Şiddetli rüzgar ve fırtına yüzünden çeşitli illerde toplam 12 caminin minaresinin yıkılması üzerine 'Yeni camilerin minareleri neden yıkılıyor?" tartışması gündeme geldi.

Biz de deprem, fırtına gibi doğal afetlerin ardından, asırlara tanıklık eden cami minarelerinin neden dimdik ayakta durmayı başarabildiğini ve bunun aksine yeni yapılan camilerin minarelerinin ise neden çabuk yıkıldığını öğrenmek için minare ustalarıyla konuştuk.

50 yıldır minare ustalığı yapan ve yüzden fazla tarihi minare onardığını söyleyen Cemil Civan, yeni cami minarelerinin fırtına ve depremlerde yerle bir olmasının sebebini, kullanılan malzemeye ve mimari eksikliklere bağlıyor.

Edirnekapı'daki tarihi Hirami Ahmet Paşa Camii'nin bakımsızlık yüzünden yıkılan minaresini yaklaşık 1 aydır tamir eden minare ustası Cemil Civan, tarihi camilerin minarelerinde kullanılan malzemelerin günümüzden çok farklı olduğunu ifade etti ve şunları anlattı:

"Bütün tarihi camilerde malzeme olarak taş kullanılmış, camilerde esneme payı bırakılmış ve sağlam toprağa ulaşıncaya kadar temeller kazılmış. Oysa günümüzdeki minareler betondan yapılıyor, temeli sağlam oturtulmuyor ve esneme payı bırakılmıyor. Hatta temeli 1 metrede kalan minareler bile bulunuyor."

Taşlar bile özeldi

Eski minareler için kullanılan taşların bile özel olduğunu anlatan Civan, "Mermerden bile sağlam olan küfegi taşları minarelerde kullanılmış. Çünkü yumuşak taş minarede kullanılmaz. Tarihi minarelere bakın, uzunlukları 80 metreye kadar çıkanlar var ve sapasağlam ayaktalar. Çünkü temelleri ve kullanılan malzemeler çok önemli" dedi.

Minare yapmanın bir bina yapmaktan çok daha zor ve incelik isteyen bir meslek olduğunu dile getiren Civan, minare yapımının ehli kişilere verilmesi gerektiğini belirtti.

"Teknolojiden uzak"

Baba mesleği olan minareciliği 30 yıl boyunca icra eden, emekli Mümin Usta ise bugüne kadar 210 minare yaptığını belirterek, minarelerin yıkılma nedenlerini şöyle açıklıyor:

"Yeni minareler betonarme değil. Minareler, üst üste biriketler konularak yapılmış, elbette yıkılır. Ayrıca minareler işin ehli olmayan kişilerce yapılıyor ve bunlar da bir rüzgar ya da depremde devriliyor. Çünkü yeni camiler, cami dernekleri tarafından rastgele insanlara teslim ediliyor. Hiçbir teknolojiden faydalanılmıyor. Oysa minarelerde betonarme teknikleri kullanılıp, rüzgara ve depreme karşı dayanıklılık hesapları yapılmalı. Bir minare içinde en az ondört veya onaltılık 135 demirin kullanılması gerekir."

Diyanet: Yetki belediyelerde

Camilerin minaresinin yıkılması "Sorumlu kim" tartışmasını da gündeme getirdi. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Rıdvan Çakır, "Diyanet camilerin sevk ve idaresinden soumludur. Camilerin imara ve teknik şartlara uygun olup olmadığına karar verme yetkisi belediyelerindir" dedi

AK Parti Yozgat Milletvekili ve Diyanet İşleri eski Başkan Yardımcısı Mehmet Çiçek ise, bu konuda başı boşluğun bulunduğunu belirtti.