T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
FP'yi mahkeme değil "aymaz" Türkiye katletti!

Fazilet Partisi de kapatıldı... Türkiye, üçüncü milenyumu geç de olsa kendi yöntemleriyle selamladı. Biz işte burada, bu yasaklarla, bu hukuk ve demokrasi ihlalleriyle, bu baskılarla kolkola saf tutacağız! Demokrasi standartları, hukukun temel ilkeleri gibi safsatalara kulak asmayacağız. Savcılarımıza "davayı aç" diyeceğiz davayı açacaklar, hakimlerimize "partileri kapat" diyeceğiz onlar da düşünmeden kapatacaklar!

Bu ülkenin politikacıları bir korkak gibi hep pusuda bekleyecekler... Düşene bir tekme de onlar vuracaklar. Partilerin kapanmasına, meslektaşlarının yasaklanmasına aldırmayacaklar. Sıra kendilerine gelinceye kadar seslerini çıkarmayacaklar. Her kapatmadan, her yasaktan paylarına düşeni kapıp kaçacaklar. Sonunda, döktükleri timsah gözyaşlarının selinde boğulup gittiklerini bile farkedemeyecekler...

Bu ülkenin ısmarlama sivil toplum kuruluşları, ruhlarını teslim ettikleri "devlet emaneti"ne itimat etmeye devam edecekler. Devlet demokrasiye tecavüz ediyorsa bunun mutlaka bir gerekçesi olduğunu akıllarından çıkarmayacaklar. "Sivil toplum" onların ekmek parası, şöhret kaynağı olacak... Yoksa durumlarını abartıp, gerçekten sivilleşme için gayret falan göstermeyecekler.

Bu ülkenin "paragöz" serbest piyasası. Havuç ve sopa ile terbiye edilmekten bir an bile şaşmayacak. Bir partinin kapatılması onlar için borsa endeksindeki 500-1000 puanlık düşüşten ibaret bir problem olacak. "Liberal ekonomi" daha rahat ve daha fazla ranttan, daha çok hırsızlıktan başka anlam ifade etmeyecek. Yedikçe liberalleşecekler, liberalleştikçe kendilerine bu imkanı sağlayan devlete şükredecekler. Gerçek liberalizmin sadece parada değil, demokraside ve hukukta da olması gerektiğini hep ıskalayacaklar. Gerçek liberalizm olursa hortumun kesileceğini akıllarından hiç çıkarmayacaklar.

Bu ülkenin medyası!.. Geçin onları. İçinde bulundukları foseptik çukurundan çıkabilirlerse belki yaşayabilecekler. O sahte "basın özgürlüğü" maskesi inince en çok koktukları şeyin demokrasi olduğu görüleceği için, maskeye sıkı sıkı yapışmaya devam edecekler.

Bu ülkenin Cumhurbaşkanı... Daha, Refah Partisi hakkında verdiği kapatma kararının altına attığı imzanın mürekkebi kurumadan Fazilet Partisi tarafından Çankaya'ya omuzlarda taşınmasına rağmen; "hukukçu" Cumhurbaşkanı ne bu ayıba ne de bir başkasına ses çıkarmayacak! Kendisine o imzayı attıran iradeye Çankaya'da da boyun eğecek, o güçten korkacak. Davanın sonucunu Çankaya'da bekleyemeyecek yurt dışına "kaçacak." "Göstermelik" davalarda hukukçu, gerçek sınavlarda ise hep bu ülkenin değil bu devletin cumhurbaşkanı olacak

Ve bu ülkenin devleti... Ortada bir devlet var da ama acaba o "bu ülkenin devleti" mi şüphesi asla bitmeyecek. "Bu ülkenin devleti" bu ülkenin partisini kapatacak, bu ülkenin seçme ve seçilme hakkını gasp edecek. "Bu ülkenin devleti" ekonomik ve siyasi istikrarsızlığa, sıkılan kemerlere, fakirleşen insanlara, işsiz kalan milyonlara, sönüp giden istikballere vs.vs. aldırmadan bu ülkenin umutlarını bir darbede karartmaya devam edecek. "Bu ülke"nin değerlerine tahammül edemeyen, "kendini bu ülkenin devleti" yerine koyan anlayış, bu kafayla hayatını sürdüremeyeceğini asla farkedemeyecek.

Susmak bu ülkede birkaç gün daha yaşamanın garantisi olacak. Herkes, "bir başkasının ölümü"nü susarak "istikrar" içinde seyredecek... Fazilet'i katleden, demokrasiyi ayağının altına paspas gibi seren Türkiye, ne bir dünya devleti ne de bir bölgesel güç olabilecek. Sonuçta, dev gibi gövdesinde kuş kadar beyin taşıyan koskoca bir "aymazlar cumhuriyeti" haline gelecek.

Sana, iyi uykular Türkiye'm...


23 Haziran 2001
Cumartesi
 
MUSTAFA KARAALİOĞLU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED