|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
NEW YORK- Afganistan Seferi erken sonuç alacağa benzediği için Amerikalılar sevinçli… Kuzey İttifakı, bazı müttefiklerin beklemediği (ve arzu etmediği) kadar hızlı davranıp Kabil'i ele geçirdi. Tâlibân'ın terk ettiği kentlerde kadınların 'özgür kaldıkları', bunu da çadır-türü kıyafetlerini (burka) üzerlerinden atarak gösterdikleri önemli bir haber Amerikalılar için… Berberlerin yeniden kepenk açması da… Radyo ve televizyonların dükkân vitrinlerinde görünür hale gelmesi de… Amerikalılar ülkeleri savaştayken bile dış olaylarla fazla ilgilenmedikleri için, olan-bitenin geçmişte benzer biçimde yaşandığının henüz farkında olan pek yok. Oysa, tam altı yıl arayla, tarih, Afganistan'da tekerrür ediyor: "Amerika'nın iyi Afganları", altı yıl önce, "Amerika'nın kötü Afganları" ile kıyasıya bir savaştan sonra Kabil'e girmişlerdi; o zaman da, "Yüzyılın en büyük zulmü sona erdi" diye bayram edilmişti. İki olay arasındaki tek değişiklik rollerde: "Amerika'nın iyi Afganları", altı yıl önce, âdeta zorla ellerine silâh verilerek savaşa sürülen Tâlibân'dı, 'zâlimler' ise o tarihten sonra 'Kuzey İttifakı' şemsiyesi altında buluşanlar; Amerika aynı Amerika, ama şimdi Tâlibân'dan "Zâlim" diye söz ediyor ve Kuzey İttifakı'nı iktidara taşıyor… İki olay arasında bir benzerlik daha var: Altı yıl önce Tâlibân'ın Kabil'de iktidarı ele geçirmesi kanlı bir sürecin sonunda gerçekleşmişti; Tâlibân'ın yerinden sökülmesi sırasında, şu bir kaç gündür, tarafların sebep olduğu kanlı olaylar öncekini aratmayacak boyutlarda… Afganistan'da zaferi kazananlarla kaybedenlerin kimlikleri değişse de, arada güme gidenler hiç değişmiyor: Afgan halkı… Şu sıralarda izlediğimiz olay, bir yönüyle, on yıl önce yaşanan 'Körfez Savaşı' ile de bir benzerliğe sahip. Hatırlayınız: ABD, Kuveyt'ı işgal eden Irak'a karşı kurduğu ittifakla topyekün bir savaş başlatmış, Amerikan askerleri orada da başarılı olmuşlardı. 'Muhtemel' benzerlik bundan sonra başlıyor: Aradan on yıl geçti, Saddam Hüseyin hâlâ iktidarda ve ABD savaş makinası, Afgan Seferi'nden sonra, gözlerini Irak'a dikmiş durumda… Silâh ve sayısal güç savaşta başarıyı getiriyor Amerikalılara, ancak dünyaya huzur ve düzen bağışlamıyor… Afganistan'da şu ana kadar olanlar, hızı itibariyle bazılarını şaşırtsa bile, elbette sürpriz değildi; bundan sonraki gelişmelerin seyrini tahmin etmek de yine zor değil: Medreselerinden toplanıp devlet yönetimine taşınmış 'Tâlibân' yapay bir oluşumdu, o haliyle herhalde varlığını sürdürmeyecek; buna karşılık, bir ırklar karmaşası olan Afganistan'da suların durulması da öyle kolay olmayacak… Tâlibân'a karşı birleşmiş görünen Tacik, Özbek ve Hazaralar ile bazı Peştun unsurlar, çok geçmeden kendi iktidar mücadelelerini başlatacak; Tâlibân'ın arkasında iktidara gelen ve şimdi güneye çekilmiş Peştun unsurlar ise, yeniden dönüş için bıçaklarını bileyecekler… İnsan hayatının ucuz olduğu bir coğrafya burası… Amerika iktidara kimin geleceğine bilek gücüyle karar verebilir, ancak birbirlerine düşman gözüyle bakan etnik unsurlardan bir millet oluşturmak onun elinde değil… Bu sebeple de, sürekli didişilen bir coğrafyada, büyük ihtimalle akmaya devam edecek kanların yakın gözlemcisi olmak zorunda… Irak'a yönelik savaş Saddam Hüseyin'i devirmeye yaramadığı için Amerikan askerleri Körfez'e çadır kurdular; Afganistan Seferi de çatışmaları sona erdiremediği için, bir barış gücüne (daha çok Amerikan askerlerine) bölgede ihtiyaç duyulacaktır… Her millet zaferden hoşlanır, Amerikalılar da bu genel kurala uygun davranıyorlar; şu sırada yaşadıkları neşe ve heyecanı yadırgamamak gerekiyor. Ancak, daha önceki deneyimler, Amerikalılar'ın kendilerine her denilene inanır gibi gözüktükleri halde ellerine fırsat geçtiğinde yanlışı cezalandırdıklarına da işaret ediyor. Öyle olmasaydı, "Körfez Savaşı fâtihi" baba Bush zaferini ikinci dönem de seçilerek taçlandırırdı; oysa Amerikan halkı seçimde oyunu ondan esirgedi. Herhalde o deneyimle olacak, bu defa savaş, oğul Bush Beyaz Saray'a yerleşir yerleşmez patladı… Son bir hatırlatma: Kuveyt'in işgalden kurtarılması üzerine "ABD bölgeye demokrasi getirecek" beklentisine girenler olmuştu. Şu insanlar ne kadar da hayalci oluyorlar?
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |