Kemal Derviş'in ve ekonomik programının şansı ne sizce?

Türkiye'nin düze çıkması için yeni programdan başka alternatif yok. Bu program, Türkiye'nin son şansı. Aksi takdirde 3. Dünya ülkesi haline geleceğiz. Amerikan Maliye Bakanı IMF'e, 'Böyle devamlı para veriyoruz, siz parayı çarçur ediyorsunuz. Ben Amerikan vatandaşının ödediği vergiden artık size mali kaynak aktarmam' dedi. O bakımdan bu defa iş daha da ciddi. Kaldı ki artık Türkiye'nin sırtı duvara gelmiştir.

Politikacıların geri gidecek, oynayacak yeri kalmadı. Bakın Türk Telekom'u yapmayacaklardı, THY'yi yapmayacaklardı, Bankalar Kanunu'nu da çıkarmayacaklardı. Ama IMF dedi, 'bunlar bunlar çıkacaktır' dedi. Kemal Derviş diye bir arkadaşı gönderdiler buraya ve çatır çatır çıkıyor, isteseler de istemeseler de, çünkü arkasında para var. O para olmadan da hiçbir şey olmuyor.

Kemal Derviş gönderildi dediniz. Bunun anlamı ne?

Kemal Derviş'in Türkiye'ye gelmesinin yalnız Sayın Ecevit'le dostluğundan ileri geldiğini ben zannetmiyorum. Muhakkak ki, Amerika 'Birisi gidip bunları izah etsin. Türkiye'ye, bu şartları ve bizim şartlarımızı açıklasın, kanunlarda gerekli düzeltmeleri yapsın, ancak ondan sonra biz parayı veririz' dedi. Onun için Kemal Derviş Bey bu işe memur kılındı diyorum ben. Muhakkak ki Amerika Kemal Derviş Bey'in arkasındadır. Muhakkak onlar mühim bir misyon bekliyorlar. O da elinden geldiği kadar uğraşıyor.

Program desteklenmeli

TOBB geçtiğimiz günlerde Derviş'i ve programı eleştiren açıklamalar yaptı. Bu çıkışı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kemal Bey bu programı hasbelkader tatbik etmek için Türkiye'de bulunuyor.

İstemeyerek çağırmadık adamı, severek çağırdık. İşini gücünü bırakıp geldi. Şimdi fazla da ısrar edilirse, tenkit edilirse, söz verilenler yapılmazsa, bu adam şapkasını alır (Allahaısmarladık) der gider. Dünyanın finans kapıları bize kapanmış olur. Dolayısıyla Kemal Derviş`in başarılı olması, yani programın başarılı olması şarttır. Buna herkesin destek vermesi lazımdır.

Kemal Derviş'in siyasi geleceğini nasıl görüyorsunuz? Yeni bir parti içinde...

Yeni kurulacak partilerin şansı çok azdır. Yalnız tabela asmaya kalkarsanız, Türkiye'nin her tarafına 6 ayda asamazsınız.

Peki hâlâ iktidarda bulunan ve kendisine yakın görülen bir partinin -DSP'nin- başına geçmesi imkan dahilinde mi?

Onu bilemiyorum. Bizde partiler dışarıdan gelen adamları pek sevmezler biliyorsun. Öyle tepeden partiye zor girilir.

İşadamı Berlusconi İtalya'da Başbakan oluyor. Acaba bizde de işadamları siyasete atılmalı mı?

Bizim işadamlarının birkaç politik tecrübesi oldu biliyorsunuz. Arkadaşlar girdiler parlamentoya. Fakat hiçbiri başarılı olamadı. Doğru söyleyeni 9 köyden kovdular. Bu bir kültür meselesi. Bir alışım meselesi. ABD'de çok oluyor. Ama bizde tutmadı.

Bankalar bize göre değil

IMF ile yapılan anlaşma gereği dış desteğin bir kısmı geldi. Bu piyasalara nasıl yansıyacak sizce. Bir de Fon'a devredilen bankalardan herhangi birine Koç Holding olarak talip olacak mısınız?

Bankaların bir kısmı incelendi ama kibarcası bize uygun görülmedi diyelim. Piyasalardaki durgunluk ise arkadaşların verdiği bilgilere göre yavaş yavaş hareketliliğe doğru dönüşüyor. Ancak bu gelişme parayla pulla, IMF'den para gelmesiyle ilgili değildir. Tereddütlerin ortadan kalkması ve güvenin tesis edilmesi gerekiyor.

Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz ile Savcı Talat Şalk arasında bir tartışma yaşandı. Bu tartışmayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ben 10 gündür yurtdışındayım. Konuyu tam bilmiyorum. Yalnız ne var ki, Türkiye'nin de yavaş yavaş şeffaf olması lazım. Konuların herkesin önünde, ortada görüşülmesi ve tartışılması lazım.

Yine Başbakan Yardımcısı Yılmaz ile ilişkilendirilen bir konu var. Mavi Akım Projesi... Onun yoğun temasları sonucu gerçekleştirilmeye çalışılan bu projeyi teknik açıdan nasıl buluyorsunuz?

Mavi Akım'ın lehinde olanlar da var, aleyhinde olanlar da var. Tam olarak bilmiyorum. Ama konuştuğum yabancı petrolcüler, Karadeniz'in altında boru hattı geçirmenin teknik olarak kolay bir şey olmadığını söylüyorlar.

Peki devam eden yolsuzluk operasyonları için ne diyeceksiniz?

Şu bir gerçek ki bundan sonra Türkiye'de de yanlış yapıp da elini kolunu sallayıp gezmek artık mümkün olmayacaktır. Sistem fena, sistem kontrol etmiyor. Mesela banka alacak adama sormuyorlar; Sen kimsin, bu parayı nereden buldun, ne vergi ödedin? Bunları sormaları lazımdı bu adamlara bankaları vermeden önce. Bunda Zekeriya Temizel Bey'in de imzası vardır, bu bankalar verilirken. O zaman Maliye Bakanı olarak, ondan sonra bankaların başına geçti. Hiç sormadan bir adama nasıl verirsiniz anlamıyorum ki. Biz Hollanda'daki bankamıza bir yönetici atayacaktık. Adamlar 'bize üç isim verin biz onlardan birini seçeceğiz' dediler

Koç, Ramstore'un açılışı sonrasında Yeni Şafak'ın yolsuzluk ekonomisinin legal ekonomiye etkileri konusundaki soruları üzerine de şunları söyledi:

"Türkiye yirmi senedir kaynak yaratmıyor, hep kaynak israf ediyor. Onun için de bugün fakirleştik. Komşularımız bizi geçtiler. O bakımdan tekrar kaynak yaratacak politikalara yatırımlara ve tutarlı ekonomik planlara ihtiyacımız var. Tabii yolsuzluk ekonomisinin ekonomiye etkileri konusunda elimde şu anda somut veriler ve bilgiler yok ama şu bir gerçek ki Türkiye'de artık herşeyin şeffaf olması lazım. Nitekim son gelişmeler de gösteriyor ki, daha önceki gibi rahat rahat yapılamayacak bu işler. Yani her isteyen istediğini istediğini yapamayacak."

Koç, pogramlarını Cuma namazına göre ayarladı

On gündür Avrupa'da olan Rahmi Koç, Sofya'ya Türk gazetecilerin gelişinden bir gün sonra ulaştı ve ayağının tozuyla -Bulgaristan'da geleceğin olası Başbakanı olarak görülen- Sofya Belediye Başkanı Stefan Sofiyanski'nin aralarında bulunduğu üst düzey yetkililerle birlikte Ramstore'un gala yemeğine katıldı. Ertesi günün sabahında Ramstore açıldı ve Koç, Türk gazetecilerle sohbet havasında geçen bir basın toplantısı düzenledi. Toplantı için 45 dakikasını ayıran Koç daha başlangıçta limit belirlemişti ve bunun nedeni Koç Holding yöneticisi Tuğrul Kudatgobilik'in sözlerine göre Cuma namazı programıydı. Aslında Rahmi Koç, bütün programınlarını Cuma namazına göre ayarlıyordu. Sofya gezisi, Koç Holding'in patronunun bu yönünü de ortaya çıkardı.

Ferhat ÜNLÜ / SOFYA