturulduğu kaydedildi. Teşkilat'ın 1928 yılı bütçesi yaklaşık 800 TL, 1954 yılında ise 2,5 milyon TL.

MİT'i Fevzi Çakmak kurdu

MİT ilk ismi olan Milli Emniyet Hizmeti, 6 Ocak 1926'da Atatürk'ün talimatı üzerine Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak tarafından, Milli Emniyet Hizmeti Riyaseti olarak kuruldu. Teşkilat-ı Mahsusa gibi MEH de Genelkurmay Başkanlığı'na bağlı olarak teşkil edildi. Öncelikli olarak yurt içine yönelik olarak faaliyet göstermesi öngörülen teşkilat, Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Riyaseti (Genelkurmay Başkanlığı) İstihbarat Dairesi'ne bağlı olarak faaliyete başladı. Teşkilatın Genel Merkezi Ankara'da olmak üzere İstanbul, İzmir, Adana, Diyarbakır ve Kars'da da şubeleri kuruldu. MEH tarafından yayımlanan bir talimatta, teşkilatta çalışan subaylar ve memurların gizli tutulacağı, bu konuda sadece ordu müfettişlikleri ile merkezlerde istihbarat şubesi bulunan tümen kumandanlarına kadar mevki kumandanlarının şahsen haberdar olacakları belirtildi.

DIŞ İSTİHBARATI ALMAN İSTİHBARATÇI EĞİTTİ

MEH'in Dış İstihbarat Bölümü'nün kurulması ve bu konuda kurslar verilmesi amacıyla I. Dünya Savaşı yıllarında Alman askeri istihbarat servisinin başında bulunan Albay Walther Nicolai ile 1926 yılında bir sözleşme imzalandı. Ocak 1926'da Ankara'ya gelen emekli istihbaratçı Nicolai, Dışişleri ve İçişleri bakanları tevfik Rüştü Aras ve M. Cemil Uybadın ile Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak ile görüştü. Nicolai bir ara parasının gönderilmediği bahanesiyle çalışmalarını sekteye uğrattı. Ancak daha sonra 16 haziran-5 Temmuz 1926'da Almanya'ya gönderilen MEH mensupları kurslara katıldılar. Mutlak bir gizlilik içinde gerçekleştirilen kurslara kurmay yarbay Şükrü Ali Ögel, kurmay subay Hüseyin Rahmi Apak, Hasan Reşit Tankut, Kemal Güçsav ve dışişlerinden yüksek dereceli bir memur katıldı. Nicolay'ın Ankara ve İstanbul'da da teşkilata mensup subay ve memurlara iki ay kadar istihbarat kursu verdiği belirtiliyor.

Çakmak'ın şüphesi

MEH'in organize edilmesini uhdesine alan Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak, Alman istihbaratçı Walther Nicolai'inin bazı konularda ısrarlı olmasından kuşkulanıyor. Milli bir istihbarat teşkilatına yabancı sızmasına karşı duyarlı olan Çakmak, Başbakanlığa yazdığı yazıda Nicolai'nin başka bir devlet adına hareket ediyor olabileceğinden şüphe duyduğunu belirtiyordu.

 
Aslıtürk'e iade yolu açıldı
İngiliz mahkemesi, yolsuzlukla suçlanan Gülay Aslıtürk'ün Türkiye'ye iadesine karar verdi. İngiltere İçişleri Bakanı onaylarsa Aslıtürk iade edilecek.
Tarihimiz yağmalanıyor
Milli Kütüphane ile Türkocağı koleksiyonundan Resim Heykel Müzesi'ne devredilen 94 tablonun kayıp olduğu ortaya çıktı.
Çürük zemin haritası
Haritalarda İstanbul'un büyük bir kısmı yerleşime uygun görünüyor ancak, yerleşime uygun olmayan alüvyonlu, dolgu alanlar ve dere yatakları deprem açısından büyük risk teşkil ediyor.
Vekiller karakol basacak!
Komisyonu Başkanı Akgül, artan şikayetler üzerine "Karakol, yurt ve yetimevlerini denetleyeceğiz" dedi.
Müslüman öğrenci alıyoruz!
Ankara, Hacettepe, Gazi ve Ortadoğu Teknik üniversitelerinin rektörleri, ABD'ye yapılan saldırıdan sonra bu ülkedeki müslüman öğrencilerin olumsuz etkilenmesinden yola çıkarak, öğrencileri Türkiye'ye çekmek için proje hazırladılar.
6 kişi daha soğuktan öldü
MHP'den yolsuzluk raporu
MHP, son 20 yılın yolsuzluk olaylarının anlatıldığı, yolsuzluğa karşı önlemlerin sıralandığı bir rapor hazırladı. MHP Grup Başkanvekili İsmail Köse'nin hazırladığı, "1980'den 2000'e Son 20 Yılın Yolsuzluk Olayları. Nedenler, Çare ve Öneriler" raporunda, Türkiye'nin sosyo-ekonomik sorunlarının ilk sırasında, gelir dağılımı adaletsizliği ve yoksulluğun yer aldığı ifade ediliyor. Özellikle son 20 yıldır Türkiye'de uygulanan ekonomik politikalardaki yanlışlık ve başarısızlığın, yoksulluğun artmasına neden olduğu belirtilerek, siyasi ve ahlaki yozlaşmanın ve yolsuzluğun, bir toplumsal kanser olarak kendini gösterdiği belirtiliyor. Değer yargılarının erozyona uğramasında, "bugüne kadar ülke yönetiminde bulunan ve bir yığın yolsuzluk söylentilerine maruz kalan siyasi kadro ve bürokratların büyük payı ve vebali olduğu" savunuluyor. Raporda 'hayali ihracat' yanında, Karayolları yolsuzluğundan İSKİ skandalına, İnterbank olayından Kızılay'daki tatsız olaylara kadar birçok örnekler veriliyor. "Susurluk" başlığı altında ise, Susurluk olayı ile ilgili şu görüşler dile getiriliyor: "Yolsuzluk ve skandallara iyice alışan Türk toplumu bir sonbahar günü, Susurluk ilçesinde meydana gelen trafik kazasıyla sarsıldı. Siyasetçi, emniyetçi, çete üçlüsü etrafında sergiledikleri birliktelik, onları ölüme götürdü. Bir kaza sonucu ortaya çıkmasaydı, belki de sonsuza dek meçhul kalacaktı. Çeteleşme ve yolsuzluğun devlet içinde uzantılar sağlamadan, işbirlikçiler bulmadan yapılamayacağının bir kanıtıdır."
'Doğalgazı BOTAŞ ucuzlatır'
Doğalgaz faturaları, zaten ekonomik krizden olumsuz etkilenen vatandaşların sabrını zorluyor. Doğalgazı ucuza satmak istediklerini söyleyen Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanları ise, kabarık faturaların sorumluluğunu üzerlerine almıyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, "BOTAŞ, istanbul içinde yüzde 5 indirim uygularsa bizde yüzde 5 indirim yapacağız" derken Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ise "Ek vergileri, KDV'yi kaldırsınlar, doğalgazı ucuza satalım"şeklinde konuşuyor. Taksim'deki Metro Tanıtım Merkezi'nde, dün İstanbul'da kar yağışı dolayısıyla yaşanan aksaklıklara ilişkin basın toplantısı düzenleyen Gürtuna, doğalgaz faturaları ile ilgili sorularla karşılaştı. Gürtuna, "Doğalgaz satış fiyatının içinde bizim payımız yüzde 30. BOTAŞ, diğer şehirlerde yüzde 5 indirim yaptı. BOTAŞ, İstanbul için yüzde 5 indirim uygulasın, yüzde 5 de İGDAŞ yapsın, yüzde 10 eder, biz hazırız" dedi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek ise iddiaların aksine doğalgazı pahalı satmadıklarını belirterek, "Ek vergileri, KDV'yi kaldırsınlar, doğalgazı ucuza satalım" dedi. Gökçek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Zeki Çakan'ın, belediyelerin doğalgazı pahalı sattığı yönündeki eleştirileri üzerine, "Doğalgazı pahalı satmıyoruz. Ek vergileri, KDV'yi kaldırsınlar, doğalgazı ucuza satalım. Kötü ekonomik yönetimin, başarısızlığın faturasını bize çıkarmasınlar" dedi. Bakan Çakan'ın gerçekleri saptırdığını iddia eden Gökçek, Bakan Çakan'ı ekranda yüzleşmeye davet etti

22 Aralık 2001
Cumartesi
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED