MİT Kontr-Terör Merkezi eski Başkanı Mehmet Eymür, Susurluk kazasında ölen Abdullah Çatlı ile Bedrettin Dalan'ın isteğiyle görüştüğünü açıkladı. Eymür, Çatlı'yı iki kez gördüğünü, bu görüşmelerden ikincisinin Çatlı'nın MİT'e çalışmasını isteyen Bedrettin Dalan vasıtasıyla gerçekleştiğini belirtti. Eymür İnternet'teki sitesi ATİN'de, "Çatlı ile görüşmemi, görüşmenin de ötesinde Çatlı'nın MİT'le çalışmasını isteyen İstanbul eski Belediye Başkanı Bedrettin Dalan'dı. Bu talebi müşterek bir tanıdık vasıtasıyla iletti. Çatlı ile Ankara'da teşkilata ait bir evde kısa bir görüşme yaptık. Ben kendisine Tarık Ümit'e ne olduğunu sordum. Bana 'Tarık Ümit'in kaybolması ile benim herhangi bir alakam yok' dedi. Doğru söylemediğini düşünüyordum" diye yazdı.

Çatlı'yla olan ilk görüşmesini 1988'de Cuma Yavuz adlı birinin organize ettiğini açıklayan Mehmet Eymür, bu kişinin Yeni Şafak muhabiri Ferhat Ünlü'nün 'Eymür'ün Aynası' adlı kitabında 'Bebek Camii'nin imamı olarak geçen kişi olduğunu' belirtti. Eymür sitesinde şunları yazdı: "Ben Abdullah Çatlı'yı iki kez gördüm. Birincisi 1988'de emekli olduğum bir dönemdeydi. Diyarbakırlı, eski bir öğretmen olan Cuma Yavuz diye bir dostum vardı, genç yaşta rahmetli oldu (Eymür'ün Aynası isimli kitapta Bebek Camii'nin imamı olarak belirtilen kişi). Cuma Hoca, dini inançları kuvvetli, ağzına içki koymayan, temiz efendi bir insandı. 'Arkadaşımla geleceğim' dedi. Ben de, 'Tabi gel' dedim. Neticede Küçük Bebek'te, deniz üzerindeki Güneş lokantasında buluştuk. Cuma Hoca'nın yanında gelen Abdullah Çatlı idi. Yemek sırasında Çatlı ile tartıştığımızdan tatsız bir gün geçirdik."

'Susurluk örtbas edilecekti'

Eymür, Susurluk olayını basına yansıtmakla çok isabetli bir karar verdiğini aksi takdirde Susurluk'un örtbas edileceğini ileri sürdü.

Eymür, Susurluk kazasının Haluk Kırcı tarafından bir haber kaynağına bildirildiğini, kendisinin de haberi oradan aldığını açıkladı. Eymür, "Çatlı'yı alarak sorgulamak için Müsteşar'dan izin istedim. Ama çatışma çıkar düşüncesiyle ve Çatlı'nın siyasi bağlantıları nedeniyle çekimser kaldı. Eğer alıp konuşsak belki herşey önceden ortaya çıkar ve Çatlı da hayatta olurdu" dedi.

Şahin kardeşlerin çete davası başladı

Çıkar amaçlı suç örgütü kurarak adam öldürmeye teşebbüs etmek, sahte pasaport düzenlemek, gasp, sahte kimlik kullanmak iddiaları ile haklarında dava açılan, aralarında Sedat Şahin'in kardeşleri Nihat Şahin ve Vedat Şahin'in de bulunduğu 5 sanığın yargılanmasına başlandı. İstanbul 1 No'lu DGM'de dün görülen duruşmaya, tutuklu bulunan Nihat Şahin, Tarkan Gülşen, Mustafa Sönmez ve Mehmet Şahin ile tutuksuz sanık Kadri Hınç ve sanık avukatları katıldı.Duruşmada sanıklar suçlamaları kabul etmedi. Duruşma ertelendi.