Anayasa değişiklikleri konusunda 76. madde "delindi." Delme işlemini gerçekleştiren Meclis'in itibarı ağır bir biçimde yara almıştır...

76. maddeye dönük olumsuzlayıcı tutum, siyasi parti liderlerinin siyaset üzerindeki vahim dayatmasını ortaya çıkarmış bulunmaktadır. Bu köşede sık sık değindiğimiz gibi, siyaset üzerindeki "dayatma" siyaset-dışı odaklardan gelmekle beraber, daha çok "siyaset statükosu"ndan gelmektedir. "Siyaset statükosu", bir kere daha "siyasetin budanması" konusunda aktif tavır almıştır.

Anayasa değişiklikleri konusunda Meclis'in alacağı tavır, on yıllar içerisinde Meclis'e itibar kazandıracak en önemli adımları içeriyordu. Özellikle 11 Eylül sonrasında içe kapanmakla, hür dünya ile paralel bir siyasi tutum geliştirmek arasında kalan Türkiye açısından, anayasa değişiklikleri sadece ulusal değil, "küresel pozisyon" anlamına da geliyordu.

Öte yandan, son birkaç yıldır siyasetin iyice daralmış alanını genişletmek içinde anayasa değişiklikleri çok ciddi adım anlamına gelmekteydi. Özellikle, daralmış siyasi alanı genişletmek üzere bir Meclis iradesinin belirmesi, fevkalade "yüksek bir siyasi titreşim" yaratma kabiliyetine sahipti...

Tüm bunlar berhava oldu...

Türkiye, hür dünyaya ait bir bütünsel anayasa değişikliği gerçekleştiremedi. Bu açıdan küçük ayak oyunları içindeki "siyaset esnafı" bir kere daha ülkenin siyasi vizyonunu işgal etti. Türkiye küresel dinamiklerle paralel bir pozisyon alamadı. Bunun yanısıra, siyasetin alanı biraz daha daraldı. Siyasetin alanının daralmasından en çok şikayet eden muhalefet partilerinin, anayasa değişikliğinin delinmesine "çanak tutmaları" ise, siyasi muhalefetin demokratlığının sahici olmadığını bir kere daha gösterdi.

11 Eylül sonrasında ortaya çıkan tablo, artık küçük ayak oyunları ile bir "siyasi varlık" olarak yürünemeyeceğini tescil etti. Buna karşılık Türkiye hâlâ ayak direyerek "taktik siyaset" safhasından "stratejik siyaset" safhasına geçememeyi başarıyor. Bu başarı "siyaset esnafı" hesabınadır. Fakat gelişen şartlarda küresel dinamiklerle paralel yürümesi gereken Türkiye hesabına değildir...

ÖMER ÇELİK

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu