|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Yasağa karşı dayanışma
Başörtüsü yasağı yüzünden Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde eğitim durma noktasına geldi. Öğrenciler yasak kalkıncaya kadar okul önünde bekleyeceklerini söylüyorlar.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde uygulamaya konulan başörtüsü yasağına tepki gösteren kız ve erkek öğrencilere diğer üniversitelerde eğitim gören arkadaşları da destek veriyor. Yurdun dört bir yanındaki üniversitelerde eğitim gören ve aynı sorunları yaşayan öğrenciler Sivas'a gelerek arkadaşlarının yanında olduklarını belirterek üniversitelerde yaşanan başörtüsü sorunu için çözüm bekliyorlar. Bu arada Sivas İlahiyat'ta okuyan öğrenciler yasak yüzünden yaşadıklarını 'Üzgünlük' adını verdikleri günlüklerinde topladılar. Fakültelerinde uygulanan başörtüsü yasağının, "Temel İnsan Hakları ve Hukukun Üstünlüğü" ile bağdaşmadığını söyleyen öğrenciler, "Bizler, yetişkin bireyler olarak başkalarının haklarına saygı duyarken bu saygının karşılıklı olmasını istiyoruz" şeklinde açıklama yaptılar. Sivas İlahiyat Fakültesi kız ve erkek öğrencileri olarak şu ana kadar herhangi bir taşkınlıkta bulunmadıklarını belirten öğrenciler, haklarını geri alıncaya kadar kötü hava şartlarına rağmen dışarıda beklemeye devam edeceklerini ifade ettiler. 'Yasak ama neden?' Başörtüsü yasağının okullarında 22 Ekim 2001 tarihinden itibaren uygulamaya konulduğunu söyleyen öğrenciler, bu yasağı dayatanların yaptıkları açıklamaları tatminkar bulmadıklarını belirterek şunları dile getiriyorlar: "Bu yargıya ulaşmamızın sebebi, bizlere sunulan gerekçelerin tatminkâr olmayışıdır. Bizler, merak ediyoruz. Bu uygulamayı başlatanlar, hangi bilimsel verilerden hareket etmiştir. Bizler sadece dini bir emirden dolayı başörtüsünü taktığımızı söylüyoruz. Aksini düşünenlerin bunun somut dayanaklarını ortaya koyması gerekir." 'Biz bir adım attık' Tek isteklerinin inançları ve insani değerlerini koruyarak eğitimimizi tamamlamak olduğunu söyleyen İlahiyatlı öğrenciler, " Biz bu tavrımızla, ülkemizde haksızlıların giderilmesi, hukukun üstünlüğünün sağlanması ve toplumsal barışın tesis edilmesi adına, Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencileri olarak bir adım atmış bulunuyoruz. Bundan sonra da üzerimize düşen bütün görevleri sonuna kadar yerine getireceğimiz bilinsin. Toplum vicdanını yaralayan bu olayın bir an önce ortadan kaldırılması için, başta Cumhurbaşkanımız ve TBMM olmak üzere bütün ilgili ve yetkili kurum ve kuruluşları göreve çağırıyoruz" dediler. TEK ÇÖZÜM HAKLARIN GERİ VERİLMESİ Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde başörtüsü yasağı nedeniyle iki aydır derslere giremeyen öğrencilere Mazlum-Der ve İHD destek verdi. İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Hüsnü Öndül, sorunun çözümünün ancak öğrencilere haklarını vermekle sağlanacağını belirtti. Mazlum-Der Genel Başkanı Yılmaz Ensaroğlu ise kendisinin de aynı okuldan mezun olduğunu belirterek, öğrencilerle aynı bahçede başörtüsü sorunu nedeniyle buluşmaktan utanç duyduğunu dile getirdi. Ankara İlahiyatlı öğrenciler yasak nedeniyle okul dışında geçirdikleri 9. haftayı da doldurdular. İki aydır eğitimin felç olduğu okulun öğrencilerine dün de Mazlum-Der Genel Başkanı Yılmaz Ensaroğlu ve İHD Genel Başkanı Hüsnü Öndül'den destek geldi. ARSEVEN: TÜRBANI TARTIŞMAK YANLIŞ
Devlet Bakanı Nejat Arseven, türban tartışmalarının yanlış olduğunu belirterek, "Türkiye Cumhuriyeti hukuk devletidir. Bunu gündeme getirmenin bir anlamı yok" dedi. Arseven, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz'ı ziyaret ederek bir süre görüştü. Bakan Arseven, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Eskişehir Yolu üzerindeki yeni binasında gerçekleşen ziyarette, Ramazan ayının vatandaşlara hayırlı olması dileğinde bulundu. Diyanet İşleri Başkanı Yılmaz da Arseven'in ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Yılmaz, Bakan Arseven'in sorumlu olduğu Vakıflar Genel Müdürlüğü ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasında sıkı ilişki bulunduğunu vurgulayarak, tarihi camilerin Vakıf Genel Müdürlüğü'nün mülkiyetinde bulunduğunu, Diyanet'in ise sadece camileri kullandığını bildirdi. Yılmaz, tarihi camilerin onarımı konusunda da Vakıflar Genel Müdürlüğü ile işbirliğine gidebileceklerini söyledi. Arseven, daha sonra bir gazetecinin türbanla ilgili sorusu üzerine, görüşlerinin belli olduğunu belirterek, tartışmaya girmek istemediğini söyledi.
|
|
|
|
|
|
|
|