Nakliyeciler, son yıllarda ardı ardına yaşanan ekonomik krizler yüzünden son on yılın en kötü dönemini yaşıyor. Türkiye'nin dört bir tarafından aldıkları yükleri İstanbul'a getiren nakliyeciler, boş dönmemek için haftalarca Ambarlar Nakliye Depoları'nda yük beklemek zorunda kalıyorlar. Yeni Şafak'ın görüştüğü nakliyeciler, yük almadan dönmeleri halinde kazançlarının mazot masraflarını karşılayamayacağını söylüyorlar.

Yük de nakliyeci de azaldı

Türkiye Nakliyeciler Derneği İstanbul Şube Başkanı Erol Özcelik, Türkiye genelindeki 16 bin nakliyecinin taşıyacak yük bulamama endişesi taşıdıklarını söyledi. Ekonomik krizle birlikte her gün 6 bin ton mal sevkiyatı yapılan Ambarlar'dan bugün ancak, 2 bin ton malın Anadolu'ya sevkedilebildiğini kaydeden Özcelik, "Birçok üyemiz, daha önce satın aldığı araçlarının senetlerini ödeyemediğinden, bu işi bırakmak zorunda kaldı. Daha önce 5 bin aracın giriş yaptığı İstabul Ambarlar'a, bugün ancak 2 bin araç giriş yapıyor" dedi.

Ekonomik krizin pençesinde kıvranan nakliyeciler, masraflarını kısmak için yemeklerini de araçlarında yapıyorlar. Bu konuda tedbirlerini artıran her nakliyeci, aracında tüp, tencere ve çaydanlık bulunduruyor. Tabii ki, menemen veya ekmek arası peynir gibi kolay hazırlanan yemekler onların menülerinin baş sırasında yer alıyor.

Kazanç masrafı karşılamıyor

Kendisini Merter Ambarlar'da yemek yaparken bulduğumuz Adanalı nakliyeci Mustafa Bozdoğan da, lokantaya gitmenin kendileri içi lüks olduğunu belirterek, "İşten değil, dişten artar" mantığı ile hareket etmek zorunda kaldıklarını söyledi.

Nakliyeciler en çok kazandıkları paranın masraflarını bile karşılamaya yetmemesinden şikayetçi. Abdurrahman Koca adlı nakliyeci Adana'dan yüklediği 1.5 ton soğandan nakliye ücreti olarak 300 milyon lira para aldığını ifade ederek, "Adana-İstanbul arasında 250 milyonluk mazot tüketiliyor. Köprü otoban parası olarak da 40 milyon ödeniyor. Ayrıca dört gündür İstanbul'da bekliyorum. Eğer Adana'ya boş dönersem, masraflarım bile karşılanmayacak" dedi.

Vergi verecek halleri kalmadı

Bu arada yıllardır vergilerini muntazam veren nakliyeciler bu yıl vergi verecek durumda olmadıklarını söylediler. Dernek Başkanı Özçelik, geçtiğimiz yıl devlete 500 trilyon liranın üzerinde vergi verirken, bu yıl bunun yarısını bile veremeyecek durumda olduklarını kaydetti.

Öte yandan nakliyeciler devletin sahte nakliyeciler konusunda tedbir almasını istiyorlar. Piyasada bir dizi sahte nakliyeci olduğunu kaydeden Batı Nakliyat Firması'nın sahibi Osman Çırak, adresi bile belli olmayan bu firmalar sayesinde birçok müşterinin zarara uğradığını söyledi.

ARABADA YATIP KALKIYORLAR

Artan masraflar karşısında otele veya pansiyona gitme imkanı bulamayan nakliyeciler, araçlarının arka kısmında yer alan ancak bir kişinin sığabileceği kadar küçük bir bölümde yatıp kalkıyorlar. Aracının arka bölümünde istirahat ederken yakaladığımız Mustafa Aluş, mesleğini icra ederken, arabada yatıp kalktığı dönemlerde çok zor günler geçirdiğini ifade ediyor. Soğuk kış günlerinde arabada yattığı esnada, zaman zaman donma tehlikesi bile geçirdiğini anlatan Aluş, "Ekmek parası için bütün zorluklara katlanıyoruz. Kolay değil, böylesine küçük bir yerde yatıp kalkmak. Yazın sıcak, kışın da soğuk bizi etkiliyor. Ama ne yapalım, mesleğimiz bu" diyor.

OĞLUMU NAKLİYECİ YAPAMAM

Nakliyeciler son krizler sonrasında nakliyeciliğin yapılacak bir meslek olmaktan çıktığı görüşünde birleşiyorlar. İzmirli nakliyeci Mustafa Aluş, çocuklarının hiç birinin nakliyeci olmasını istemediğini söyledi. Mesleklerinin rezillikle özdeşleştiğini ifade eden Aluş, "Ayda 200 milyon maaşla bir iş bulsam, bu işi hemen bırakırım" dedi. Aluş, son 6 ay içinde mazota yüzde 45'in üzerinde zam geldiğini, kendilerinin ise hâlâ geçen yılların fiyatlarıyla yük taşıdıklarını söyledi. Aluş sıkıntı içersinde olan nakliyecilerin imdadına ise Türkiye Nakliyeciler Derneği'nin yetiştiğini belirtti. Dernek, zor durumda olan nakliyecilere uzun vadeli ve faizsiz maddi yardımda bulunuyor.