T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

İ Z L E N İ M

İktidar besiciliği de hayvancılığı da bitirdi

Kayseri Besiciler Odası da bir süre önce Kayseri'de yapılan esnaf yürüyüşüne katılmış. Yürüyüş esnasında birçok katılımcıyı "Siz esnaf değilsiniz" diye içeri tıkmışlar.

"Suudi Arabistan'dan tutun da, Beyrut'a kadar hayvan ihraç ediyorduk, şimdi meydan yabancılara kaldı" diye feryad ediyor Kayseri Besiciler Odası Başkan Vekili Mehmet Tekin.

Devletin güttüğü hayvancılık politikası da diğer politikaları gibi tutarsız ve milletin aleyhinde... Tarım Bakanı konuşurken insanın ağzını sulandırıyor ve "Allah böyle bir bakanı başımıza verdiği için şükretmeliyiz" diyor insan. Fakat aylardır köylü, çiftçi ve hayvancılık yapan vatandaşlarla görüşüyorum, bakandan da ülkemizdeki hayvancılık politikasından da, tarım politikasından da memnun olanı hiç görmedim. Şimdi buradan sesleniyorum: "Allah rızası için Tarım Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp'ın tarım politikasından, hayvancılık politikasından ve yaptığı icraatlardan memnun olan varsa bildirsin... Bildiriniz ki ben de gerçekleri görüp doğru yolu bulayım."

Her üreten ve her esnaf gibi Kayseri Besiciler Odası da bir süre önce Kayseri'de yapılan esnaf yürüyüşüne katılmış. Yürüyüş esnasında birçok katılımcıyı "Siz esnaf değilsiniz" diye içeri tıkmışlar. Şimdi onlardan birçoğu hapiste. Haklarını aramanın, demokratik haklarını kullanmanın, yanlışlara karşı koymanın cezasını çekiyorlar. Bunlardan birisi de Kayseri Besiciler Odası Başkanı Gıyasettin Tekin'in oğlu Zeki Tekin ve yeğeni Fesih Tekin. Suçları, halkı tahrik etmek ve esnaf olmamak... Halbuki oda kayıtlarının var olduğunu söylüyor ve olayı şöyle değerlendiriyor Mehmet Tekin: "Kırk yılda bir hakkımızı arayalım ve demokrasi denen şeyin lezzetini tadalım dedik. Ancak nasıl demokrasi ise bu, yakınlarımızı içeri attılar ve adaletin pençesine düştük. Devlet herşeyden önce vatandaşına güven vermeli; koruyucu olmalı, ancak bizi idare edenler hem bizi açlık ve yokluğa terkediyorlar, hem de ekmeğimizden, aşımızdan ediyorlar."

Besiciler Kayseri Et-Balık Kurumu kombinasının aylardır kapalı olduğu için hayvan kesimi yapamadıklarını ve ihracatın durduğunu ifade ederken Gazi Çelik, "Bize uygulanan yanlış politika yüzünden yabancı ülkeler kazandı. Hayvancılığı bitirdiler, bu hükümete yazıklar olsun... Türkiye gibi bir ülkeyi, bir tarım ve hayvancılık ülkesini dışarıdan yağ, peynir, tahıl ürünleri ithal edecek noktaya getirdiler ya helal olsun bunlara."

Besicilerin açıklamaları esnasında dikkatimi bir şey çekiyor... Birisi "Özal döneminde hayvan ithalatı yapıldı... Ancak buna rağmen o devirden çok memnunduk. Nedenini şimdi bilmiyoruz ama inanınız o zamanlar kazandıklarımızı şimdilerde yiyor ve idare etmeye çalışıyoruz, bakalım bu sıkıntı ne zamana kadar devam edecek!" dedi.

Ekonomik kriz siyaseti bitirdi

Afyon'un kaplıcalar diyarı olarak bilinen ilçesi Sandıklı'da adeta bir kavram kargaşası var. Belediye Başkanı Mustafa Baştuğ aslında iyi niyetli bir yerel yönetici anladığım kadarıyla. Fakat vatandaşın derdi başka... Bir süre belediyede çalışan, fakat kriz dolayısıyla işten çıkarılan ve şimdi işe girmek için umut ışığı bekleyen bir vatandaş şöyle diyor Başkan Mustafa Baştuğ için: "Görüş serbest, icraat yok." Belediyeden 35 kişi çıkarılmış kriz bahane edilip.

Aşçılık yaptığı işinden çıkarılan ve işsiz kalan bir başkası A. İhsan Yıldırım... O da belediyenin icraatlarının ve hizmetlerinin zengine yaradığını belirterek, "Bizim gibi ekmek parasını zor temin edenler yine oduna kömüre talim yapacak" diyor. Sandıklılı vatandaşlar ise oylarını MHP'ye verdiklerini, ancak pişmanlık duyduklarını ifade ediyorlar. "MHP'li milletvekilleri gelmiyor mu?" diye sorduğumda ise şu cevabı alıyorum: "Gelmeye geliyorlar da ancak 5 kişi ile görüşüp kaçıyorlar, çünkü bizimle görüşecek yüzleri yok, diğerleri de aynen. Zaten ANAP'lı eski bakan bu tarafa gelmez çünkü o Bolvadinli, DSP'lileri de hiç tanımıyoruz."

 

Bir göçmen gencin hayat mücadelesi
Bulgaristan'dan ailesi ile birlikte geldiği günden beri hayat mücadelesi veren Bülent Ocakçı, "Çalışana Türkiye'de ekmek var" diyor. Dekorasyon işleri ile uğraşıyor ve mesleğinin de ustası olduğunu iddia ediyor. O şimdilik evlenmeyi bile düşünmüyor, çünkü önce araba ve ev almayı düşünüyor. Nedenini sorduğumda ise "Ağabey ben çektim, eş edineceğim kadın olsun rahat etsin diye düşünüyorum" diyor. Yoklukların, hasret ve acıların çocuğu büyük iş güç sahibi olmuş ama, Bulgaristan'daki akrabalarını da unutmuyor bu arada. Hatta sıla hasretini gidermek için, orada kalan ev ve arazilerini görmek için sık sık Bulgaristan'a gittiğini söylüyor. Bülent Ocakçı'nın büyük idealleri var ve başaracağına da inanıyorum.

7 Mayıs 2001
Pazartesi
 
Künye
Temsilcilikler
Reklam Tarifesi
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED