|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Anayasa Mahkemesi sürpriz yapmayı seviyor; FP ile ilgili dâvâda herkes 'kapatılmış bir siyasi partinin devamı olmaktan' kapatma kararı verilmesini beklerken, kararın 'odak haline dönüşme' gerekçesiyle alındığı anlaşıldı... Yargıtay Cumhuriyet başsavcılarının (Vural Savaş ve Sabih Kanadoğlu'nun) 'siyasi yasaklı' olmasını talep ettiği kişiler milletvekili sıfatını kaybetmediler; buna karşılık Nazlı Ilıcak ile Bekir Sobacı yasak kapsamı içine girdi... Bir partinin devamı olmak anayasada parti kapatmak için bir gerekçe; ancak anayasa 'devam' ile suçlanmak için esas alınacak şartlar hakkında ayrıntı vermiyor. Anayasa Mahkemesi, bu sebeple, 'devamdan kapatma' kararı vermemekle 'hukukilik' sınırını zorlamamış oldu. Elbette bu tercih 'devam' gerekçesini ortadan kaldırmıyor; ancak 'devamdan kapatma' kararı verilseydi başlayacak tartışmaları devre dışı bırakmış oluyor... Bu da, bizi, verilen kararın dayandırıldığı "Lâik demokratik Cumhuriyet'e karşı odak oluşturma" gerekçesine daha yakından bakmaya götürüyor. Her ülke, kendi siyaset alanını, temel belgelerle belirler. Gerçek anlamda demokratik ülkelerde, bu sınır, genellikle, şiddetle oynaşma alanının kıyısından çizilir. Şiddeti öven, ya da taraftarlarına şiddeti tavsiye eden partilerin demokratik sistemde yeri yoktur; ancak 'aykırı' görüşleri savunmak, ya da mevcut sistemi sorgulamak, sistem dışına itilmek için yeterli sebepler sayılmaz. Bu durumun anlaşılır yönleri var. Bir toplumda 'aykırı' kabul edilen görüşler, bir başka toplumda o kadar da 'aykırı' bulunmayabilir. Ya da, bir sistemin benimsediği 'ilkeler manzumesi', bir başka topluma ters, hatta anlamsız gelebilir. Türkiye'ye bakıp sisteme yönelik eleştiriler yönelten pek çok yabancı var; FP dâvâsı karar aşamasına doğru yürürken ülkemizi ziyaret eden başka ülkelerin yöneticileri bile, bizdeki bazı kabulleri sorgulamaktan geri durmadılar. Bu durumda, 'aykırı' kim, hangi ülke veya sistem oluyor? Pavyon kapatır gibi parti kapatan bir ülke, demokratik olma iddialılarla mukayese edildiğinde 'aykırı' veya 'ters' düşmüş olmuyor mu? İlerleme, aykırı görüşlere müsamahalı davranabilmenin sonucudur. Bundan bin yıl öncenin değerler sistemi 'ideal' görülmüş ve 'aykırı' görüşler yasaklanmış olsaydı, dünya bugün ne halde olurdu? Bu sorunun cevabı, Anayasa Mahkemesi'nin, FP'yi, 'sisteme muhalif' olma (odak teşkil etme) gerekçesiyle kapatmasına da ışık tutuyor. 'Aykırılık' siyasi partiler için bir eksiklik veya kapatılma sebebi olamaz, olmamalıdır. Gerçeğe böyle yaklaştığımızda açıklanan kararın garabeti daha da belirginleşiyor: FP, "Lâik Cumhuriyet'e karşı odak haline dönüştüğü için" kapatıldığına ve bu, Nazlı Ilıcak ile Bekir Sobacı'nın (ve bu arada artık milletvekili olmayan Mehmet Sılay ile Ramazan Yenidede'nin) eylemlerine dayandırıldığına göre, bu dört kişi partiyi 'odak' haline dönüştürmüş oluyor demektir... Nazlı Ilıcak'ın 'lâik demokratik Cumhuriyet düşmanı' olduğunu ileri sürmek epey gülünç kaçmıyor mu? Anayasa Mahkemesi'nin FP ile ilgili kararının hukuki olmaktan çok siyasi özellikler taşıyacağı biliniyordu; karar bu bakımdan şaşırtıcı değil... Ancak, 'devam' yerine 'odak' gerekçesine sığınılması, o kadar başka isim geçerken Nazlı Ilıcak ve Bekir Sobacı'nın siyasi yasaklı ilân edilmesi her bakımdan büyük bir sürpriz... Böylesine tartışmaya açık bir karar yerine, Anayasa Mahkemesi, çok daha radikal, pek az tepki çekecek, karar veren heyetin her zaman hatırlanmasına sebep olacak çok farklı bir tavır sergileyebilirdi. Karar, siyasetin kanallarının açılmasını sağlayacak, Türkiye'yi özendiği demokratik ülkelere yakınlaştıracak, kararı veren mahkemeyi üç yılda bir toplantılarına katıldığı Batılı anayasa mahkemeleri arasında 'saygın' bir konuma yükseltecek çapta 'büyük siyaset' içeren bir karar olabilirdi. En fazla hayıflanmamız gereken, Anayasa Mahkemesi üyelerinin, hem kendilerine hem de ülkeye, böyle bir fırsatı hediye edememeleridir. FP kapandı, ancak 'temsil' kudretine sahip akımlar kendilerine siyasi hayatta mutlaka bir kanal bulurlar; kaçırılan düzgün davranma fırsatları ise kolay kolay telâfi edilemez...
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |