|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Büyük kongresini 1 Eylül 2001 tarihinde yapacağı ilân edilen ANAP'ta kongre süreci devamda. Geçen hafta sonu, partisinin İzmir il kongresinde konuşan genel başkan Mesut Yılmaz, son gelişmelere değişik bir açıdan yaklaştı. Dediği şu: "Bugün bizi asılsız iddialarla yıpratmaya çalışanlar, aslında 80'li yıllarda biz Türkiye'ye çağ atlatırken bizi engellemeye, bize çelme atmaya çalışanlardır. Aynı asılsız iftiraları o zaman da atmışlardı. Onlar taş taş üstüne koymasını bilmezler. Onlar ancak sizin yaptığınız işlere taş koymasını bilirler. Şimdi bu husumet cephesi Anavatan'ı Türk siyasetinden silmekte birleşti. (..) ANAP olarak çok ihanete uğradık..." Dinleyenleri etkileyebilecek sözler bunlar... ANAP'ın geçmişte pek çok ihanete sahne olduğuna hiç kuşku yok. Turgut Özal, o ihanetler sebebiyle, ömrü vefa etseydi, hastalıklarına rağmen cumhurbaşkanlığından ayrılıp yeni bir partiyle politikaya girecekti. Şimdilerde Turgut Özal'ın adını dilinden düşürmüyor Mesut Yılmaz; ancak, vaktiyle Özal'ın fotoğraflarını kendisine bağlı resmî kurumlardan indiren kişileri ANAP'a alan o... Arşivler, bugün ANAP'ta etkin görevlerde bulunan nice kişinin, Mesut Yılmaz'ın 'ihanet' dediği türden söz ve eylemlerine tanıklık ediyor... Arşiv Mesut Yılmaz'ın 'ihanet' ile ilgili sözlerini doğruluyor... Ancak, başında olduğu partinin bugünlerde asılsız iddia ve iftiralara muhatap edildiği, ANAP'ı Türk siyasetinden silmek üzere bir husumet cephesinin oluştuğu yolundaki sözleri için aynı doğrulamayı yapmak güç. Sağda solda tek tük eleştirel haber ve yorumlara rastlanıyor, ancak bir 'cephe' manzarası kesinlikle yok. Holding medyası zaten suskun; geri kalan gazeteler de Meclis'e indirilen RTÜK yasası ile sindirilmeye çalışılıyor... Daha da önemlisi şu: Eleştirel haber ve yorumlar ANAP'ı hedef almıyor; yayınların odağında Anavatan Partisi yok, Mesut Yılmaz var... Bir süreden beri bizim de bir tarafından katıldığımız tartışma, ANAP'ın iktidarı paylaştığı dönemlerde 'enerji' yatırımlarından rahatsız edici kokular çıktığına dair iddialarla ilgili... Her iktidar oluşunda Cumhur Ersümer'i enerji bakanlığı koltuğuna oturtan ANAP'ın yetkili kurulları değildi. Son günlerde içişleri bakanı Sadettin Tantan'ı köşeye sıkıştırmak için sarf ettiği "Bakanları ben atarım" cümlesinin sergilediği gibi, 'beyaz enerji' iddianamesinde adı geçen Ersümer'i de enerji bakanlığına Mesut Yılmaz atadı. Şu sıralarda DGM savcıları tarafından mercek altına alınma ihtiyacı hissedilen 'mavi akım' projesine biraz daha yakından baktığımızda, Mesut Yılmaz'ın, devlet geleneği köklü bir ülkede pek alışılmadık bir biçimde konuya yaklaştığını görüyoruz. Sık sık, "Benim mavi akım projesine gönül bağım var" deyip duruyor... "Hiç kimse yalanların, dedikoduların, lâfların, saplantıların, önyargıların arkasına saklanmasın. Benim bu projeyle gönül bağım var; ama, benim değil, üçüncü derece akrabamın bu projeyle menfaat bağı olduğunu ispat eden olursa bütün sıfatlarımdan istifa ediyorum" biçimindeki meydan okumayı ilk kez 28 Aralık 1999 tarihinde Meclis'te sergilemişti; o günden sonra da konuyu hep kendisiyle ilişkilendirerek işledi Mesut Yılmaz... Büyük kongre yaklaşınca, Mesut Yılmaz'ın, sürekli kendisiyle irtibatladığı konuyu ANAP'a mal etme çabasına girdiği seziliyor. Düne kadar, "Türkiye ile İtalya arasında ilişki kurup yolsuzlukla mücadele görüntüsü altında beni siyasetten tasfiye etmeye çalışanlar var" diyordu; bugün, aynı konuya vurgu yapmak istediğinde, "Husumet cephesi Anavatan'ı Türk siyasetinden silmekte birleşti" diyor... Vurguyu, kolayca anlaşılacağı gibi, kendisinden uzaklaştırıp ANAP'a yönlendiriyor Mesut Yılmaz... İhanetlere, yalan ve dolanlara bir çok kez sahne olmuş ANAP saflarında toplananların-, Mesut Yılmaz'daki bu vurgu kaymasını gözden kaçırmayacaklarını sanıyorum. Buradan söyleyebileceğim şu: Tartışma asla ANAP'a veya partililere yönelik değil, ANAP'ı siyasetten tasfiye etmeye kalkışan bir cephe de yok; ANAP'ı esas yaralayıp seçmen eliyle tasfiyesini getirecek olan vurgudaki kaymaya göz yummaktır... Türkiye saydam yönetime geçmek zorunda; ANAP bu sürecin öncüsü olmalı...
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |