T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

A K T Ü E L

17 Ağustos'un
1026 habercisi

Baş dönmesi ve sıkıntı, köpeklerin uluması, elektrikli cihazlardaki bozulma, denizden kötü koku gelmesi ve gökyüzündeki garip ışıklar deprem öncesi meydana gelen sıradışı olaylardan sadece bir kaçı...

Japon ve Türk bilimadamlarının ortak çalışmasında, Türkiye'yi 17 Ağustos gecesi sarsan Marmara depreminin ilk işaretlerinin, "günler öncesinde hayvanlarda, gökyüzünde, denizde ve bitkilerde görülen sıra dışı olaylarda gözlendiği" belirtildi. Osaka Üniversitesi Yer ve Uzay Bilimleri Öğretim Üyesi Prof. Dr. Motoji İkeya ile Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ülkü Ulusoy'un, deprem tanıkları arasında gerçekleştirdiği anket sonucu, 450 tanıktan deprem öncesi belirtilere ilişkin 1026 sıra dışı olay derlendi. Buna göre, sıra dışı olayların yüzde 50'si hayvan davranışlarında, yüzde 32'si gökyüzü ve hava durumunda, yüzde 10'u deniz ve karada, yüzde 7`si elektrikli cihazlarda, yüzde 2'si ise bitkilerde görüldü.

Denizden kötü koku yayıldı

Araştırmaya göre, 7.4 büyüklüğündeki Marmara depremi öncesinde insanlarda, mide bulantısı, ishal, baş dönmesi, sinir bozukluğu ve sıkıntı yaygın olarak görüldü. Deprem öncesi insanlarda görülen diğer sıra dışı belirtiler de şöyle: "Kalp rahatsızlığı, beyinde ve parmaklardan dirseklere doğru akan elektrik akımı hissi, bitkinlik, kusma, aşırı duygusallık ve histeri, hamile kadınların bebeklerinde hareketlenme"

Deprem tanıklarının anlattıklarına göre, sıra dışı olayların büyük çoğunluğu, köpeklerin davranışlarında gözlendi. Bunlar arasında, "dayanılmaz biçimde uluma, havlama, avlayarak sahibini bina dışına çekiştirme, toprağı eşeleme, tek doğrultuda koşuşturma`` gibi sıra dışı davranışlar dikkati çekti.

Öte yandan kedilerde, "çığlık atma, yerinde duramama, telaşlanma ve kertenkele gibi yerde sürünme" gibi hareketler gözlenirken, atlarda "kişneme ve dörtnala koşma" ineklerde "böğürme ve saldırganlık", farelerde "vahşileşme", yarasalarda ``dinlenmeksizin daireler çizerek uçma ve çığlık atma" gibi davranışlar belirlendi. Ayrıca, deprem tanıkları, depremden bir süre önce aşırı sıcak hava, nem ve basınç artışı hissettiklerini, depremden hemen önce de aniden çıkan soğuk ve çok kuvvetli rüzgara tanık olduklarını kaydettiler. Ankete katılan bir tanık ise depremden birkaç gün önce Sedef Adası açıklarında yaptığı dalışta, deniz dibindeki kumun elini yakacak derecede sıcak olduğunu belirtirken, birçok tanık da deniz suyu sıcaklığında olağandışı artış hissettiklerini kaydettiler. Tanıklar tarafından ayrıca, denizde oluşan ani dalgalar ve denizden gelen yanmış kablo ya da gaz kokusuna benzer kötü koku da rapor edildi.

KOBE DEPREMİYLE BÜYÜK BENZERLİK

17 Ağustos Marmara Depremi öncesi ortaya çıkan sıra dışı olayların Kobe depremindekilerle karşılaştırıldığı araştırmada, her iki deprem öncesi yaşanan sıra dışı olayların hemen tamamının aynı olduğu ortaya çıktı. Buna göre, Kobe depremi öncesinde de sıra dışı olayların yüzde 51'i hayvan davranışlarında, yüzde 29'u gökyüzü ve hava durumunda, yüzde 11'u deniz ve karada, yüzde 9'si elektrikli cihazlarda, yüzde 1'i de bitkilerde kaydedildi.

Olayların tümünü derleyerek, bir bilgi bankası oluşturulması önerilen araştırmada, daha sonra da itfaiye ile yerel hayvanat bahçeleri, balıkçılar ve halk arasında bilgi alışveriş sistemini kurmak gerektiği bildirildi.

GÖKYÜZÜNDE GARİP IŞIMALAR

Marmara depremi öncesinde ve deprem sırasında gökyüzünde anormal ışımalara ilişkin, çoğunluğu İstanbul ve Yalova'da olmak üzere toplam 266 sıra dışı olay bildirildi. Tanıklar, ifadelerinde depremden "bir haftadan birkaç dakika öncesine kadar" çeşitli zamanlarda çoğunluğu İstanbul, Yalova, Adapazarı, Kocaeli ve Bursa'da olmak üzere gökyüzünde gördükleri ışımaları şöyle tanımladı: "Floresan benzeri kırmızı, mavi, yeşil gibi çeşitli renklerde flaş ışımaları", "yaklaşık 15 dakika boyunca yanan lamba gibi durgun ışıklar", "ışık sağanağı türünden sesli ışımalar", "tabaka halinde ışımalar", "fay çizgisine paralel uzanan mavi renkli ışımalar","birbirlerine değdiklerinde kıvılcımlar saçan ateş direkleri", "60 santimetre çaplı ateş topları"

ELEKTRİKLİ CİHAZLAR BOZULDU

Deprem öncesi ve sırasında görülen sıra dışı olaylar arasında, yüzde 7 oranıyla elektrikli cihazlardaki bozulmalar da dikkati çekti. Birçok deprem tanığı, deprem öncesinde kuvars saatlerinde akrep ve yelkovanın hızla döndüğünü, ancak deprem sırasında durduğunu belirtirken, birçok kişi de depremden birkaç gün önce telsiz, telefon ve radyolarında parazitlenme olduğunu, bazı kişiler ise depremden hemen önce arabalarının otomatik sistemlerinin kendiliğinden çalıştığını ya da tam tersine durduğunu söylediler. Ayrıca, depremden kısa bir süre önce videoların kendiliğinden açıldığı, televizyon, bilgisayar, çamaşır makinesi, buzdolabı gibi elektrikli ev eşyalarının çalışmalarında da geçici arızalar ortaya çıktığı, ankete katılan tanıklar tarafından kaydedildi.


 
Kansere karşı süt ve yoğurt yiyin
Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Daire Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer, kanserle çevre ve beslenmenin yakın ilişkisi olduğunu kaydederek, 2002 yılında "Kanser-Çevre ve Beslenme" programının başlatılacağını söyledi. Murat Tuncer, kanserin tek faktöre bağlı olarak gelişen bir hastalık olmadığını, ancak çevre ve beslenmenin kanser oluşumunda ilk sırayı alan faktörler olduğunu bildirdi. Kanser oluşumunda yerel bazı nedenlerin ve sigara içme alışkanlığı yoğunluğunun da önemli faktörler olduğunu anlatan Tuncer, şöyle konuştu:
'Süt ürünlerinin tüketimi artmalı'
"Bakanlığımız 2002 yılı kanserle savaş etkinliklerine, çevre ve beslenme konusunu ayırdı. Kanserle savaşımda ülkemizde fonksiyonel gıdalar çok önemli. Örneğin probiyotik yoğurtlar bağırsak kanserlerinin önlenmesinde çok önemli role sahip. Probiyotik yoğurdun kullanımının yaygınlaştırılması gerekiyor. Bunun için önemli çalışmalar yapıyoruz. Süt kullanımının yaygınlaşması lazım. İnek sütü kullanımı ve kansere etkisiyle ilgili ciddi deneysel çalışmalar var. Meme kanseri başta olmak üzere inek sütü kullanımı bu hastalığın azalmasında çok önemli bir role sahip. Süt ve süt ürünlerinin kullanımını artırmamız gerekiyor. Üreticilerin de fiyatları indirerek toplam kullanımı artırmasını istiyoruz."

Üzüm sirkesi saçı parlatıyor
Van İl Sağlık Müdür Yardımcısı Dr. Yasemin Nasır, saçları mat olanlara, "Banyo yaparken son durulama suyuna sirke katarak parlak saçlara kavuşabilirsiniz" önerisinde bulundu. Nasır, kadınlar için saçın görüntüsünün önemli olduğunu ve bakımsız saçlarla iyi görünmenin mümkün olmadığını söyledi. Nasır, kadınlara, saç bakımı için şu önerilerde bulundu:
5 yemek kaşığı yeterli
"Saçlar mat ise son durulama suyuna 5 yemek kaşığı üzüm sirkesi katılmalı. Saçların parlak olması isteniyorsa, kuru soğan kabukları kaynatılıp elde edilen su, saçlar kuru iken sürülmeli. Daha sonra güneşte bir süre beklendikten sonra durulanmalı".
Saçların kolay kırılması sorunu varsa, 1-2 hafta boyunca yarım çay bardağı zeytinyağı, yarım limon ve bir yumurta sarısının karıştırılarak saçlara uygulanmasını tavsiye eden Nasır, bu karışımın 20 dakika bekletildikten sonra şampuanla yıkanması gerektiğini söyledi. Dr. Nasır, mayonezin saç için iyi bir maske olduğunu ve 20 dakika uygulanmasının olumlu sonuç vereceğini de sözlerine ekledi.

26 Kasım 2001
Pazartesi
 
Künye
Temsilcilikler
Reklam Tarifesi
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Ramazan| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED