|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
1 Eylül 2002 tarihinde vize uygulaması başladığında Arap turistlerin kızdığını belirten Türkiye Otelciler Birliği Başkanı Sinan Babila, "Turizm Bakanlığı'nın yayımladığı yönetmelikle halledildi. Hem AB'nin kuralları uygulanıyor hem de Arap misafirlerimizi küstürmemiş olduk" dedi. Babila, Yeni Şafak Gazetesi okurları için sorularımızı cevaplandırdı.
Türkiye'de yatak kapasitemiz hakkında bir bilgi alabilir miyiz? "1 milyon yatağımız var. Bu milyon yatak 400 bini belgeli yataktır. 200 bini henüz daha işletme belgesi almamış yatırımdan yeni çıkmış yatırım belgeli tesisler var. 400 bin de belediye belgeli oteller var. Biz bu otelleri de turizme kazandırmak için çalışıyoruz. Yıldızlı olsun diye uğraşıyoruz. Yabancı veya yerli tur operatörleri bu otelleri ucuza kapatıyorlar. Ancak bu konuda bizim bakanlık nezdindeki çalışmalarımız sonuç vermek üzere. Çin'den 2 milyon turist gelecekti, bu rakama yaklaşabildik mi? "Çin'den 2 milyon turisti nasıl getireceğiz, getiremedik tabii. Uçağımız yok, gelemiyor. THY bir uçak koydu, ama yeterli değil. Çin'den Rusya'ya, Kazakistan'a uçuruyorlar. Taşıma suyla iş yapmaya kalkılıyor. 100 bin turisti zor bulduk. Fakat buna rağmen geçen seneye göre oldukça büyük artış var. Ama uçak olursa bu sayı artacaktır. TÜROB bir ilke imza attı. Artık otel lobilerinde, odalarda hatta asansörlerde bile çalınan müzikler için telif ödeyecek. Bu karara nasıl vardınız? "Turistik tesisler adına TUROB müzik eserleri sahipleri ardına da MESAM arasında yürütülen görüşmelerde varılan anlaşmaya göre, oteller, oda, lobi, bar ve diğer birimlerinden müşterilere dinletilen müzik için oda başına yıllık 86 cent ile 28 dolar arasında değişen bir ücret ödenecek. Beş ayrı meslek örgütü ile 6 aydır süren görüşmeler sonucu, ortak kriterlerde buluşuldu. Yaz ve kış aylarına göre açık veya kapalı oteller ayrı ayrı değerlendirildi. Tadilat ve tamirat dönemleri değerlendirme dışı tutuldu. Protokollerde bu yılbaşı baz alınıyor." AB'nin kararı gereği Türkiye Arap ülkelerinden gelen turistlere vize uygulamak zorunda ve uygulama da 1 Eylül 2002 tarihi itibariyle başladı. Bu konuda bir turist kaybımız oldu mu? " Biz Araplar'ı küstürmedik. Onları kazandık. Vize konusunda doğru ilk başta bizde endişelenmişti. Ama Turizm Bakanlığı hazırladığı bir yönetmelikle konuyu kolaylıkla halletti. Türkiye sınırında da vize ücretini de ödeyerek artık Arap turistler rahatlıkla girebiliyor. Yani AB ülkelerinin istediği gibi bizde tapu, banka hesap cüzdanı istemiyoruz, çok az bir bedelle giriş kapılarından bu vize alınabiliyor. Vize eziyeti yok. Hem AB'nin kuralları uygulanıyor hem de Arap misafirlerimizi küstürmemiş olduk. Başlangıçta kızmışlardı ama vizenin yumuşaması işi kolaylaştırdı." Otelciler Birliği ile Turizm Yatırımcıları Derneği bir çatı altında birleştiler. Bu birleşmeye neden gerek duyuldu? "Turizm Yatırımcıları ve İşletmecileri Birliği yasası çıktıktan sonra da resmen birleşme olacak. İki kurum bir süre özerkliklerini koruyarak birlikte hareket edecek ve eşbaşkanlık sistemi ile yönetilecek. Sektör birçok konuda el yordamı ile yoluna devam ediyor. Birlikte hareket edersek sorunları daha kolay aşarız. Son bir sorumuz da artan yemeklerle ilgili, bu konuda gerçekten israf var mı? Yoksa rakamlar abartılı mı? "Bir kere otellerde çöpe dökülen yemek miktarı ABD'de olduğu gibi önemsenecek oranda değil. Zira bizde bir davet olur 300 kişi çağrılır 200 kişi gelmez en 400 kişi gelir. Ama yemek konusunda bir kampanya yapılacaksa turizmci olarak varız. Her otelden 25 kişilik yemek versek. Buna varız. "
Turizm politikası yok! Türkiye'de yıllardır dış politikamızın, tarım politikamızın olmadığı tartışılır peki turizm politikamız var mı? "Türkiye'de bir turizm politikamız var mı? Güzel bir sual. Türkiye'nin hâlâ bir turizm politikası yok. 1983 yılında rahmetli Özal biraz uyguladı ama sonra kaldı. Turizm Bakanı Sayın Taşar, ilk defa Turizm Şûrâsı'nı topladı. Bir millî politakının oluşturulması için katılımları sağlayarak Türk turizminin önündeki bir politikanın oluşturulmasının temellerini attı. Şimdi Şûrâ'da alınan kararların uygulaması yapılıyor."
Sporda alınan uluslaraarası başarılar turizmi etkiliyor Türk Milli Takımımız'ın başarısının turizme katkısı oldu mu ? "Sadece Milli Takımımız değil Galatasaray'ın başarıları bize bol turist getirdi. Uzakdoğu'da Avrupa'yı temsil eden Türkiye oldu. Türkiye -Türk konusunda birtakım sempatiler oluştu. Kendi kendimizi öldürmeseydik biz bu sene yok satardık. Kendi kendimizi maalesef baltalıyoruz... Şimdi Irak harbi diyoruz. Kasım ayına bir rezervasyon geliyorsa ucuz fiyat veriyorsunuz. Harp olumsuz etkiliyor. Turizm buluttan nem kapan bir meslektir."
Çinli işadamının sözünü kesme
Çin hızla dünyaya açılmayı sürdürürken, Çin pazarına girmek isteyen işadamlarının işi ise göründüğü kadar kolay değil. Çok dikkatli olması gereken şirketlerin en küçük hatası bir daha Çin'e girememesi anlamına geliyor. Çin pazarına açılmak isteyen Türk işadamları için hazırlanan rehberlerde ilginç bilgiler yer alıyor. İşte Çin'e gitmeye karar veren işadamlarına yapılan bazı uyarılar: * Çeşme suyu içmeyin. * Küçük lokantalarda kızartılmış et dışında başka pek birşey yenmemesi tavsiye edilir. * Yabancı paranın ülke içinde dolaşması yasaktır. Kredi kartları kullanımı yaygın değildir. * Değerli bir mal alınacaksa devlet mülkiyeti ya da Çin-yabancı ortaklığı mağazalar tercih edilmelidir.
İş gelenekleri önemli * Çin iş geleneklerine göre soyadı önce kullanılır. * Toplantılar resmi bir havada geçer ve protokol uygulanır. Üst düzey yönetici, üst düzey misafiri kendi sağına oturtur. Dakik olmak önemlidir. Konuşmalara müdahale etmemek gerekir. * Bazı bankalar hafta sonunun yanında pazartesi günü de kapalıdır. * Çin pazarında başarılı olmak için uzun süre beklemek gerekebilir. HAMDİ ATEŞ
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv Bilişim| Dizi | Röportaj | Karikatür |
|
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |