|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Acaba Rauf Denktaş, Derviş Eroğlu, Bülent Ecevit, Mümtaz Soysal ve benzerleri Kıbrıs konusundaki tutumlarında haklı olabilirler mi? Bu elbette çok meşru bir soru. Özellikle "Kıbrıs Türktür, Türk kalacaktır" diye bağırarak büyümüş, "Ya taksim, ya ölüm" sloganını bugün bile belleğinde koruyan biz yaştakiler için... Kıbrıs'ın bütünüyle bir 'Yunan adası' olmasına direnmiş ve bütün baskılara rağmen adada Türk varlığını korumuş Denktaş'ın, dengeleri değiştirecek oyunları askerî müdahale kararı ile önlemiş Bülent Ecevit'in, bugün de, Birleşmiş Milletler genel sekreteri Kofi Annan tarafından hazırlanan barış planına karşı çıkmaları tabii kafaları karıştıracaktır. Kafası karışan soru sorar. Bugünün sorusu da bu: "Acaba yine haklı olabilirler mi?" Hayır, Denktaş ve Ecevit bu defa haklı değiller. Tarihin çarkını geri çevirecek bir maharetleri yoksa, şimdiki tavırları, Kıbrıs'ı yıllardır korkuttukları türden bir 'Yunan adası' haline dönüştürecektir; hem de Annan Planı ile bizleri korkuttuklarından daha yakın bir zamanda. '12 Aralık' mühletini geçiştirmekle Denktaş bir 'diplomasi zaferi' kazanmadı; mühlet, onun sayesinde 28 Şubat'a kaydırılmadı. Tersine, Denktaş plana onayı geciktirdiği için, Rum tarafının üzerindeki Avrupa Birliği baskısını azalttı ve Türkiye ile Kıbrıs Türkü'nün çıkarlarını zedeleyecek gelişmelere yol açtı. Eğer akıllar başlara devşirilmez ve daha fazla vakit kaybedilmeden Annan Planı çerçevesinde anlaşma zorlanmazsa, randevu vakti geldiğinde, anlaşılacak bir konu kalmayacak. Her şeyden önce şu gerçeğin altını çizmek şart: Annan Planı, Türkiye ile Kıbrıslı Türklerin, yıllar boyunca sağlamayı amaçladıkları barış zeminine uygun hazırlanmış bir plan. Rumların plana ters bakmaları da bunun işareti. Hassasiyet duyulan hemen bütün konular, planda, Türkler açısından ele alınmış bulunuyor. Göçmenler, toprak tâvizi gibi tartışmalı konular ise müzakereye açık bırakılmış. İki egemen devlet üzerine oturan merkezi devletin uyrukları haline dönüşecek Türkler, adayı Rumlarla ortak yönetme hakkına sahip olacaklar. Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı ortak devletin eş-devletbaşkanı konumuna gelecek. AB üyesi devletin Türkiye'nin AB üyeliğini reddetmesi, ortak Meclis'teki Türk varlığının veto hakkı sayesinde imkânsızlaşacak. Kıbrıs'taki Türklerin birer AB vatandaşı haline gelmeleri, ambargoya muhatap ekonomilerinin canlanması, AB finansal yardımlarından yararlanmaları gibi ek yararları da unutmamak gerekiyor. Annan Planı ile sunulan anlaşmanın alternatifi, bazılarının sandığı gibi, 'çözümsüzlüğün devamı' değildir; dünyanın aldığı yeni biçimde bugünkü statükoyu ayniyle sürdürmek artık başarılamaz çünkü... Eğer Annan Planı müzakerelerle hayata geçirilmezse, alternatif, Kıbrıs'ın, Türkiye ve Türkler düşünülerek hazırlanmış plandaki avantajlardan yoksun hale getirilmesidir. Batı Almanya'nın Doğu Almanya'yı yutması gibi, ekonomik açıdan güçlü Güney Kıbrıs, daha bugünden uygulamaya koyduğu yöntemlerle, adanın kuzeyinin egemenliğini yok edebilecektir... Böyle bir gelişmenin yol açacağı hukukî sorunlar ise, hiç kuşkunuz olmasın, sadece adada yaşayan Türkleri değil, Türkiye'yi de müthiş rahatsız edecektir. Dünyanın bugün aldığı biçimin 'âdil' olduğunu kimse iddia etmiyor. Ancak, Türkiye ve Kıbrıs Türküne BM tarafından teklif edilen çözüm planı, elde edilebileceğin 'en âdili'. Müzakere sürecinden, Kıbrıs Türklerinin, Birleşik Kıbrıs'ın onurlu ve müreffeh vatandaşları olarak çıkmaları mümkün olabilecek. Aksi halde, refah umudunun gözleri köreltmesiyle, sadece egemenlik ve veto hakkı gibi 'hayatî' imtiyazlar değil, 'onur' da kaybedilebilecek. Rauf Denktaş ve Bülent Ecevit, dünün dünyasında, Kıbrıs konusunda doğru bir çizgiyi savunuyorlardı; ancak bugünün 'ihtilâflardan arındırılmak' istenen dünyasında, savundukları çizgi ters sonuç vermeye mahkum. Dünün değerlerine sahip çıkarak kazandırdıklarının fazlasını, bugünün acımasız dünyasının şartlarında kaybettirebilirler. Bu vebale ortak olmamak aklı başında herkesin görevidir.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat| Arşiv Bilişim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |