|
|
Bahşişi memur kaptı
Yaşanan ekonomik sıkıntılarla başa çıkmak için vatandaş her yolu deniyor. Öyle ki kapısına gelen Ramazan davulcusunu bile nasıl para vermeden gönderebilirimin hesabını yapıyor. İşte bu hesaplardan biri olan ve memur Hüseyin Efendi ile mahalle davulcusu arasında 'bahşiş' yüzünden çıkan manili-davullu atışmayı günümüzün Seyyah-ı Fakir Evliya Çelebilerden olan şair Dilaver Cebeci espirili bir dille kaleme aldı. Seyyah-ı Fakir Evliya Çelebi mahlasıyla uzun bir süre gazetelerde de yazılar yayınlayıp özellikle siyasilere ve hükümete göndermeler de bulunan Cebeci, "Devranname'' adlı kitabında, bir Ramazan davulcusunun bahşiş toplama hikayesini kendine has üslubuyle okuyucularla paylaşıyor. Davulcuların, yaşanan ekonomik sıkıntılar yüzünden vatandaştan bahşiş toplarken ne maniler dökmek zorunda kaldığını anlatan Evliya Çelebi'miz bakın bir Ramazan gecesi davulcuyla memur olan komşusu Hüseyin Efendi'nin arasında bahşiş yüzünden yaşanan atışmayı nasıl dile getiriyor. Bir gece sahurda davul sesi ile uyandım. O esnada davulcu bizim karşımızda ikamet eden vatandaş Hüseyin Efendi'nin hanesi önünde durdu. Bu Hüseyin Efendi gayet çilekeş bir zat olup, onbeşinci dereceden 'ulufe' alan bir memurdur. Davulcu kapı önüne kıyam edip, davulunu bir kaç kez darbeleyerek şöyle bir mani söyledi:
"Besmeleyle çıktım yola
Komşusu Hüseyin Efendi'nin kaç akçe bahşiş vereceğini merak ettiğini söyleyen Seyyah-ı Fakir Evliya Çelebi, başını evin olduğu tarafa çevirince hiç bir ışığın yanmadığını gördüğünü belirterek, bunun üzerine davulcunun bir mani daha söylediğini anlatıyor:
"Davul yeni tokmak yeni
Bundan sonra Hüseyin Efendi'nin ışıklarının yandığı söyleyen Çelebi, davulcu ile Hüseyin Efendi'nin karşılaşmasını ise şöyle tasvir ediyor: "Hüseyin Efendi kapıya omuzunda davul ile çıktı. Meğer Hüseyin Efendi'nin dahi davulu ve tokmağı var imiş. Şöyle bir mani söyledi:
"Bugün ayın yirmisekizi
"Davulcu Hüseyin Efendi'den aşağı kalır mı? Aldı tokmağı eline ve başladı söylemeye:
"Ben bu işten ekmek yerim
Aldı Hüseyin Efendi:
Davulcu cevabı yapıştırdı:
Bunun üzerine Hüseyin Efendi:
Aldı davulcu:
Hüseyin Efendi verir cevabı:
Bu manileri duyan davulcu mani söylemede kendinden aşağı tarafı olmayan memur Hüseyin Efendi için, hemen elini cebine atıp bir deste kağıt para çıkardı. Onların arasından bir adet çekip Hüseyin Efendi'ye verdi.
Eminönü Belediyesi'nde çocukların severek izlediği Karagöz-Hacıvat oyunu sahne alacak.
Zeytinburnu Belediyesi'nde gazeteci -yazar Ali Eren "Dinler Arası İlişkiler" konulu konferans verecek.
Üsküdar'da, Çatıkatı Tiyatrosu "Gemilerde Talim Var" adlı oyunlarını izleyenlerin beğenisine sunacak.
Esenler Belediyesi Engin Noyan'ı konuk edecek.
HER AKŞAMKİ YOLUMDA
Her akşamki yoluma koyulmuş gidiyorum.
-Rabbim, şuracıkta sen bari gözlerimi yum!
Sonsuz sessizliğini dinlemek istiyorum.
Ziya Osman SABA (1910-1957)
"Kim zerre kadar bir iyilik işlerse onun mükafatını görecek, kim de zerre kadar kötülük işlerse onun cezasını görecektir:" Zilzal, 7-8
Allah korkusundan mü'minin kalbi ürperdiği vakit, ağacın yaprakları düşer gibi günahları dökülür. Taberani, 4/301
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Ramazan| Arşiv Bilişim| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |