T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Bütün günleriniz inşallah bayram olur

Bugün Cumhuriyet Bayramı. Bayram günlerini gerçekten bütün ulus olarak "bayram şenliği" içersinde geçirmeliyiz ama maalesef olamıyor. Geçen gün yazdığım bir yazıya Ankara Ticaret Odası Başkanı dostum Sinan Aygün'den bir mektup aldım. Onu aynen yayınlıyorum. Yakınımızda "mutsuz" insanlar varken, kendimizi "bayram şenliğinde" görmemiz pek olası değil. Anadolu'yu, karış karış dolaşırken insanın yüreği "kan ağlıyor", çaresizlikten, bir şey yapamamaktan üzüntü duyuyor.

Önümüzdeki Pazar günü seçim var. Sandıktan kim çıkarsa çıksın ama ilk işi, bu "insanı kahreden açlık ve sefaleti" yenecek önlemleri almak olsun. Türkiye'yi "IMF'ye teslimattan" kurtarsın.

Çünkü IMF'nin ve Kemal Derviş'in tek derdi, "Türkiye'yi kurtarmak" değil, "Türk bankalarından alacağı olan yabancı finans çevrelerinin alacağını kurtarmak" olduğu ortaya çıktı. Türkiye, Kemal Derviş ve bu iktidar döneminde 30 milyar dolar borçlandı ama bu paralar "aynen olduğu gibi dışarıya gitti."

Bu vurguna, bu talana dur diyecekler çıksın sandıktan. Onlar çıksın ki vatandaş kurtulsun.

Şimdi dostum Sinan Aygün'ün mektubunu yayınlıyorum.

"Sayın Can Aksın,

Bugün kaleme aldığınız, "Meydanları açlık, işsizlik, sefalet dolduruyor" başlıklı yazınızı okudum. Bu değerli yazınız için teşekkür ediyorum. Yazınızda belirttiğiniz hususları ATO Başkanı olarak aylardan beri sizinle paylaşıyorum.

Bu acıklı sahneleri Ankara'nın değişik semtlerinde gezerek, halkın içine girerek ve onlarla sohbet ederek dinliyorum. Dinlerken de inanın ağlamaklı oluyorum. Olmamak elde mi? İşte siz de gezerek yakından görüyorsunuz.

Bu dramatik tablolar artık uykularımı kaçırıyor. Bu şanlı şerefli insanımız bu hallere düşürülmemeliydi. Halk bu kadar biçare ve geleceğinden umutsuz hale getirilmemeliydi. Siyasetçiler hem bindiği dalı kestiler, hem de vatandaşı tarihinde yaşamadığı ekonomik ve sosyal krizlerle perişan ettiler. Bundan böyle hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Halkımızı pek mutlu ve huzurlu göremeyeceğiz. Çünkü insanımızın kimseye güveni kalmadı.

Siz köşe yazınızda çok güzel ifade etmişsiniz. Anadolu işsizlikten kırılıyor. On binlerce gencimiz 'iş' diye kan ağlıyor. Seçim kimsenin umurunda bile değil... Anadolu'ya seçim havası hâlâ giremedi. Giremez de çünkü aç insanların tek derdi geçim. Başka bir şey değil. İşte Sayın Çiller ile bir aydan beri il il geziyorsunuz ve gerçekleri bire bir yaşıyorsunuz. Başta çiftçi olmak üzere, esnaf, memur, emekli dul ve yetim ne halde yakından gözlemliyorsunuz.

Türk insanını hiç bu kadar sefalet ve çaresiz gördünüz mü?

Benim kamuoyuna anlatmak istediğim ve aylardan beri haykırdığım halkın gerçeği bu. Yani siyasetçinin uğraştığı konu ile halkın gerçek yaşantısı arasında dağlar kadar fark var. Siyasetçi ve bürokratın vatandaş ile ne kadar kopuk olduğu, birbirlerini hiç anlamadığı hatta aradaki bu farkın her geçen gün daha da açıldığı en somut şekilde ortaya çıkmaktadır. Bunları en iyi analiz eden gazeteciler arasında yer alıyorsunuz. Ne olur bu gerçekleri yazmaya devam edin. Zira siz, halk ile siyasetçi arasında köprü görevi görüyorsunuz, ellerinize sağlık diyorum.

Biliyorsunuz Kemal Derviş hakkında sizinle çok şey paylaştık. Bu zat-ı muhteremin yaptıkları ve yapacakları bir "tez konusu" haline getirilebilir. Bu şahıs için başka bir şey yazmayacağım. Çünkü benden daha iyi şeyleri biliyorsunuz. Sayın Aksın, bu değerli yazınız için tekrar teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum.

Sinan AYGÜN

Yönetim Kurulu Başkanı"

Bugün bir de "güçlü kişi" tanımlaması yapacağım.

Herkesi perişan edebilecek durum ve olaylar karşısında etkilenmeyen, moral açıdan ayakta kalabilen kişi, gerçek güçlü kişidir.

Zor günlerin zor şartların insanı olan, tahammülü çok, sabrı çok olan kişidir.

Gönlünde korku ve endişe değil, daima sevinç ve huzuru taşıyabilendir.

İnsanların olumsuz davranışlarına ve saldırılarına karşı hoşgörüsünü, sükunetini koruyabilen, "almak" güdüsünü aşmış, "verebilen" kişidir güçlü kişi.

Tutkularından sıyrılmış, bağımsız, özgür kişi, sahiplenmeden sevebilen, gönlü sevgi dolu olan kişidir, asıl güçlü kişi...


29 Ekim 2002
Salı
 
CAN AKSIN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED