T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Mantık ve hezeyan

Her hezeyan mantıksal bir temelden yoksun bulunmayabilir. Ama her mantık da gerçekle örtüşmeyebilir. Yani mantığa uygun düşen hezeyanlar bulunabileceği gibi, gerçek dışı kalan mantıksal durumlara rastlamamız da mümkündür.

Örneği Türkiye'de olup bitenlerden vermeyeceğim. Çünkü mantıksal bir hezeyanla, meselâ birilerine hakaret etmekle itham edilebilirim. Örnekleri uzaktan seçmek daha emniyetli bu yüzden.

İşte, aslında bir hezeyan olmakla birlikte pekâlâ kendi içinde mantığı olan bir olay. Grubb adında bir misyoner anlatıyor: yerli insanlardan biri, rüyasında, Grubb'un bahçesine girip helvacı kabağı çaldığını görüyor. Ve 150 mil uzakta bulunan Grubb'a giderek bahçesinden kabak çaldığı için tazminat istiyor. Tabiî Grubb itiraz ediyor ve: "Olayın geçtiği anda ben 150 mil uzakta idim, aynı zamanda iki yerde birden olamam, o halde senin iddian doğru değildir" diyor. Fakat yerli, misyonerin savunmasını kabul etmiyor. Evet, Grubb'un 150 mil uzakta bulunduğu hususundaki iddiası doğrudur ama yerlinin gördüğü rüya da doğrudur! (Yerli, rüyada geçen olayı gerçek sanıyor). (Prof.Dr.Necati Öner, Fransız Sosyoloji Okuluna Göre Mantığın Menşei Problemi, Ank. 1977, s.62). Levi-Bruhl'ün dediği gibi, bizim için, bu iki iddia arasındaki uyuşmazlık fiziksel bir imkânsızlık doğurur, dolayısıyla mantıklı önermelerle karşı karşıya olmadığımızı biliriz. Fakat yerli için durum aynı değildir: onun için ortada mantıkî bir imkânsızlık yoktur. Çünkü olayı rüyasında görmüştür.

Tabu ile ilgili örnek: Kırgızlarda kadına göre kocanın adı tabu sayılıyormuş. Dolayısıyla kadın, kocasının adını söyleyemezmiş. Hatta kocanın adına yakın kelimeleri söylemek bile tabu imiş, yani söylenmesi yasakmış. Meselâ kocanın adı "koyun" ise, karısı bu hayvanlardan bahsederken, "meleyen hayvanlar" demek zorundaymış.

Fakat hezeyan daha farklı bir şeydir. Buradaki tabu örneği hezeyana uyarlanamaz ama şu durum hezeyandır: diyelim ki, adamın biri, bir ilkel kabile ayininde, bu ayinin kendi geleneklerine uygun düşmediğini ileri sürerek itiraz ediyor. Ayine katılmış olanlar adamı derhal yakalayarak onun küfrüne kani oluyorlar. Sonra da bu adamın, düşman kabilenin ajanı olduğu fikrine saplanıyorlar. Adam, onları da küfre sürüklemek istemektedir. Bunu onun bakışlarından, üzerindeki giysisinden, elinde tuttuğu bir kitaptan hissetmişlerdir. Velhasıl bu kuruntular zincirleme olarak sürdürülür. Dışardan birileri bunun böyle olmadığını ileri sürse, onlar da aynı komplonun içinde yer almış olmakla itham edilirler.

Tanıdığım bir paranoyak vardı. Midesinde kanser olduğunu söylüyordu. Doktorlar hasta olmadığını anlatmaya çalışsalar da o kabul etmiyordu. Bir gün midesinin filmini çekerek kendisine gösterdiler. "Bak, bir şeyin yok, filmde miden sapasağlam görünüyor" dediler. Fakat bizimki şöyle itiraz etti: "Başkasının filmin bana göstermediğiniz ne malûm!"

Şu satırları yazarken bizim de, bazı yasaklarla çevrilmiş olduğumuzu görerek Kırgız kadınına ne kadar benzediğimizi düşünüyorum. Bazı kelimeleri söylemek bizim için de tabu kılınmış! Bizim gibi insanların (yani kendini "medenileşmiş" sayanların) tabularla, kuruntularla, ilkel akıl yürütmelerle kuşatılmış bir toplumun içinde yaşamasının zorluklarını kabul etmek lazım. Çünkü söylediğin hangi kelimenin ne anlama çekilebileceğini, sen "ekmek tahtası" derken onun kafasında hangi "bayram haftası" çağrışımını uyandıracağını kestirmek mümkün değildir.

Susmak da bir noktaya kadar başarılıyor. En iyisi adam gibi konuşmanın yollarını açalım: paranoyadan, saplantıdan, baskıdan, yasaktan arındırılmış bir konuşma ortamının tesis edilmesi çabasına katkı sağlayalım. "Koyun" dememiz gereken yerde açıkça "koyun" diyelim, Kırgızlı kadınlar gibi "meleyen hayvan" demek saçmalığından kurtulalım.


12 Aralık 2002
Perşembe
 
RASİM ÖZDENÖREN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat| Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED