KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, eski bir CIA ajanının, Ladin'in, 1998'de Güney Kıbrıs'a geldiğini ve saldırı planlarını burada yaptığını açıkladığına dikkat çekerek, "Kendilerinin ne karası varsa bize atmak istiyorlar" dedi.

Konferanslar vermek üzere İtalya'nın başkenti Roma'ya giden Denktaş, hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, Roma Barosu ile Kıbrıs meselesinin hukuki taraflarını inceleyeceklerini ve İtalya Dışişleri Bakan Yardımcısı Roberto Antonio ile yemekte buluşacaklarını kaydetti.

Denktaş, Klerides ile görüşmeyi kendisinin istediğini kaydederek, "Klerides'e bir mektup yazarak, 'Yanlış hesap yapmayın, yeni bir kriz istemiyoruz, görüşelim' dedim. BM Genel Sekreteri'nin temsilcisinin de bulunması şartıyla kabul etti" dedi.

Rumlar'ın kendilerini masa başında oyalayarak zaman kazandıklarını ve meşru hükümet olduklarını yaydıklarını ifade eden Denktaş, "Biz, 'Rumlar meşru hükümet değildir, yasalara, anlaşmalara bakınız' diye feryat ederken, AB, Yunanistan'ın şantajıyla Rumlar'ın müracaatını kabul etmiş ve uzlaşma yollarını tıkamıştır" diye konuştu.

İtalya'nın yüzsüzlüğü

KKTC lideri Denktaş'ın, daha önceden planlanan İtalya'nın başkenti Roma'da gerçekleştireceği programın, ''gerek İtalyan hükümetinin tutumu, gerekse Güney Kıbrıs Rum yönetiminin baskısıyla'' büyük ölçüde iptal edildiği bildirildi. Edinilen bilgiye göre, 4 günlük ziyaret için dün Roma'ya gelen Denktaş'ın, daha önceden belirlenen programında yer alan İletişim Bakanı Maurizio Gasparri (Ulusal İttifak Partisi), Lazio Bölge Başkanı Francesco Storace (Ulusal İttifak Partisi) ve Bölge Meclisi üyeleriyle yarın, İçişleri Bakan Yardımcısı Carlo Taormina (Forza İtalia) ile de Çarşamba günü yapacağı görüşmeler iptal edildi.

KKTC Başbakanlık Müsteşarı Ahmet Aker, verdiği demeçte, ''İtalyan hükümetiyle randevular çok önceden alındı. Bu yapılan ikiyüzlü bir harekettir ve bunun ne anlama geldiği gayet açıktır'' dedi.

Denktaş'ı artık desteklemeyelim

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği, KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş'ın uzlaşma çabaları sürerken bir bildiri yayınlayarak, "Türkiye'nin Denktaş'ın uzlaşmaz tutumunu desteklemesi doğru değil" dedi. TÜSİAD ve Avrupa Parlamentosu heyetleri Conrad Oteli'nde biraraya geldi. Basına kapalı toplantının çıkışında bir açıklama yapan TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan, basına dağıtılan metinde yer alan "Türkiye'nin Sayın Denktaş'ın uzlaşmaz tutumunu desteklemesini doğru bulmuyoruz" ifadesi hatırlatılarak, "Kıbrıs, AB üyeliğinde bir mani mi?" diye sorulması üzerine, "TÜSİAD olarak Türkiye'nin AB'ye girmesi için gereken çözümlerin ortaya konması, tartışılması ve masadan uzaklaşarak değil, masaya oturarak bu işin çözülmesi gerektiğine inanıyorum. Kıbrıs, Türkiye'nin AB adaylığı konusunda en önemli problemi teşkil ediyor. İş Kıbrıs'ta geldi kilitlendi" diye konuştu. Özilhan, "Denktaş engel mi?" sorusuna da "Denktaş'tan bizim isteğimiz, masaya oturup konuşması" yanıtını verdi. Özilhan, şöyle devam etti: "Kıbrıs stratejik önemi olan bir ada olabilir, diğer taraftan 65 milyonun AB`ye üye olmak, yaşam standardını yükseltmek, zengin bir ülke haline gelmek ve medeni toplum arasında olabilmek hedefi var. Dolayısıyla bir Kıbrıs'tan dolayı da bunu kaybetmemek gerekir. Kıbrıs önemlidir Türkiye için, 25 sene emek vermişiz. Türkiye 200 senedir Avrupa içinde olma çabası vermektedir." Komisyon Eş Başkanı Daniel Cohn-Bendit de, "Ortak bir çözüm için Kıbrıs Rumları'nı ve Kıbrıs Türkleri'ni zorlamalıyız" dedi.

Cem: Ne AB'den, ne Kıbrıs'tan vazgeçeriz

Dışişleri Bakanı İsmail Cem, Türkiye'nin hem AB'ye üye olacağını, hem de Kıbrıs sorununda çözümü zorlayacağını belirtti. Cem, Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu'nda yaptığı konuşmada, AB'ye yönelik eleştirilerde bulundu. İnsan hakları konusunda, Türkiye'ye yönelik haksız genellemelere gidildiğini söyleyen Cem, Cezaevlerinde işkence yapıldığı iddialarının yersiz olduğunu belirterek, bu konudaki tek otorite olan Avrupa Konseyi İşkence ve Kötü Muameleyi Önleme Komisyonu'nun raporlarında dahi, Türkiye'de işkence olaylarının sadece soruşturma safhasında gözlendiği iddialarının yer aldığını bildirdi. Cem, Toplantı ve gösteri yürüyüşü konusunda Türkiye'nin eksikleri olabileceğini ancak, bir çok Avrupa ülkesinde de benzer sorunların yaşandığını belirtti. AGSP konusunda yaşanan sorunda AB'nin taraf olmadığını, tartışmanın NATO içi bir sorun olduğunu söyledi. Rum tarafının AB'ye üyeliğinin Kıbrıs'ta çözümü erteleyici sonuçlar yaratacağının altını çizen Cem, "İki tür yanlış anlayış var: Ya Kıbrıs'tan vazgeçip AB'yi seçeceğiz deniliyor; ya da Kıbrıs'ı tercih edip AB'den vazgeçeceğiz. Böyle bir şey söz konusu değil. Türkiye hem AB hedefinde ilerleyecek, hem de Kıbrıs sorununun çözümü için sonuna kadar çaba sarfedecektir" dedi.

SP: Kıbrıs için 'gizli görüşme' fiyasko

SP Grup Başkanvekili Yasin Hatiboğlu, Kıbrıs ile ilgili yapılan kapalı oturumda, "gizli hiçbir şeyin konuşulmadığını", gazetede yer alan bilgilerin bile daha çok gizlilik arzettiğini öne sürdü. MHP Aksaray Milletvekili Sadi Somuncuoğlu da, Kıbrıs konulu kapalı oturumun sonuçlarının kamuoyuna açıklanmasını istedi. Toplantının faydalı olduğunu ifade eden Somuncuoğlu, TBMM Başkanı Ömer İzgi'nin, varılan sonucu kamuoyuyla paylaşmasını istedi.