T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Bir de biz IMF'ye şart koşalım

Ekonomiden sorumlu Devlet bakanı Kemal Derviş, Hazine Müsteşarı Faik Öztırak, Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti Amerika'dalar. "IMF'den Türkiye'ye yardım koparmak için" çabalayıp duruyorlar.

Halen CNN TÜRK için Washington'da bulunan Mehmet Ali Birand, kendisi ile bir röportaj yapmış. Mehmet Ali'nin bildirdiğine göre "Kemal Derviş'in morali çok bozukmuş, alarm sinyalleri" veriyormuş.

Anlaşılan Kemal Derviş'e IMF tarafından, "bakanlık sayısının azaltılması" gibi, yeni "şartlar" dikte ettirilmiş. Türkiye'nin devlet yapısını kısa sürede öğrenen Kemal Derviş, bu politikacılarla yeni şartların yerine getirilemeyeceğini gördüğü için "moralsiz" olabilir.

Kemal Derviş'in yaptığı bazı "tespitleri" gördükten sonra, benim de moralim bozuldu. Çünkü "Kemal Derviş kendini kurtarma çabasına" düşmüş. Mehmet Ali Birand'a "Mayıs ayında işler iyi giderken (dolar 1 milyon 300 bin lira dolaylarında, faizler yüzde 70 iken) Haziran'da çıkan "Telekom Krizi" işlerin bozulmasına yol açtı." diyerek, o aylardaki "kötü gidişatı" Ulaştırma eski Bakanı Enis Öksüz'ün üstüne fırlatıvermiş.

Kemal Derviş'in bir başka tespiti de, "Eylül ayında bir dengeye girmiştik ki, 11 Eylül olayı patladı her şey tepe taklak oldu."

Anlaşılan Kemal Derviş, bu hükümetle ve bu kadro ile bu krizinden çıkılamayacağını görerek kendine "korunak" arıyor. Sayın Kemal Derviş'i aylardır uyarıyoruz. "IMF'nin mali politikaları ile bu krizden çıkılamayacağını" savunup duruyoruz.

Bizim aylardır yazdıklarımız, TÜSİAD tarafından da dile getirilmeye başlandığında, olay, "hükümete komplo" senaryoları ile gözlerden kaçırılmaya çalışılıyor. Hükümet hiçbir şeyin farkında değil. Ne ekonomiden anlıyorlar, ne de ekonomiyi krizden çıkaracak "gerçek önlemlerin" neler olduğunun farkında değiller.

Kemal Derviş de öyle. Kendisi zaten Amerika'nın ve IMF'nin, uluslararası finans kuruluşlarının ve yabancı bankaların "sıcak para politikaları sırasında" Türkiye'de kaybettikleri paralarını "tahsil" için görevlendirdiği bir kişi olduğu için, "IMF dışı çözümlere" kulak kapıyor.

Bugün Türkiye'nin en önemli sorunu "iç talebi artıracak, piyasayı hareketlendirecek maliye politikalarını" devreye sokmaktır.

Bunu daha önce Amerika yaptı ve biz yazdık. 11 Eylül Dünya Ticaret Merkezi binalarının uçakla vurulmasından sonra da aynı işi yaptı. Bütün Amerika "şaşkınlık ve panik içersindeyken" Federal Rezerv yöneticileri "kişisel yetkilerini" kullanarak, o an piyasaya "100 milyar dolar" sürerek, paniğin yatışmasını sağladılar.

Amerika'nın krizden çıkmak için yaptıklarını bize yaptırmıyorlar. Kimler? Başta IMF ve Kemal Derviş olmak üzere, ekonomiyi sadece bilgisayar ekranlarından izleyen, bazı ekonomi bürokratları ve bazı "IMF tutsağı" profesörler.

Yapılacak iş bellidir.

Vergi oranları indirilerek, faiz oranları düşürülerek yatırım ve tüketim harcamaları teşvik edilmeli.

Kamu harcamaları artırılarak, kurumsal ve kişisel talep yaratılmalı.

Talep hareket geçince, bu talebi karşılayacak yatırım ve üretim hızlanacak. Yatırım ve üretim hızlanınca istihdam artacak. İstihdam artınca talep büyüyecek talep büyüyünce ekonomi de büyüyerek krizden çıkacak.

Çözüm belli. Ama "IMF'ye rağmen" bunu uygulayacak, "dişli ve güvenilir" bir hükümet şart. Maalesef o hükümet yok.


4 Ekim 2001
Perşembe
 
CAN AKSIN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED