Açık söyleyelim.. Bunlarla, ne Kemal Derviş, ne de İMF başa çıkabilir..

Adama, "bak uçak geçiyor" deyip, havaya baktırırlar. O sırada arkaya geçip, puan alırlar..

Baksanıza yeni RTÜK tasarısına..

Medya patronlarının kamu ihalelerine girme yasağı kaldırılıyormuş.. Medya patronları, artık doğrudan televizyonlara sahip olacakmış..

Buna da, "televizyonlarda şeffaf patron dönemi başlıyor" diye övgüler düzüyorlar..

Vallahi hepsi cin gibi..

Bunlarla kimse baş edemez..

Baksanıza Mesut Yılmaz'a..

"Mavi Akım"ı suçlayanlara karşı, şu cevabı vermiş..

- Dünyanın en ucuz enerji kaynağı doğalgazdır.. Dün Köprü'ye karşı çıkanlar, şimdi Mavi Akım'a karşı.. Biz onlara itibar etseydik, şimdi yolsuz, enerjisiz, iletişimsiz, dünyadan kopuk, kendi kendisiyle boğuşan bir Afrika ülkesi olurduk..

Al başına belayı..

Neresinden tutup, neresine cevap verebilirsin bu cümlelerin?

En iyisi Tantan gibi yapıp, şifrelerle olayı anlatmak..

– Kara parayı anlamak için Gümüşsuyu'na bak!.

– Kokuşmuşluğun kaynağını arıyorsan, Tapınak Şövalyeleri'ni tanı!.

Biraz sol kültürü olsa, Nazım Hikmet'ten dizelerle anlatmaya çalışacak durumu..

"Onlar ki toprakta karınca
Suda balık
Havada kuş kadar
çokturlar
Korkak
Cesur
Cahil
Hakîm
Ve çocukturlar.."

Durum aynen böyle..

Hep övünürüz ya..

– Biz çok zekiyiz.. Amerikalılar, Fransızlar bizim kadar zeki olsalardı, kimbilir neler yaparlardı?

Doğrudur..

Onların ne aklı, ne zekası, bizde olup bitenleri anlamaya yetmez..

Bir ünlü işadamının cinliğini anlatmışlardı geçen yıllarda..

Boğazdaki bir meyhanede iyice içmiş.. Sonra otomobilinin direksiyonuna geçip, evin yolunu tutmuş..

Tam Beylerbeyi'ne gelince, bir de bakmış ki, trafik polisleri alkol kontrolu yapıyor.. Araçları durdurmuşlar..

Hemen araç kuyruğunun sonuna girmiş.. Şoför mahallinden çıkıp, aracın arka koltuğuna oturmuş.. Beklemeye başlamış..

Öndeki araçların sürücüleri, alkol kontrolundan geçmiş.. Trafik polisi, bu işadamının aracına gelmiş..

Arkada oturan alkollu işadamına sormuş polis..

– Beyefendi.. Bu aracın şoförü nerede?.

İşadamı,

– Bilmiyorum. Biraz evvel çıktı, gitti.. Aracı böyle bıraktı, demiş.

Polis sinirlenmiş. – Olur mu böyle şey?. Araç yolu tıkıyor.. Siz geçin direksiyona..

İşadamı sakin sakin cevap vermiş..

– Memur bey.. Ben aracı kullanamam. Çünkü alkollüyüm. İçkili araç kullanmak yasak..

Polis yalvarmaya başlamış..

– Beyefendi.. Bir seferlik ziyanı yok.. Lûtfen geçin direksiyona.. Trafiği tıkamayın..

Bunun üzerine bizimki, nazlanarak direksiyona geçmiş ve alkol muayenesine yakalanıp, ceza almadan, trafik engelini aşmış..

Bizim zekamız böyle..

"Mavi Akım"ı sorgulayanları "Köprü'ye Hayır" diyenlerle eş tutmak, ancak ince bir zekanın ürünü olabilir..

Ya da, medya patronlarının kamu ihalelerine katılmasının meşrulaşmasını "şeffaflık başlıyor" diye övmek, deha düzeyindeki bir yaratıcı-zekayı işaret eder..

Anketlere göre halk, hiçbir partiyi tutmuyormuş..

İşte bu anketleri yapanların zekaları, tartışılmalı..

Halkın eğilimi kimi ilgilendiriyor ki?

ŞAKA

Kuyruk meselesi

Poker de milli sporlarımızdan oldu ya.. "İyi bir pokercidir" diye övülenleri hiç duymadınız mı?

İşte, adamın biri, kumarhanede bir odaya girmiş.. Bakmış ki, üç kişi, bir köpeği dördüncü oyuncu olarak masa başına oturtmuşlar.. Harıl harıl poker oynuyorlar..

Adam şaşkın sormuş..

– Bu köpek nasıl poker oynuyor?

Kumarbazlardan biri cevap vermiş..

– Çok iyi oynamıyor.. İyi kağıt gelince, sevincini, kuyruğunu sallayarak belli ediyor..

TEBESSÜM

Suçu unutturmak için, işi büyütün!.

California'da, aşırı hız yapan bir aracı, trafik polisi yakalayıp, durdurdu..

Polis memuru, aşırı hız yapan aracın sürücüsüne, ehliyetini vermesini söyledi..

Sürücü, "ehliyetim yok" cevabını verdi..

Polis, "aracın belgelerini verin" dedi..

Sürücü "Veremem. Çünkü bu araç çalıntı.. Bunu çaldım ben" cevabını verdi..

Polis şaşkın, "yanınızdaki çantada ne var" diye sordu..

Sürücü sakin sakin,

– Tabancam var o çantada.. Yolda rastladığım bir kadını öldürdükten sonra, tabancamı yine çantaya koydum, dedi..

Polis dehşet içindeydi..

– Bir kadını mı öldürdün?

Sürücü alçak sesle, cevapladı..

– Evet.. Öldürdüğüm kadını da bagaja koydum..

Trafik polisi silahını çekti.. Sürücüyü otomobilden çıkartıp, yere yatırdı.. Ve sonra telsizle, yardım istedi..

Birazdan gelen trafik polis şefi, adamı yerden kaldırdı.. İddiaları seslendirdi..

– Ehliyetiniz yokmuş.. Araç çalıntıymış.. Çantanızdaki silahla bir kadını öldürmüşsünüz.. Cesedi bagaja koymuşsunuz..

Adam, hemen koltuktaki çantadan ehliyetini ve aracın kendisine ait olduğunu kanıtlayan belgeleri gösterdi.. Ne çantada bir silah, ne de bagajda bir ceset vardı..

Sürücü sonra öfkeli bir sesle bağırdı..

– Allah bilir, bu müfteri trafik polisi, benim aşırı hız yaptığımı da söylemiştir!

KISSADAN HİSSE – Eğer bir suçunuz varsa, bunu örtmek için, işi büyütün.. Rüşvet aldıysanız, heman anayasa ve hukuk tartışması açın.. Görevinizi kötüye kullandıysanız, polisi ve savcıları suçlayın..

MEHMET BARLAS

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu