Su Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Zekai Şen, ölçümleri somut olarak yapılamayan hidrolojik doğal afetler arasında en tehlikelisinin kuraklık olduğunu söyledi. Su Vakfı tarafından Eresin Otel'inde düzenlenne bir toplantıda, Türkiye'de ve dünya'da kısıtlı olan su kaynaklarının durumu masaya yatırıldı.Toplantının açış konuşmasını yapan Su Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Zekai Şen, canlıların yaşamlarnı sürdürebilmesi için büyük önem arzeden suyun, azalmasıyla birlikte kuraklığın ilk tehlikesini göstermeye başladığını kaydederek, "Dünya nüfus artışı, şehirleşme, çevre kirlenmesi ve artan çölleşme neticesinde, kuraklık toplum ve ülkeleri tehdit eder boyutlara ulaşmaktadır" dedi.

Toplantıya İSKİGenel Müdürü Prof. Dr. Veysel Eroğlu'nun yanısa DSİ, Tarım Bakanlığı ile DMİ Genel Müdürlüğü'nden yetkililer katıldı.Toplantıda konuşan Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü'nden Cuma Çakmak, dünya'da bin 400 milyon kilometreküp olan su miktarının yüzde 97.5'ni okyanus ve denizlerdeki tuzlu suyun oluşturduğunu söyledi. Tatlı su kaynaklarının ise bu oran içinde ancak yüzde 2.5 ile sınırlı olduğunu vurgulayan Çakmak şunları söyledi:

"Dünya'daki toplam su miktarının 5 bin kilometreküpü, denizlerde ve toprak yüzeylerinde meydana gelen buharlaşmayla, atmosfere geri dönerek, yağmur ve kar olarak yeniden yeryüzüne düşmektedir. Kar ve yağmurlarla dünya yüzeyine düşen yıllık su miktarı 110 bin milyar metreküp olarak belirlenmiştir" İSKİ Genel Müdürü Prof. Dr. Veysel Eroğlu'da kuraklığı 'Herhangi bir bölgenin uzunca bir dönem kafi miktarda yağış almaması' olarak tarif etti.