Sadece "vergi salarak", her gün yeni bir zam yaparak ülke yönetilir mi? Yönetilmez ama hükümette oturanlar ülkeyi böylece yönetiyoruz sanıyorlar. Hiçbir girişimleri yok. Hiçbir görüşleri yok. Ekonomiyi IMF'ye teslim etmişler, IMF ne derse onu yapıyorlar. IMF de kendi alacakları ve uluslararası finans kuruluşlarının alacakları ödenebilsin diye "program" geliştiriyor.

Bir yazımda hükümetin yapamadığını kendi insanımız yapmaya kalkıyor demiştim. Gerçekten de "Türkiye için seve seve" kampanyaları, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün "ister bir simit al, ister bir otomobil al" kampanyaları, gerçekten zor durumdaki esnaf için bir "soluk alma ışığı" oldu.

Esnafın ne halde olduğunu, bu kampanyayı niçin başlattığını Mustafa Sarıgül şöyle anlatıyor: "Ben sık sık esnafı ziyaret ederim. Bir gün Nişantaşı'nda bir dükkana girdim. Dükkan sahibi yaşlı başlı bir amca. 35 yıldır burada ama çok moralsiz. "Nedir bu halin?" diye sordum. "Bak" dedi, yanındaki tezgahtar kızı göstererek. "Ben bu kızla 14 yıldır birlikte çalışırım. Bir daha onun gibi birini de bulamam. Ama işine son veriyorum. Çünkü siftah bile yapamıyorum artık." Bu olaya çok üzüldüm. Sonra baktım ki diğer dükkanlarda da buna benzer manzaralar var."

İşte böyle anlatıyor esnafın halini Şişli Belediye Başkanı. Burası İstanbul'un en gözde semtlerinden Şişli olmasına rağmen esnafın büyük bir bölümü "yangın" içersinde. Siftah etmeden dükkanı kapatanlar var. Şişli böyleyse bir de diğer kentleri düşünün.

Mustafa Sarıgül gibi esnafı sık sık ziyaret edenler, esnafın gerçek durumunu görüp ona göre "çare" arıyorlar. Bizim hükümettekilerin, ne esnafın ne halkın karşısına çıkacak cesaretleri olmadığı için, bu durumun farkında bile değiller. Onlar kendi konutları ile bakanlıktaki ofisleri arasında gidip geliyorlar. Bazı bakanları bunun dışında sayıyorum. Ama genellikle böyle.

Hükümet esnafı unutup ondan "satamadığı malların vergisini" almaya kalkarken, siyasi partiler içersinde bir DYP ve bir de LDP özellikle esnafın derdini gündeme getiriyorlar.

Özellikle DYP Genel Başkanı Çiller, sık sık esnafın derdinin çözülmesi için ödenecek bedelin banka batıranlara ödenen paraların yanında devede kulak kaldığını vurguluyor ve "İktidara gelince esnafa mali af çıkaracağız" diyerek gerçekten esnafı, şu son 5 yılın ağır baskısı altında inleten borçlarından kurtarmaya bakıyor.

LDP Genel Başkanı Besim Tibuk'un "yararlı" bir önerisi var. IMF'den gelecek olan 10 milyar doların 5 milyar dolarını IMF'ye borç olarak ödeneceğine, o borcu erteleyip, elde kalan 10 milyar doların batmış ve vergi veremeyecek durumda olan esnaftan vergi alınmaması ile doğacak kayıp karşılanacak şekilde kullanılmalı diyor. Tibuk ayrıca 2001, 2002 ve 2003 yıllarında esnaftan vergi alınmamasını ve böylece esnafın canlanmasına fırsat verilmesini de istiyor.

Bütün bunlar iyiye işaret şeyler ama hükümette "tık" yok.

Esnafın, köylünün borçlarının karşılanabilmesi için hükümetin 250- 300 milyon dolar kadar bir parayı gözden çıkarması lazım. Ama bunu "IMF izin vermez" diye yapmıyorlar. IMF'den gelen paraların 15 milyar dolarını üç beş kişinin sahibi olduğu "batık bankalara" yatıranlar, 35 milyon insanı ilgilendiren bir konuda esnafımıza, köylümüze 250 milyon doları çok görüyorlar.

Batık bankalarda, yabancı bankaların ve uluslararası finans kuruluşlarının parası var çünkü. Onların ödenebilmesi için, IMF'den alınan ve Türk halkının vergileriyle ödeyeceği borç paralar bu bankalara akıtılırken IMF belki de "alkış" tutuyor. Türk esnafına, Türk köylüsüne "yardım eli uzanırsa" onu hemen "kırmaya" kalkıyor. En başta "kurtarıcı" Kemal Derviş, yabancı bankaların paralarını kurtarmak için, Türk esnafına, Türk köylüsüne yapılacak her yardımın karşısına çıkıyor.

Son zamanlarda çiftçilere yapılacak yardım konusunda da "Kemal Derviş vetosu" var. Oysa AB'de kişi başına tarımsal destekleme 2 bin 800 dolara, Amerika'da ise 5 bin 500 dolara ulaşmıştır. Bizde ise "doğrudan gelir" desteği adı altındaki uygulamayla ancak 40 dolarlık bir destek sağlanabilmektedir.

İşte bu parayı bile çok görüyorlar.

CAN AKSIN

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu