T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Medeniyetler mi çatışıyor?

Bugünlerde üzerinde çeşitli spekülasyonların yapıldığı "Medeniyetler Çatışması" tezinin savunulduğu Samuel P. Huntington'un makalesi yayımlandığında (Foreign Affairs, Summer 1993) 1993 yılı idi. Daha önce F. Fukuyama'nın "Tarihin Sonu ve Son İnsan" adındaki kitabı yayınlanmış (1991) ve liberal demokrasinin insanlığın geleceği son nokta olduğu savunulmuştu. Hem Fukuyama'nın "Tarihin Sonu", hem de Huntington'un "Medineyetler Çatışması" tezleri her kesimde geniş tartışmalara yol açtı. Lehte ve aleyhte pek çok şey söylendi.

ABD'ye yapılan terörist saldırılar ve ABD hükümetinin buna karşı vermeyi düşündüğü cevapla ilgili operasyon çalışmaları devam ederken izlediği politika, Medeniyetler Çatışması tezini yeniden gündeme getirdi.

Medeniyetler Çatışması teziyle ilgili tartışmalar izlendiğinde konunun özünden nasıl koparıldığını, farklı cephelere çekildiğini ve bambaşka bir çerçeveye yerleştirilerek spekülasyonlar yapıldığını hayretle gözlemek mümkün.

Huntington'un söylediği şuydu:

Huntington'un 1993 yılında söylediği, özet olarak, şuydu: 1648 Westphalya Barışından bu yana mücadeleler önce prensler, arkasından ulus-devletler ve ideolojiler arasında cereyan etmiştir. Önümüzdeki dönemde ise, çatışmalar, büyük ihtimalle jeo-kültürler (medeniyetler) arasında olacaktır. 20.yüzyılda çatışmalar bir Batı içi mücadele şeklinde olmuş ve önce demokrasi-totaliter sistemler, Soğuk Savaş döneminde ise Liberal demokrasi ile Marksizm/Leninizm arasında geçmiştir.

Sovyet Bloku'nun çökmesiyle dünyadaki ideolojik bölünme ortadan kalkmış oldu. Ama bütün dünyanın tek bir blok olması söz konusu değildir; bölünme ve buna dayalı çatışmalar bundan sonra dinî/kültürel temelde ortaya çıkacaktır. Şu anda dünya genelinde din ve kültür temelinde ortaya çıkan yedi medeniyet bulunmaktadır. Bunlar Batı, Konfüçyüs, Japon, Hint, İslam, Slav-Ortodoks, Latin Amerika ve Afrika medeniyetleridir.

Huntington'a göre bu medeniyetler arasında büyük farklar vardır. İnsanlar çağdaşlığın nimetlerinden faydalanmayı ve kimliklerini kendi kültürel değerleriyle tanımlamayı istemektedirler. İşte bu istek muhtemel çatışmanın temel sebebini oluşturacaktır. Çünkü bireycilik, liberalizm, insan hakları, eşitlik, özgürlük, hukuk devleti, demokrasi, serbest piyasa, laiklik gibi Batılı kavramlar, Müslüman, Hindu, Konfüçyen, Budist ve diğer medeniyetlerde geçerli değildir. Bu Batılı değerler Batı medeniyeti tarafından "evrensel" olarak sunulduğundan buna karşı büyük tepki varadır ve bu tepki çatışmayı tahrik etmektedir.

Yakın gelecekte Batı medeniyetine potansiyel çatışma imkanına sahip medeniyet İslam ve Konfüçyen medeniyet ittifakıdır. İslam ve Konfüçyen devletler birbirine destek verip birlikte Batı medeniyetiyle çatışacaklardır.

Medeniyetler arasındaki çatışmanın cepheleri de tarihi medeniyetler arasındaki fay hatları olacaktır.

Medeniyetler Çatışması tezi gerçekçi mi?

Çok genel çizgileriyle özetlenen Medeniyetler Çatışması tezinin getirilen eleştirilere cevap verirken Huntington, muarızlarına "daha iyi bir fikriniz var mı?" diye sormaktaydı. Elbette ki bu soru, tezin doğruluğunu asla ortaya koymaya yetmiyordu. Önümüzdeki çatışmaları açıklayacak daha iyi bir modelimiz yok diye çatışmaların medeniyetler arasında olacağı anlamına mı gelirdi?

Bu tezin lehinde ve aleyhinde pek çok şey söylenebilir. Ben sadece iki noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum. Biri Huntington'un Batılı değerlerler olarak sıraladığı ve diğer medeniyetlere "evrensel" olarak dayatılan değerlere duyulan tepkinin çatışma kaynağı olacağı görüşü. Bugün gerçekten hukuk devleti, insan hakları, piyasa ekonomisi, özgürlükler, eşitlik ve diğer değerlerler sadece Batı medeniyeti kavramları mıdır ve bu kavramlara karşı bir tepki mi vardır? Bu kavramların formülasyonunda Batılı renkler hakim durumdadır ama diğer medeniyetlerin bu değerlerlerden tamamen habersiz olduğu ve tepkilerin çatışmaya dönüşeceği söylenemez. Kaldı ki toplumlar değerleri elde etmek için mücadele vermektedirler.

Diğer bir nokta bugün medeniyet coğrafyalarının tarihte olduğu gibi kesin sınırlarla çizilemeyeceği kadar karmaşık ve birbirine geçmiş olmasıdır. ABD'deki on milyondan fazla Müslüman nüfusu hangi medeniyet coğrafyasındadırlar? Avrupadaki Müslümanlar neredeler? Eskisi gibi medeniyetleri birbirinden ayıracak fay hatları sanıldığı kadar kolay tayin edilemez.

İlave edelim ki Medeniyetler Çatışması tezini illa Batı-İslam çatışması şeklinde okumaya çalışmak son derece anlamsızdır. Diğer medeniyetler Batı karşısında nerededirler? İlla İslam, Batı ile çatışma halinde olmak durumunda mıdır? Konfüçyen devletler İslamla mı Batı ile mi birliktedirler?

Şu andaki güncel durumu Medeniyetler Çatışması teziyle okumaya çalışanların pek çok gerçekliği görmeyip yanıldıklarını anlamak için çok fazla bir çabaya gerek yoktur.


4 Ekim 2001
Perşembe
 
DAVUT DURSUN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED