|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Meclis'te değişik partilerden bazı milletvekillerinin biraraya gelip yayınladıkları deklerasyon bu hükümetten kurtuluş için bir umut olabilir mi? Aslında olması gerekir de. Bu kadarcık bir çıkışın bile koalisyon liderlerinin uykusunu kaçıracağına eminim. Meclis gruplarını kendi çiftlikleri gibi yönetmeye alışmış bu seçilmiş feodal beyleri oturdukları koltuklardan söküp atmanın başkaca bir demokratik yolu şimdilik görünmüyor. Bu partilerin içinde adam sandığımız bir sürü kapıkulu zihniyetli, güce ve menfaate tapan seçilmiş varken, bu lider takımının değişmesini beklemek, bu şartlarda ve geçerli olan bu yasalar çerçevesinde hayal gibi bir şey. Deklerasyonla birlikte, başta ANAP olmak üzere bazı partilerde istifa kıpırtıları başlamadı değil. Ama hala ortaya çıkmaya cesaret edemeyen, liderlerinin hışmından korkan, yeniden seçilememe endişesiyle temkinli davranma eğilimi taşıyanlar var. Türkiye yıllardır bu lider takımı yüzünden zamanını geçiriyor. 30-35 yılımızı Demirel'le boşa harcadık. Geriye baktığımız zaman Demirel döneminden geriye kalan doğru dürüst herhangi bir yapı ya da kurum görmek mümkün değil. Buna karşılık iki askeri darbe, acılar, ıstıraplar ve enflasyonlu yıllar var. Tam ondan kurtulduk diye sevinirken bu kez Ecevit yeniden karşımıza çıktı. Demirel'i 27 Mayıs Askeri darbesinin şartları ortaya çıkarmıştı... Ecevit'i ise 28 şubat darbesi yeniden yarattı. Şimdi o da, 28 Şubat şartlarında kendisine armağan edilen iktidar koltuğundan, sağlığı orada kalmasına müsaade etmediği ve fiilen o görevi yerine getiremediği halde kalkmıyor. O makamın saygınlığını dahi hiçe sayar bir inatla Türkiye'yi de kendisi gibi mefluc bir şekilde adeta beraberinde sürüklüyor. Türkiye, tarihinin en büyük ekonomik ve siyasi krizde bocalayıp duruyor. Üretim neredeyse tamamen durmuş durumda. Türkiye'nin bütün önemli önemsiz iç ve dış sorunları el değmemiş halde bekliyor. ABD'ye yapılan saldırıdan sonra bütün dünya dengeleri yeniden değişmeye başlamışken, iş başındaki koalisyonun hemen hiçbir önemli konuda bir siyasi irade gösterememesi Türkiye'yi daha da batağa sürüklüyor. Geçen gün, iktidar şakşakçılığında ön saflarda yer alan kanalların birinde, her nasılsa krizden söz eden bir program izledim. Bursa'da duran dokuma tezgahlarından, kapanan fabrikalardan ve işyerlerinden söz ediyordu. Otomotiv ve tekstil sanayiinin neredeyse merkezi sayılan Bursa'daki durum, üretimin fiilen durduğunu gösteriyordu. Haber program, 2001 yılını kaybeden Türkiye'nin, şimdi de önümüzdeki yılları kaybetmeye başladığını kanıtlıyordu. Vatanseverlik, vatan hainliği falan diyorlar. İşte bundan daha somut bir gösterge olabilir mi? Türkiye'nin hiç değilse daha sonraki yıllarını kurtarmak, belki alınacak akılcı tedbirlerle mümkünken, bu lider sultası buna da engel oluyor. Ecevit, kendisinin iktidardan çekilmesini isteyenlere karşılık geçen gün cevap yetiştiriyordu yine. "Ben gidersem ve hükümet düşerse Türkiye istikrarsızlığa, bunalıma düşer" diyordu. Acaba bundan daha kötü duruma düşebilir mi? Oysa ben eminim ki, Ecevit'in çekildiği gün borsa tavan yapabilir. Bu moralle, Meclis'te acil sorunları çözmek amacıyla yeni bir hükümet bile kurulabilir. O nedenle gizli, açık, mahçup, cesur bütün deklerasyonculara büyük sorumluluk düşüyor. Sadece onlar değil, liderlerine tapınan, Türkiye batarken hâlâ liderlerini avuçları patlayıncaya kadar alkışlayan öteki milletvekilleri de hiç merak etmesinler. Bu alt-üst olmuşluktan, bu ağır krizden ve bu krizin ardından gelecek olan savrulmadan, hatta yeniden yapılanma fırtınasından onlar da çıkamayacaklar, onların liderleri de... Liderlerine tapınmaya devam ederek yeniden seçileceklerini sanıyorlarsa feci halde yanılıyorlar. Çünkü, ne onları seçecek bir liderleri ne de seçecek seçmenleri olacak. Önümüzdeki dönem kazanacak olanlar, bu zor dönemde haysiyetli ve cesur davrananlar arasından çıkacak. Bundan hiç kuşkum yok... Deklerasyonculara tavsiyem, yeniden seçilemeyiz diye korkmasınlar, ellerini çabuk tutsunlar. Bu hükümeti devirsinler... Hiç olmazsa bu sayede çocuklarının, torunlarının geleceklerinin kurtarılmasına yardımcı olabilirler.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |