Milliyet'te yer alan Eraydın Aytekin imzalı haber, "MHP'li kız 2 gün sonra CHP'li oldu" başlığıyla verildi. Bir yanda MHP'nin Sivas mitinginde elinde üç hilalli bayrakla fotoğrafı, hemen altında aynı kızın CHP bayrağıyla kalabalığın önündeki görüntüsü.

Zafer işareti yapan, boğazını yırtarcasına slogan atan ve şarkılara eşlik eden genç kız, iki mitingi de izleyen habercileri şaşırtmış.

A benim aziz haberci kardeşlerim, meydandan meydana koştururken, arada bir de bu köşeye gözatsanız, hiç şaşırmazdınız.

Ne yazmıştık daha üç gün önce?

Meydanlara kanmayın, bir lider gelir kalabalığa bakar umutlanır, sonra diğeri gelir yine aynı kalabalık.

Bir başka şehre gidince de aynı vaziyet.

Her liderin "Seçim bizim" diye bas bas bağırması boşuna mı sanıyorsunuz?

Bakıyorlar ve aldanıyorlar onlar da sizin gibi.

CORÇALİ

Bizim Corçali'den bahsetmiş miydim size?
Aslı, Corç Ali. Daha da aslını boşverin; bu, lakabı.
Adamımız siyasete yakından ilgi duyanlardandır.
Aktif rol almasa da (aslında ister ama durumu müsait değil, ondan) yükselen değerleri iyi bilir.
Tam bir trend meraklısıdır.
Onun trend anlayışı dönemsel değil, çoğu zaman haftalık, hatta günlüktür.
Gezmeyi çok sever Corçali.
İşi gücü yoktur, yardımlarla geçinir.
Atlar bir gün İzmir'e gider, bir gün Ankara'ya.
Gezer dolaşır, otogarda sabahlar.
Parası bitince kolundaki saati muavine verip memleketine döner.
Saat bir sefer verilir, iki sefer verilir. Corçali'nin saatçi dükkanı yok ki.
Mesela Antalya'da parası bitti. Ne yapacak?
Gider bir partinin il ya da ilçe merkezine.
Ben der yolda kaldım. İki kuruş verin de evime döneyim.
Otobüs parasını denkleştirip yollarlar.
Corçali seçim dönemlerinde pek keyiflidir.
Ülkenin dört yanını dolaşır.

MİTİNGDEN MİTİNGE

Mitingleri çok sever Corçali.
Kimseye bir zararı ziyanı dokunduğu görülmemiştir.
Sadece gezelim görelim sevdasındadır o.
Diyelim ki bir partidekiler para vermedi.
Memlekette partinin köküne kıran girmedi ya, gider başkasına.
Ahan da böyle dolaşır durur.
Mitinglerde bayrak verirlerse sallar, yemek verirlerse yer, ayran verirlerse içer.
Vermezlerse, yüzünü karartır ister.
Harçlık... O zaten Allah'ın emri.
Yoksula, garibe, yolda kalmışa yardım bahsinden.
Slogan mı?
Vallahi âlâsını atar.
Elinin girmediği şekil yoktur.

Kurt başı da yapar, bir elinin yanına öteki elden bir parmak daha ekleyerek altı ok yapmayı bile bilir.

Ki bunu daha kırk yıllık CHP'liler dahi bilmez. İsterseniz, yakalayın bir CHP'li sorun.

Bir keresinde -iki dönem önceydi galiba- yol kenarında otostop yaparken, RP konvoyundakiler onu Refah selamı veriyor sanıp arabaya almışlar.

Hatırlarsınız, işaretler aynıydı. Başparmak yukarıda, diğerleri kapalı.

Almışlar ve ossaat Refahlı olmuş bizimki.

Sonra...

Sonrası uzun. İleride anlatırım.

*

Hasılı, memlekette Corçali bir tane değil. Daha vardır.

Her kim umutlu güzel günler vaadediyorsa, bayrağı kapan meydana koşuyor.

İyi de azizim, kötü gün vaadinde bulunan mı var diye soracak olursanız, işin sırrı tam burada işte.

Kimi doğru söyler, kimi de üfürür fakat doğru söylediğini sanır ve sandırır.

Seçim sizin.

KİM HAZZEDER?

Şımarık zengin çocuklardan hoşlanmam. Şımarık fakir çocuklardan da hoşlanmam. Zengin fakir farketmez, orta halli de olsa farketmez, şımarık çocuklardan hoşlanmam. Çocuk olması da şart değil aslında, şımarıklardan hoşlanmam.

Deyin ki "Kim hoşlanır?" Hiç kimse! Ancak farkında mısınız, bu düşüncemizi yeterince net bir şekilde ifade edemiyoruz. Edebilsek, etrafımızda bu kadar şımarık, bu kadar iz'ansız, bu kadar densiz bulunabilir miydi?

BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER

Basın ve halkla ilişkiler nedir? Temin edilen adreslere peşpeşe elektronik posta göndermek midir? Gönderilen binlerce kişi arasından kaç kişi açıp okumaktadır o yüklü dosyaları?

MEHMET ŞEKER

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu