T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R

Şenol kadar başınıza taş düşsün

Bela okumak adetim değil, ama yapacak birşeyim yok. Böylesine bir rezilliği yıllar boyu yaşamadık. Adına "medya" dediğimiz bir kısım basında çalışanlar akıllarına estiği gibi davranınca, güzellikler ortasında bile, rahat nefes almamamızı sağlıyor.

Dünya kupasına giden Milli takımımız başarılı oldu ise, bundaki pay önce futbolcular ve Teknik heyete ait. 47 yıl sonra gelen bu başarıyı görmemezlikten gelen bir takım örümcek kafalılar hala beyinlerindeki "irini" boşaltma çabası içinde.

Sırf olumsuzlukları dile getirip, güzelliklere sırtlarını çevirmeyi adet haline getiren bu tipler "ekran ve sütun maymunluğuna" devam ediyor. Bazı Medya sorumluları da bu tipleri "bulunmaz Hint kumaşı" gibi ekran veya sütunlara çıkartıp bu işten paylarını koparmanın uğraşı içindeler.

Durum böyle olunca, güzellikleri ve başarıları görenlerle, görmeyenler arasındaki fark kendiliğinden ortaya çıkıyor.

Şenol Güneş'in karizmasının olmadığını söyleyenler, ortaya çıkan başarıya rağmen "ben başkayım" deme yüzsüzlüğü içindeler.

Ama...

Şenol Güneş ve ekibi tüm söylenen ve yazılanları herkese yalattı.

Hele hele Şenol hocanın maçtan sonra sarf ettiği sözler, bu örümcek beyinlerin kafalarına inen birer balyoz gibiydi.

Onlar, bir dönemler "şehir kırosu" ilan ettikleri Fatih Terim için de bu sözleri sarf etmişlerdi. Mustafa Denizli'nin "korkaklığını" gündeme getirenlerde onlardı. Şimdilerde Şenol Güneş'in "karizmasızlığından" dem vuranlarda onlar. Ama her seferinde yedikleri tokadın acısı ile kıçlarının üzerine oturuyorlar. Evet, beyler Şenol Güneş'in karizması, kültürü ve futbol bilgisi dün vardı, bugün var olduğunu gördük, yarın daha da büyüyerek var olacak.

Bu böyle biline. Bilmezseniz, hiç değilse, soytarılığınızla boy gösterdiğinizin farkına varın.

Burada gözden kaçan bir hususu da özellikle gündeme getirmek zorundayım.

Milli takımımızı başarıya ulaştıranlara teşekkür borçluyuz.

Bu teşekkürden, Federasyon, teknik heyet ve futbolcuların büyük bölümü, analarının ak sütü gibi helal ederek, alsınlar.

Ancak...

FİFA ve UEFA Hakem Komitesi Başkanı Şenes Erzik'in hakkını da özellikle vermek zorundayız. Gerek Galatasaray, gerekse Milli takım maçlarında öylesine kaliteli hakemleri atadı ki, bu büyük başarının ortaya çıkmasını sağlayan ve gölgede kalan kahramanların başında yer aldı.

Bilmiyorum, haksız mıyım acaba?


16 Kasım 2001
Cuma
 
GÜRAY SOYSAL


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED